24 Eylül 2024 Salı

DİSK: 28 gün boyunca çarklar durdurulmalı

"28 Nisan Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü" dolayısıyla açıklama yapan DİSK, 2020 yılında salgınla birlikte en az 2427 işçinin yaşamını yitirdiğini belirtti, "Zorunlu ve acil mal ve hizmet üretimi dışında 28 gün boyunca çarklar durdurulmalı, herkese gelir desteği verilmelidir" dedi.

"28 Nisan Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü" dolayısıyla DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Sekreter Adnan Serdaroğlu yazılı açıklama yaptı.

Serdaroğlu, "Koronavirüsün yarattığı salgın dünya genelinde hızla yayıldı. Dünya ölçeğinde 140 milyona aşan vaka sayısı ve 3 milyonu geçen ölümlerle ülkelerin üstüne kabus gibi çöktü. ILO'nun Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünüm: Eğilimler 2020 Raporuna göre salgınla beraber milyonlarca insan için, çalışarak daha iyi yaşam kurmak gittikçe zorlaşıyor. Dünyada 188 milyon işsiz insana ek olarak, 165 milyon insan yeterli düzeyde ücretli işe sahip değil ve 120 milyon insan da ya aktif olarak iş aramayı bırakmış durumda ya da sair şekilde işgücü piyasasına erişemiyor" dedi.

Çalışanlar pandemiye güvencesiz, esnek ve kayıtdışı çalışmanın belirgin olduğu ve işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları açısından kalıcı yetersizlik koşullarının yaşandığı bir süreçte karşı karşıya kaldığını ifade eden Serdaroğlu, "Her yıl dünyada 250 ila 270 milyon iş kazası yaşandığı, yine 160 milyon civarında meslek hastalığı vakası görüldüğü ve yine bunlara bağlı olarak 2 milyon civarında çalışanın hayatını kaybettiği bir dünyada, salgın ile birlikte bu rakamların çok ciddi artışlar göstereceği açık" diye belirtti.

Dünya genelinde bu ürkütücü tablo giderek derinleşirken, çalışmak zorunda kalan yaklaşık 3.3 milyar insanın doğrudan salgının hedefi olduğunu vurgulayan Serdaroğlu, "Sistemin çarkları dünya çapında 3.3 milyar insanın yaşamını tehlikeye atarak dönüyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de de tablonun oldukça ağır olduğunun altını çizen Serdaroğlu, "Ülkemizde zaten çökmüş durumda olan işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi, salgın sürecinde nerdeyse tamamen ortadan kalkma noktasına geldi. 6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Yasası sekiz yıldır yürürlükte. Ama bu yasanın Covid-19 salgınına karşı çalışanları etkin bir koruma altında aldığını söylemek mümkün değildir. Aksine, çalışanların çalışma ve yaşam koşulları salgında çok daha kötü hale gelmiş ve var olan ölümlü iş kazaları, kalıcı iş göremezlikler, meslek hastalıkları tablosuna Covid-19 kaynaklı ölümler de dahil olmuş ve tablo giderek ağırlaşmıştır" diye kaydetti.

İstanbul İSİG Meclisi'nin son iki yıllık verilerine bakıldığında, pandemi öncesi 2019 yılında en az 1736 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken, 2020 yılında salgınla birlikte bu rakam en az 2427 olduğuna dikkat çeken Serdaroğlu, can kayıplarının yaklaşık yüzde 31'inin Covid-19 nedeniyle olması iş cinayetlerindeki tabloyu daha da ağırlaştırdığını söyledi.

Pandemi sürecinde 140 binin üzerinde sağlık emekçisinin hasta olduunu, 391 sağlık emekçisinin ise yaşamını yitirdiğini kaydeden Serdaroğlu, "Covid-19 pandemisi sürecinde siyasal iktidar 'çarklar dönecek, ölen ölecek' politikasıyla sermayenin dediklerini harfiyen yerine getirdi. Çarkların dönüp, çalışanların büyük bölümünün çalışmaya devam ettiği önlemler 'tam kapanma' adı altında sunulmaya çalışıldı. İnsan onuruna yaraşır iş için adım atmayan iktidar, sermayeye her türlü korumayı sağlamayı salgınla mücadele bir başarı olarak göstermeye çalıştı" dedi.

Serdaroğlu, işçilerin sağlığı için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

🔹Zorunlu ve acil mal ve hizmet üretimi dışında 28 gün boyunca çarklar durdurulmalı, herkese gelir desteği verilmelidir.
🔹6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu iş yerlerinde eksiksiz uygulanmalı ve tüm çalışanlar hızla aşılanmalıdır. Bu kanuna bağlı olarak çıkarılmış ve salgınla doğrudan ilgili yönetmelikler hızla yaşam geçirilmelidir.
🔹Covid-19'un çalışırken hastalığa yakalanan emekçiler için iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesi bir zorunluluktur.
🔹Kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği politikası takip edilmeli, devlet ilgili meslek oda ve birliklerini denetim ve yaptırım da dahil olmak üzere sürecin içine etkin katmalıdır.
🔹Sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engeller ortadan kaldırılmalı ve işyerlerinde sendikal müdahalenin etkin olarak yaşama geçirilmesi sağlanmalıdır.
🔹Orta vadede, sağlık, güvenlik ve çevreyle ilgili özerk-demokratik bir kurumsal yapı, sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile birlikte yaşama geçirilmeli ve böylesi salgın dönemlerinde bütünlüklü müdahale araçları geliştirilmelidir.