HDP Sözcüsü Günay: Edirne'de darbeye, Hakkari'de çözüme işaret edeceğiz
15 Haziran'dan itibaren başlayacak "Demokratik Mücadele Programını" açıklayan HDP Sözcüsü Günay, "dünün ve bugünün darbecileri"ni HDP'ye karşı birleştiğini söyledi. Günay, "HDP'nin her türlü saldırgan politikayı bertaraf ettiklerini biliyorlar. 7 Haziran'daki pratikle bunu deneyimlediler. Biz kendi işimize bakıyoruz. Yürüyüşümüz iradesine el konulan toplumla buluşma yürüyüşüdür. Bizim yürüyüşümüz demokrasi, özgürlük, barış ve adalet yürüyüşüdür."
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, 1 Haziran'da ilan edilen "ep birlikte demokratik bir geleceğe" deklarasyonu ardından açıklanan "Demokratik Mücadele Programı"nın detaylarını aktardı.
HDP Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Ebru Günay, yürüyüşün “demokrasi, özgürlük, barış ve adalet yürüyüşü” olduğunu söyledi. “Edirne’de darbeye Hakkari’de çözüme işaret edeceklerini” kaydeden Günay’ın açıklamaları şöyle:
DURUP BEKLEMİYORUZ, ÇAĞRIMIZIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRİYORUZ
1 Haziran’da Eş Genel Başkanlarımız Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından İstanbul’da partimizin yeni döneme ilişkin tutum belgesi açıklandı. Tutum belgemizle 9 ana başlıkta, yaşananlardan rahatsız olan, kaygı duyan, mevcut durumun değişmesini isteyen toplumsal kesimlere ve muhalefete “Hep Birlikte” ortak mücadele çağrısında bulunmuştuk.
İktidarın her türlü saldırısına rağmen partimiz bu gücünü kaybetmediği gibi misyonumuz ve rolümüz daha büyüdü. 1 Haziran deklarasyonumuz ve bunun çerçevesinde oluşturduğumuz “Demokratik Mücadele Programımız” bunun en somut göstergesidir. Bizler toplumsal muhalefete hak, hukuk, adalet, barış, özgürlük, demokrasi, iş ve aş için ortak mücadele çağırısında bulunurken durup beklemiyoruz, bunun kendiliğinden de gelişmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Bunun için sorumluluk üstleniyoruz, pratik ve somut adımlar atıyoruz. Deklarasyonumuzu hayata geçirmek için hazırladığımız Demokratik Mücadele Programımız esas olarak bunu amaçlıyor.
DARBECİ ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ
Programımız; Türkiye’de başta partimiz olmak üzere toplumsal muhalefet üzerindeki baskılara, toplumun ekmek, adalet ve özgürlükten mahrum bırakılmasına karşı güçlü bir itirazdır. Biz bu eylem programıyla; iktidarın demokratik siyasete yönelik gerçekleştirdiği darbeyi ve tasfiye reddediyoruz, kabul etmiyoruz. Demokratik Mücadele Programımız ve bu kapsamda gerçekleştireceğimiz bütün basın açıklamaları, halk buluşmaları, kurum ziyaretleri Demokrasi Yürüyüşümüzün bir parçasıdır. Demokratik Mücadele Programı, Türkiye’deki tüm toplumsal kesimler ile demokrasi güçlerini bir araya getirecek, ortak demokratik mücadele bilincini artıracak bir programdır.
Hem 1 Haziran deklarasyonumuz ve hem de başlattığımız Demokratik Mücadele Programı başlar başlamaz darbecileri, demokratik siyaset düşmanlarını korkutmaya başladı. Geçmişin darbecileriyle bugünün darbecilerinin bize karşı birleşmesinin nedeni bu büyük korkularından kaynaklanıyor. Korkuyorlar, çünkü HDP var olduğu sürece bu ülkede faşizan, otoriter bir rejimi kurumsallaştıramayacaklarını çok iyi biliyorlar.
Korkuyorlar çünkü HDP’nin her türlü saldırgan, baskıcı politikayı bertaraf ettiğinin farkındalar. Bunu en iyi 7 Haziran’da doğrudan kendi iktidarlarını kaybetme pratiğiyle deneyimlediler.
DEMOKRATİK MÜCADELE PROGRAMIMIZ 3 AYLIK BİR SÜREYİ KAPSIYOR
Biz kendi işimize bakıyoruz; toplumun bizden beklentilerine cevap olmaya, halkımıza layık bir duruş sergilemeye çalışıyoruz. Hazırladığımız Demokratik Mücadele Programı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarını kapsayan 3 aylık bir program. Demokratik Mücadele Programının ilk aşaması bir aylık bir süreyi kapsayacak şekilde planlanmıştır. Bu bir aylık aşamanın detaylarını bugün sizlerle paylaşacağım.
