30 Eylül 2024 Pazartesi

Hasta tutsaklar ölüme  terk ediliyor

İstanbul ve Ankara'da yapılan eylemlerde hasta tutsakların tedavi hakkının engellenmesine tepki gösterildi. 543. F Oturmasında Ali Osman Köse, Ankara'da 415. eylemde ise Görgin Oktar'ın sağlık durumu hakkında bilgi verildi, yetkililer derhal göreve çağrıldı. 

Son 8 ayda en az 42 tutsak hayatını kaybetti. Son olarak Elazığ 1 Nolu Kapalı Hapishanesinde tutulan yüzde96 engelli hasta tutsak 68 yaşındaki İbrahim Yıldırım tahliyesine on gün kala, Giresin Espiye L Tipi Kapalı Hapishanesinde tutsak 60 yaşındaki Mehmet Candemir yaşamını yitirdi.

Hasta tutsakların tedavisi önündeki engellerin kaldırılması ve derhal tahliyeleri için İstanbul ve Ankara'da eylemler düzenlendi. 

İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyon, F Oturması'nın 543.'sini ağır hasta tutsak Ali Osman Köse için gerçekleştirdi. Şube binası önünde hasta tutsakların fotoğraflarının yer aldığı, "Tedavi haktır engellenemez", "Ağır hasta mahpus Ali Osman Köse serbest bırakılsın" yazılı pankartların taşındığı eylemin metnini İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. 

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde tutulan Köse'nin 38 yıllık tutsak ve 65 yaşında olduğunu belirten Yoleri, "Ali Osman Köse; böbrek kanseri, dolaşım sistemi hastalıkları, hipertansiyon, işitme kaybı, hafıza kaybı, yürüme zorluğu, konuşma bozukluğu, denge sorunu ve nörolojik rahatsızlıklarının ilerlemesi nedeni ile tek başına ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelmiştir" dedi.

Avukatının ısrarlı girişimleri sonucunda, Trakya Üniversitesi Hastanesi'nde 31 Mayıs 2021 günü ameliyat edilen Köse'nin sol böbreğinin tamamı ve böbrek üstü bezininı, pankreas ve dalağından da patoloji için örnek alındığını söyleyen Yoleri, "Geçirdiği ağır ameliyatın ardından yatağa kelepçelenmiş, kendisinin ve refakatçisinin itirazlarına rağmen kelepçe çıkarılmamıştır. Ali Osman Köse, 8 Haziran 2021 günü taburcu edilerek hapishaneye geri gönderilmiş ve tek başına bir hücreye konulmuştur. Halen tek başına tutulan Ali Osman Köse'nin Avukatı Naim Eyüpoğlu yaptığı açıklamada; müvekkilinin ameliyat sonrası bakım ve tıbbi takibinin gerektiği gibi yapılmadığını, 3 ayda bir kanserin yayılım durumunu tespit edebilmek için yapılması gereken PET çekiminin bugüne kadar hiç yapılmadığını, sağlık durumu gittikçe kötüleşen ve tek başına hayatını devam ettiremeyecek hale gelen Ali Osman Köse'nin tedavisinin sağlanması için infazının ertelenerek serbest bırakılmasının zorunluluk haline geldiğini ifade etmiştir" dedi. 

Tedavi maksadıyla infazının ertelenerek serbest bırakılması yönündeki talep doğrultusunda gönderildiği Adli Tıp Kurumu ise, Ali Osman Köse için hapishanede kalabilir raporu vererek, yaşam hakkına yönelik tehdidin daha da ağırlaşmasına neden olduğunun altını çizen Yoleri, Köse şahsında tüm hasta tutsakların derhal tahliyesini istedi. 

Eylem, "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın", "Ali Osman Köse serbest bırakılsın", "Tedavi haktır engellenemez" sloganlarıyla sona erdi. 

ANKARA
Ankara'da ise İHD Ankara Şubesi önünde Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 415. kez bir araya geldi. Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan ağır hasta tutsak Görgin Oktar'ın durumunun aktarıldığı eylemde, Oktar'ın 28 yıldır hapishanede tutulduğu belirtildi.

