19 Eylül 2024 Perşembe

Diş hekimlerinin gasp edilen ekonomik, özlük ve demokratik hakları için açıklama

Diş hekimlerinin çok sayıda hakkı gasp edilerek çalışmaya zorlandığı ve hasta ile karşı karşıya getirildiğini kaydeden SES MYK, "Sağlık hizmetlerinin ekip işi olma ve çalışma koşulları da ekip çalışmayı gerektiğinden hak alma mücadelesinin de kolektif bir mücadele ile yürütülmesi gerekmektedir. Bu nedenle tüm sağlık meslek mensuplarının emekçi kimlikleri ile ortak mücadeleyi büyüterek haklarını kazanacağını biliyoruz" dedi. 

Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik saldırı olan sağlıkta dönüşüm programının olumsuz etkileri günden güne derinleşiyor. Mehmet Şimşek'in Orta Vadeli Programı kapsamında kamuda ve kamusal alanda tasarruf programı emekçilerden başladı, emekçilerin yalnızca özlük ve mali hakları değil nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetini de etkiliyor. Hükümet, sağlık emekçileri ve halkı karşı karşıya getiriyor. 

Saldırıların hedefinde olan diş hekimleri en çok zarar görenlerden. Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlar, üniversite ve özel sağlık kurumlarında ağız ve diş sağlığı hizmetlerini eksik sayıyla, emekliliğe yansımayan düşük ücretler, angarya koşullarında mobbing ve liyakatsiz yöneticilerin idareciliklerinde çalışmaya zorlanan diş hekimlerinin sayısı yüz bin kişiye kadar düştü.

'DİŞ HEKİMLERİNİN EĞİTİM İHTİYACI PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILDI'
Diş hekimlerinin maruz kaldıklarına ilişkin açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) MYK, "MHRS Sisteminin çökmüş olması; randevu sürelerindeki yetersizlikten kaynaklı nitelikli sağlık hizmeti sunmak imkânsız hale gelmiş durumdadır. Bu aynı zamanda toplumun, sağlık hizmetine erişimine en büyük engel olmaktadır. Bakanlık karşılanamayan randevu talebini randevu süreleri azaltıp daha fazla randevu vererek hem hekimleri çalışamaz duruma getirmekte hem de randevu bekleyen hastalarla, sağlık emekçilerini karşı karşıya getirmektedir. Sağlıkta şiddetinin önemli nedeni de burada yatmaktadır. Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde kullanılan malzemelerin kalitesinin düşüklüğü hem hekimleri hem de toplum sağlığını doğrudan etkilemektedir. Uzun yıllardır sadece erişilebilir sağlık hizmeti sunma hedefinde olan Sağlık Bakanlığı kamusal, erişilebilir, nitelikli ve anadilinde sağlık hizmeti görevini yerine getirmelidir. Alt yapı ve öğretim üyesi olmadan açılan üniversiteler diş hekimlerinin yeterli eğitimi almadan meslek hayatına başlamalarına neden olmaktadır. Meslek içi eğitimlerle diş hekimlerin eğitim ihtiyacı piyasanın insafına bırakılmıştır" dedi.

'AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİTİKASI YENİDEN ELE ALINMALIDIR'
Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde tedavi edici hizmetlerin çok emek aynı zamanda çok fazla bütçeye gereksinim duyduğu kaydedilen açıklamada, "Koruyucu sağlık hizmetleri perspektifiyle ağız ve diş sağlığı politikası yeniden elen alınmalıdır. Bu planlama yapılırken sağlık emekçileri ve toplumun katılımını artıracak bir yöntem izlenmelidir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin etkin uygulanmasıyla çok erken dönemde önlenebilecek ya da hiç karşılaşılmayacak ağız ve diş sağlığı hastalıkları ileri yaşlarda en önemli sağlık sorunları haline gelmektedir. Ağız diş sağlığı merkezlerinin yaygınlaştırılması ve bu alanda koruyucu sağlık hizmetlerinin yeterli düzeyde verilmesi toplumsal bilinci yükselteceği gibi iş yükünü ortadan kaldıracaktır. Popülist sağlık hizmeti sunumlarından, sağlık turizmi uygulamaları ile paralı hale getirilen, emekçileri ve halkı sömüren hizmet anlayışından vazgeçilmelidir. Bu ülkede yaşayan herkes için ağız ve diş sağlığı hizmetleri ücretsiz hale getirilmelidir" ifadelerini kullandı.

