30 Eylül 2024 Pazartesi

HDP heyeti Sol Parti'yi ziyaret etti

'Demokrasi Yürüyüşü' kapsamındaki temaslarına Sol Parti'yi ziyaret ederek devam eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Maxmur ve Şengal saldırılarına dikkat çekti.

"Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü"ne devam eden Hakların Demokratik Partisi (HDP), siyasi parti, demokratik kitle örgütlerine ziyaretlerini sürdürüyor. Yürüyüşün Edirne kolunda yer alıp, ulaştıkları İstanbul'daki temaslarını sürdüren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, sabah Emek Partisi (EMEP) ve Demokrasi İçin Birlik (DİB) Koordinasyonu'na yaptıkları ziyaretin artından akşam saatlerinde Sol Parti yöneticileri ile bir araya geldi.

Ziyarette Buldan'a milletvekilleri Sezai Temelli, Fatma Kurtulan ve Parti Meclisi üyesi Ayşe Erdem eşlik etti. Beyoğlu ilçesinde bulunan Sol Parti İl Binasında gerçekleşen görüşmede HDP heyetini Sol Parti İstanbul İl Başkanı Deniz Demiröğen, Sol Parti Meclis Üyeleri (PM) Leyla Koç ve Nuriye Alsancak karşıladı. Ziyarette HDP heyetine hoş geldin diyen Sol Parti İl Başkanı Deniz Demiröğen, "Bir yerde faşizm varsa, otoriterleşme varsa orada direnişin olmaması mümkün değil. Her daim buna karşı direniş olmuştur bu topraklarda. Bu gün sizlerin başlattığı bu demokrasi yürüyüşü bu manada demokrasinin önünü açacak, nefes açtıracak bir durum. Bu durumlarda nefes almaya ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu nedenle biz bu yürüyüşü çok önemli buluyoruz. Dayanışma duygularımızı iletiyoruz" diye konuştu.

'SİYASİ DARBELERİN YOĞUN YAŞANDIĞI BİR ÜLKE'
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 1 Haziran tarihinde açıkladıkları tutum belgesi ile 5 aşamalı eylem planlarını hayata geçirdiklerini ifade etti. Demokrasi yürüyüşünün bu eylem planının ilk aşaması olduğunu belirten Buldan, "Şunu çok iyi biliyoruz ki bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var. Tutum belgemizi açıklarken Türkiye'nin ihtiyaçları doğrultusunda dokuz ana başlıkta bildirdik. Türkiye siyasi darbelerin yoğun yaşandığı bir ülke. Türkiye tarihi zaten darbelerle doludur. Askeri darbeler karşısında Türkiye halkları yekvücut olmuştur. Bana karşı direnmiş, karşı gelmiştir. Ancak siyasi darbeler karşısında da bir birlikteliğe ihtiyaç vardır" dedi.

'SADECE HDP VE KÜRTLERİN MESELESİ DEĞİL'
AKP iktidarının muhalif kesimlere karşı siyasi bir darbe gerçekleştirdiğini dile getiren Buldan, siyasi darbeye karşı başlattıkları demokrasi yürüyüşünün çok önemli olduğunu ifade ederek, "Darbelerle mücadele etmek, sadece HDP'nin meselesi değildir. Ya da sadece Kürtlerin de meselesi değildir. Çünkü AKP hükümeti bütün zoru, zorbalığı ve darbeyi gerçekleştirirken, ayrım yapmıyor. Çünkü biz yürüyüşe başlarken de şunu söyledik; bu yürüyüş sadece Demirtaş ve Yüksekdağ için değil, bu yürüyüş aynı zamanda vekilliği düşürülen Enis Berberoğlu, iş insanı Osman Kavala ve cezaevinde olan aydınlar, yazarlar ve gazeteciler için başlatılan bir yürüyüş. Yani toplumun tüm kesimlerinin kapsayan, işçinin, emekçinin, kadının, gencinin bütün sorunları aslında ifade edecek buna karşı tutum sergileyecek yeni bir çıkış olarak adlandırılabilir" diye belirtti.

'TÜRKİYE HALKLARI RAHAT BİR NEFES ALANA KADAR…'
Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu en önemli sorunların başında adalet, demokrasi ve barış geldiğini söyleyen Buldan, Türkiye toplumunun bu sorunlar etrafında bir araya gelemediğini dile getirdi. Ülkenin toplumsal barış ve yaşanan bütün sorunların demokratik bir şekilde çözümünü geliştirecek olan yeni bir yol hattına olan ihtiyaçtan kaynaklı böylesi bir yürüyüşü gerçekleştirdiklerini söyleyen Buldan devamla şöyle konuştu: "Bu gün görüyoruz ki bütün sorunlar güvenlikçi politikalarla çözülmeye çalışılıyor. Son olarak Mahmur ve Şengal'e yapılan saldırı, sivil insanların yaşadığı yere yapılan saldırlar hala bu sorunların güvenlikçi politikalarla çözmeye çalışan bir anlayışın hakim olduğunu bize gösteriyor. Oysa Kürt sorunu bu ülkenin en yakıcı sorunlarından biridir. Bu sorun da güvenlikçi sorunlarla çözülecek bir sorun değil. Dolayısıyla başta Kürt sorunu, ekonomik sorunlar, siyasal sorunlar, sosyal sorunlar tüm bu sorunların karşısında bir demokrasi ittifakına ihtiyaç var. Bu ittifak çerçevesinde bu ülkeye barış, demokrasi, özgürlükler gelene kadar  ve Türkiye halkları rahat bir nefes alana kadar bu mücadele sürecek."