Oktar'a 2008 yılında pnömotoraks yani akciğerdeki havanın çeşitli etkiler nedeniyle akciğer dışı doku katmanına kaçışı teşhisi konulduğu ve Elazığ Fırat Üniversitesi hastanesine 28 Haziran 2008'de sevk edilmiş ancak burada ameliyat edilmediği belirtilen metinde, "Elazığ ve Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülmüş ve iki kez ameliyat edilmiştir. 7 Temmuz 2009'da Muş Devlet Hastanesinde tekrar ameliyat edilmiş ancak iyileşme olmamıştır. 14 Temmuz 2009 tarihinde Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde aynı sorun nedeniyle açık ameliyat yapılmış ve akciğerinden parça alınmıştır" denildi. 

Oktar'ın bugüne kadar toplam beş kez aynı hastalık nedeniyle ameliyat olduğu kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Yaşadığı rahatsızlıklar için 30 Aralık 2021 tarihinde sağlık raporu almak için Kartal Lütfi Kırdar Şehir hastanesine götürülmüştür. Sağlık Kurulu tarafından ceza ertelemesine gerek olmadığı belirtilerek hastalığına dair doğru bir tanı konulmadığını, sürekli olarak kan kusması, balgam atması nedeniyle 7 Mart 2022 tarihinde Süreyya Paşa Göğüs hastalıkları Hastanesine sevk edildiğini aktarmıştır. Burada filmleri çekilmiş, kan ve balgam örnekleri alınmış ve hapishaneye geri götürülmüştür. Bir hafta içerisinde hastaneye geri götürülmesi gerekirken ancak 31 Mart 2022 tarihinde hastaneye götürülmüş ve bu kez tomografi çekilmiştir.

Yine bir hafta sonra götürülmesi gerekirken 3 ay sonra 27 Haziran 2022 tarihinde hastaneye götürülmüştür. Doktor 'akciğerinde yeni belirtiler olduğunu, bunun yeni bir hastalığın belirtisi olabileceğini, akciğerinden parça alınması gerektiğini' söyleyerek 04 Temmuz 2022 tarihine randevu vermiştir ve gitmeden iki gün önce de PCR testi yapılarak gitmesi gerektiğini söylemiştir. Randevudan önce PCR testi yapılmış ancak yine doktor randevusuna götürülmemiştir.

05 Temmuz 2022'de tekrar PCR testi yapılmış ve 7 Temmuz'da götürüleceği söylenmiş ve yine götürülmemiştir. Yaklaşık 10 aydır aktifleşen hastalık nedeniyle hastaneye gidip geliyor ve teşhis konulamadığı için ne olduğunu bilmeden sıkıntı çekmeye devam ediyor. Hastalığının bulaşıcı bir yanı olup olmadığını bilmeden kalabalık bir yerde kalmaktadır. Hastaneye verilen randevularına götürülmediği için konulamayan teşhis nedeniyle tedavisi de başlanamamış olan Görgin Oktar'ın tedavi olma hakkı da sağlanmıyor. Daha önce akciğerinden 5 kez ameliyat edilmiş ve durumu ağır olan mahpusun teşhis ve tedavisinin gecikmesinin geri dönülemeyecek sonuçlara yol açması kaçınılmazdır. Görgin Oktar'ın akciğer hastalığının yanı sıra kalbinde büyüme var. Bacaklarda varis, prostat hastalığı ve Behçet hastalığı da bulunmaktadır. Ailesinin aktarımına göre de aşırı derecede zayıflamış, kendine bakamayacak duruma gelmiştir. Bu nedenle hastanın randevularına bir an önce götürülmesini, akciğerinde yeni gelişen hastalığın teşhisinin konulmasını ve gerekli tedavisinin bir önce başlatılmasını ve bu süreç zarfında da heyet raporlarının aldırılarak ailesinin yanında sağlıklı koşullarda tedavisinin yapılması için tahliye edilmesini talep ediyoruz."

Eylem sloganlarla sona erdi.