'DİŞ HEKİMLERİNİN MAAŞLARINDA ACİL DÜZENLEMEYE GİDİLMELİDİR'
Farklı sağlık meslek gruplarının ortak alanlarda hizmet verdiği ağız ve diş sağlığı birimlerinde eksik istihdamın etkisinin tüm meslek gruplarını etkilediği söylenen açıklamada, nitelikli sağlık hizmetinin önünde en büyük sorunlardan olan eksik istihdamın çalışanların iş yükünü arttırdığı gibi iş barışını da bozduğu belirtildi. Bu nedenle kamu ağız ve diş sağlığı merkezlerinde çalışmanın mali, özlük ve demokratik haklar açısından diş hekimleri için cazip hale getirildiğine dikkat çekilen açıklamada, kamu ağız ve diş sağlığı kurumlarında diş hekimi ve ağız diş sağlığı teknikerleri başta olmak üzere kadrolu ve güvenceli istihdamla meslek mensuplarının sayısının arttırılması gerektiği belirtildi. SES MYK, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Teknolojinin giderek yaygınlaştığı, bilimsel bilginin giderek güçlendiği günümüzde diş hekimlerinin mesleki gelişimlerinin önündeki engeller kaldırılmalı sürekliliği olan kamusal eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır. Eksik tıbbi malzeme ve cihazlara rağmen artan hasta sayısı ile iş yükü artan diş hekimleri maaşlarında da adil bir düzenlemeye ihtiyaç duymaktadır. Aynı işi yapmalarına rağmen ADSM'ler ve ilçe devlet hastaneleri başta olmak üzere kamu da farklı kurumlarda farklı ücretlendirmelerle karşı karşıya kalan diş hekimleri aynı zamanda liyakatsiz yöneticilerin baskı ve mobbingine maruz kalmaktadır. Disiplin cezalarıyla hem maaştan hem teşvikten kesinti yapılması çalışanlar için tehdit oluşturacak boyuttadır. Belirli rapor ve yıllık izin günleri üzerinde yapılan kesintiler bir performans baskısı olarak karşımıza çıkmaktadır.

'SAĞLIK HİZMETLERİ AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLER SINIFINDADIR'
"Sağlıkta dönüşümle geldiğimiz nokta da tüm sağlık emekçileri gibi diş hekimlerinin de özlük mali ve demokratik hakları engellenmekte, sorunları görülmemektedir. Aynı işi yapan sağlık mesleklerine mensup kişiler farklı istihdam ve ücret politikalarıyla bu sistem içinde karşı karşıya getirilmektedir. Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler sınıfındadır. Ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan mekanlar dar, havasız ve rahat çalışma koşullarını sağlamamaktadır. Özellikle ortez, protez vb. üretimlerin yapıldığı mekanların birçoğu da işçi sağlığını tehdit eder boyuttadır. Geçmiş yıllarda çalışma koşulları nedeniyle emekçilerin silikosiz gibi ölümcül hastalıklara yakalandığını bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu nedenle ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan bütün birimlerin işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uygun hale getirilmesi ve işçi sağlığı ve güvenliği komitelerinde emekçilerin örgütlü yapıları aracılığıyla temsiliyetinin sağlandığı, denetimlerin yapılabildiği demokratik mekanizmaların oluşturulması  gerekmektedir. İyi bir sağlık sistemi için bağımsız ve mesleki açıdan, sosyal ve hatta kültürel açıdan kendini geliştirme olanaklarına sahip meslek mensuplarının varlığı kritik önemdedir. Bunun içinde yeterli dinlenme, kendine zaman ayırabilme ve ekonomik açıdan da rahat bir yaşama ihtiyaç vardır. Nerdeyse fordist üretim biçimlerinin uygulandığı kamu sağlık kurumlarında her meslek mensubunun haklarını tek tek mücadele ile elde etmesi imkansızdır. Sağlık hizmetlerinin ekip işi olma ve çalışma koşulları da ekip çalışmayı gerektiğinden hak alma mücadelesinin de kolektif bir mücadele ile yürütülmesi gerekmektedir. Bu nedenle tüm sağlık meslek mensuplarının emekçi kimlikleri ile ortak mücadeleyi büyüterek haklarını kazanacağını biliyoruz. Bu inançla; diş hekimlerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarını alma ile halka nitelikli ağız ve diş sağlığı hizmeti sunma mücadelesinin içinde olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz."