4 Aralık 2024 Çarşamba

Hangi çocukların 23 Nisan'ı kutlu olsun!

Cumhurbaşkanı ve bakanlar, bugün kaybetmekten korktukları koltuklarını, tedirgin bakışlarla birkaç saatliğine "makbul çocuklara" bırakacak. Yaşıtlarının düşlerini ellerinden aldıklarını söylemeyecekler elbette ve bir başka 23 Nisan'a kadar kim bilir kaç çocuk düşlerinin çalındığı yaşta kalacak
Bugün 23 Nisan ve neşe dolmuyor insan. AKP, çocukları da kategorize ederek Türk, Sunni ve zengin çocuklarına armağan ediyor, çocuk bayramını. Cumhurbaşkanı ve bakanlar, bugün kaybetmekten korktukları koltuklarını, tedirgin bakışlarla birkaç saatliğine "makbul çocuklara" bırakacak. Yaşıtlarının düşlerini ellerinden aldıklarını söylemeyecekler elbette ve bir başka 23 Nisan'a kadar da kim bilir kaç çocuk düşlerinin çalındığı yaşta kalacak.
 
Uğur Kaymaz'ın, Berkin Elvan'ın, Cemile Çağırga'nın, Ceylan Önkol'un, Onur Arda Sel'in, Ensar Vakfı'nda istismara uğrayan, kendinden ağır işlerde katledilen ve oyun çağında evlendirilen çocukların, bu 23 Nisan'da adını yine kimse anmayacak. 
 
Erkek egemen kapitalist sistemin çocuk hakları, bilmem ne çeşitlilikteki sözleşmeleri ve suya yazılan yasaları, çocukları onlardan koruyamıyor maalesef. Dünyada milyonlarca çocuk eğitim, sağlık, barınma, beslenme hakkından mahrum. İstismar, cinsel saldırı, oyun çağında evlendirilme ve daha nice zulüm o yasaları yazanlar tarafından meşrulaştırılıyor.
 
EVCİLİK OYUNDUR GERÇEK DEĞİL
 
"Büyüdükçe un ufak/ Ve gelirde görücü/ İnci gibi dişi/ Görücü bilir işi/ Söğüdüm ağlar gider/ Olur hatun kişi.
Varmadan sekizine/ Ergin oldu Ünzile/ Hem çocuk hem de kadın/ On ikisinde ana/ Bir gül gibi al ve narin/ Bir su gibi saydam ve sakin/ Susar kadın Ünzile..."
 
Kaydı bile tutulmayan, imam nikahı ile istismarın onaylandığı en büyük kötülük, oyun çağında evlilikler. Kadını susturmanın yolu, çocukluklarını, yaşama hakkının ellerinden alınmasında görülür. Binlerce kız çocuğu bir gecede kadın olur. Erkek egemenliği, istismarı aklamanın yolunu bulur: İmam nikahı. Meclis ise geçmişte aklamayı unuttuğu erkekler için yasa çıkarma tartışması yapar. Kimse binlerce Ünzile'nin on iki yaşında neden anne olduğunu sormaz. Yazılı ve sözlü erkek yasalar hayatı karartılan kız çocuklarını beyaz gelinlik ile gözlerden saklar.
 
İSTİSMAR VE CİNSEL SALDIRI
 
"9 yaşındaki Mert, 4 yıl önce Kars'ta kaçırıldı. bir gün sonra boş bir arazide bulundu. Tecavüze uğramış, boğularak öldürülmüştü. Katili ifadesinde "Nasıl yaptım bilmiyorum. Öldürdüm" dedi.
 
2014'te 6 yaşındaki Gizem, Adana'da sokağa çıktı. Oyun oynamak isterken kayboldu. 4 gün sonra ormanlık arazide bıçaklanmış, yakılmış halde bulundu. Katili, Gizem'in ablasıyla evlenmek isteyip reddedilen akrabası çıktı.
 
2016 yılında ise Manisa'da kaçırılan 4 yaşındaki Irmak; cinsel istismar ve tecavüz sonrası öldürüldü. Katili, suçunu bir televizyon programında itiraf etti.
 
Kocaeli'nde 3 yaşındaki Arda, "Merdivenden düştü" denilerek hastaneye kaldırılmış, bağırsaklarında yırtık tespit edilmesiyle cinsel istismara uğradığı ortaya çıkmıştı. Arda'yı, annesi ve nikâhsız eşi öldürmüştü.
 
Bu yıl da Ağrı'da 4 yaşındaki Leyla, Ankara'da da 8 yaşındaki Eylül katledildi. (BBC Türkçe)" 
 
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ DEĞİL SÖMÜRÜ
 
Devletin resmi istatistik kurumu hiç yüzü kızarmadan her yıl emeği sömürülen çocukların sayısını yayınlıyor. Rakamlarla itiraf edilen bu zulme alışmamız sağlanıyor böylece. 2016 TÜİK verilerinde 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısının 708 bin olduğu, bu çocukların 558 bininin kayıt dışı çalıştırıldığı belirtiliyor. 2013’ten 2018’in ilk 5 ayına kadar 319 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği vurgulanırken "Bu çocuklar neden çalışmak zorunda kalıyor, iktidar bu çocukların sömürülmesine neden karşı çıkmıyor?" demiyor kimse. Sadece kayıt dışı çalışanlara üzülüp, "Bari sigortalı olsaydı" diyoruz. Ölümü görmeden sıtmaya seviniyoruz.
 
EZİLENİN EZİLENİ ÇOCUKLAR
 
Her çocuk eşit doğuyor ama eşit yaşayamıyor maalesef. Mülteci olmak, emperyalistlerin sömürgesi olan ülkelerde doğmak, savaşın ortasına gözlerini açmak ve egemen dine mensup olmamak gibi seçmedikleri birçok değişken nedeniyle geleceği yok edilen çocuklar... Aylan Kurdi örneğin, çıksa karşımıza "Ben neden çocuk kaldım" dese! Verecek cevabımız yok. 
 
Erkek egemen kapitalizmin çocukların hayatından neleri, neden çaldığı sorularına cevaplarımız çok. Önemli olan bu soruları sormamak için ne yapılması gerektiği. Çocukların bizim soru sormamıza değil, kendilerine cevap vermemize ihtiyacı var. 
 
Şimdi başa dönelim ve "Uğur Kaymaz'ın, Berkin Elvan'ın, Cemile Çağırga'nın, Ceylan Önkol'un, Onur Arda Sel'in, Ensar Vakfı'nda istismara uğrayan, kendinden ağır işlerde katledilen ve oyun çağında evlendirilen çocukların 23 Nisan'ı kutlu olsun mu" diye soralım.