22 Eylül 2024 Pazar

Frankfurt'ta panel

2. Paris, Maraş, Roboskî ve 19 Aralık katliamlarına ilişkin Frankfurt'ta düzenlenen panelde, kurtuluşun ancak birleşik mücadeleyle gerçekleşeceği kaydedildi.

Almanya'nın Frankfurt kentinde bulunan Hochtaunus Alevi Derneğinde devrimci mücadele güçlerinin çağrısıyla panel düzenlendi. AVEG-KON Eşbaşkanı Serpil Arslan, Hochtaunus Alevi Derneği'nden İbrahim Kılavuz ve siyasetçi Hasan Çevlik konuşmacı olarak yer aldı.

'ALEVİ, KÜRT OLMAK EZİLMENİN SEBEBİ'
İlk sözü alan İbrahim Kılavuz, tüm insanların barış içinde yaşadığı eşitlikçi bir toplum için mücadele etmenin önemine dikkat çekti. Alevi, Kürt olmanın Anadolu coğrafyasında ezilmenin sebebi olduğunu belirten Kılavuz, farklı soykırımlardan örnekler anlatırken Ahmet Arif'in kaleme aldığı "33 Kurşun" gibi şiirlerle konuşmasını sürdürdü. 2. Paris katliamına da değinin Kılavuz, ezenle ezilenler, sömürenle sömürülenler mücadelesinde yüzyıllardır ezilen Alevi toplumun safının, katliam mağdurlarının yanında olması gerektiğini vurguladı.

Kılavuz, Maraş katliamının devletin toplumu bölme, kin ve nefret ortamına sürükleme, nifak tohumları ekerek farklı halkların ve mezheplerin ve inançların birlikte mücadele etmesini engellemeye dönük bir saldırı olduğunu belirtti. Günümüzde ise devletin tüm saldırılarına rağmen son Paris katliamından sonraki süreçte görüldüğü gibi mücadelede ortaklaşılmasının olumluluğuna vurgu yaptı.

'FAŞİST SÖMÜRGECİ REJİM KRİZİ AŞMAK İÇİN KATLİAMLARA BAŞVURDU'
AVEG-KON Eşbaşkanı Serpil Arslan ise sözlerine Paris, Roboskî, Maraş, 19 Aralık katliamlarında ölümsüzleşen ile yaşamını yitiren Filipinler Komünist Parti liderlerinden Sison'u anarak başladı. Arslan Maraş, 19 Aralık, Roboskî katliamlarının tarihsel arka planına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Özelikle 19 Aralık sürecini değerlendiren, toplumsal ve siyasal koşullara değinen Arslan; "Faşist sömürgeci rejim her dönem içerisine girdiği siyasi krizi aşmak için kitle katliamlarına başvurmuştur" dedi.

"90'lı yılların ortasında ise; engellenmesi gereken 3 temel tehlike olarak Kürt ulusal kurtuluş mücadelesi, devrimci hareket ve siyasal islamı gören rejim, uluslararası emperyalist güçlerin istediği uygun sömürü koşullarını yaratarak İMF yardımı almak için 28 şubat darbesi yapılmıştır " diyen Arslan, sömürgeci faşist rejimin Kürt ulusal kurtuluş mücadelesini geriletmek için uluslararası komployla PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı hapsettiğini, devrimci hareketi geriletmek için ise 19 Aralık katliamını gerçekleştirdiğini hatırlattı.

'FAŞİZMİ, GERİCİLİĞİ, BASKICI SİSTEMLER ORTADOĞU'DA YENİLECEK'
Türkiye, Kürdistan ve Avrupa'daki siyasi gelişmelere değinen Arslan, Paris katliamının da sömürgeci diktatörlüğünün içerisine girdiği siyasi krizden bağımsız olmadığını ifade ederek katliamın uluslararası güçlerin Fransa Hükümeti'nin desteği ile işlendiğini söyleyerek mücadele görevlerine işaret etti. Yaklaşan seçimler ve siyasal gelişmeleri analiz eden Arslan, düzeni hedef alan muhalefet anlayışı, fiili meşru mücadele, kitleleri örgütlemek için seferberlik içerisine girmenin önemi üzerinde durarak birleşik mücadeleyi geliştirmenin zorunluluğuna işaret etti. Arslan, Doğu Kürdistan ve İran'daki halk isyanına ve son 3 buçuk aydır yaşanan katliama da değinerek, İran'da olduğu gibi halkların ortak mücadelesiyle faşizmi, gericiliği ve baskıcı sistemleri Ortadoğu'da yenileceğini belirtti.

'KURTULUŞ ORTAK MÜCADELESİYLE MÜMKÜNDÜR'
Siyasetçi Hasan Çevlik de 1. ve 2. Paris katliamında ölümsüzleşenleri, Maraş, Roboskî ve 19 Aralık'ta ölümsüzleşenleri andı. Çevlik, konuşmasında birleşik mücadelede yapılan hataların özeleştirel analizini yaptı. Kurumların, örgütlerin halen gruplar dünyasından çıkamadığını, ortak mücadeleye gerekli değeri, enerjiyi ve kadro gücünü vermemesini eleştirdi. Çevlik, ikinci Paris katliamı sonrası Fransız polisin saldırgan tutumuna tepki ve öfkesini gösteren gençlere yönelik eleştirilere ilişkin şunları söyledi: "Oradaki kitle öfkeli, Fransız devleti ve polisi bu katliam sonrası kitleye saldırarak katliamın tarafı olduğunu gösterdi, kitlenin sokağa yansıyan öfkesi son derece haklıdır, bırakın insanlar öfkesini göstersin."

Çevlik, Osmanlı'dan başlayan, cumhuriyetin ilk günlerinden günümüze uzanan katliamlar tarihçesinden birçok kesitler anlatarak Türk devletinin katliam geleneğine dikkat çekti. Tek yolun ortak mücadelede olduğunu vurgulayan Çevlik, ortak mücadelenin önemine, kurtuluşa, devrime giden yolun ancak farklı halklardan, dinlerden, mezheplerden insanların ortak mücadelesiyle mümkün olduğunu kaydetti.