Programımızın ilk aşamasında saldırıya maruz kalan, hedef alınan Iğdır, Kars, Batman, Siirt gibi il merkezleri Eş Genel Başkanlarımız ve beraberindeki heyetler tarafından ziyaret edildi; Diyarbakır’da saldırıya uğrayan diğer kurumlar ziyaret edildi ve görüşmeler yapıldı. Bu ziyaretlerde ilgili kesimlerin görüş ve önerileri alındı, karşılıklı istişarelerde bulunuldu.
Programımızın ikincisi aşaması Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşüdür. Bu eylem 15-20 Haziran tarihleri arasında olacak şekilde planlanmıştır. Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşümüz biri Edirne diğeri Hakkâri olmak üzere iki koldan başlayıp Ankara’da sonlanacaktır.
EDİRNE’DEN HAKKARİ’YE BİR MÜCADELE KUŞAĞI OLUŞTURUYORUZ
Türkiye’nin coğrafi olarak birbirine en uzak iki yakası olan Edirne ve Hakkari’nin sorunlarının ancak ortak mücadeleyle çözülebileceğine inanıyoruz. Edirne ve Hakkâri aynı zamanda halklar arasında eşit/özgür kardeşliği pekiştirmenin adı ve siyasi sembolleridir bizim açımızdan. Edirne’den Hakkari’ye bir toplumsal mücadele kuşağı oluşturuyoruz. Edirne ve Hakkari’den başlayan ve Ankara’da buluşacak iki yürüyüş kolu yerel halkların, ülkedeki kimliklerin ve inançların tümünün yaşadığı sorunları kesecek bir siyasi rotaya işaret etmektedir.
EDİRNE’DE DARBEYE, HAKKARİ’DE ÇÖZÜME İŞARET EDECEĞİZ
Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın rehin tutulduğu Edirne Cezaevi önünde start verilmesinin amacı; cezaevlerindeki siyasetçiler, gazeteciler, aydın ve yazarlar ile cezaevlerindeki hak ihlallerine ve Meclis’te yaşanan son darbeye dikkat çekmektir. Hakkâri ise Kürt sorununun demokratik barışçıl çözüm iradesini göstermek için tercih edilmiştir.
YÜRÜYÜŞ KOLLARIMIZIN GÜZERGAHI VE DURAKLARI BELİRLENDİ
STK, demokratik kitle örgütleri ziyaretleri ve halk toplantıları ile yerelin talepleri dinlenecek ve bu yürüyüşe bileşen partilerimiz, STK ve DKÖ’lerin temsilcileri bazı siyasi partilerin sözcüleri katılacaktır. Bu amaç çerçevesinde yürüyüş kollarımızda belli bir güzergah esas alındı ve bazı duraklar tespit edildi.
15 Haziran’da Hakkari’den başlayacak yürüyüş Van, Amed, Adana güzergahını takip ederek 19 Haziran’da Ankara’ya ulaşacaktır. Edirne’de başlayacak yürüyüşte ikinci durak olarak İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakalarında devam edecektir. 16-17-18-19 Haziran İstanbul’un 3 bölgesinde kurumsal ziyaretler, işçi-emekçilerle fabrika ve atölyelerde buluşmalar ve halk buluşmaları gerçekleştireceğiz. İstanbul’dan çıkan yürüyüş kolu 19 Haziran’da İstanbul’dan yola çıkarak 20 Haziran’da Ankara’da olacaktır. Amed, Serhat, Çukurova gruplarımız Hakkari yürüyüş koluna dahildir. Ege, Karadeniz ve Marmara bölgeleri de Edirne Kolu Yürüyüşü içerisinde yer almaktadır.
Yürüyüş boyunca eylem ve etkinliklerimiz kent merkezlerindedir ve şehirlerarası yollarda yürümek gibi bir yöntemimiz yoktur. 20 Haziran günü Ankara’da buluşacak olan Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşünün her iki kolunun katılımcılarıyla kitlesel bir açıklama yapılacak, yerelin talepleri ve beklentileri Ankara’da bütün yürüyüşçülerin katılımıyla kamuoyuyla paylaşılacaktır.
İRADESİNE EL KONULAN TOPLUMLA BULUŞUYORUZ
Görüldüğü gibi yürüyüşümüzün ruhu ve mantığı iradesine el konulan, iradesi saldırıya uğrayan toplumla buluşma esasına dayanmaktadır.
HDP neden yürüyor, HDP neden bu yürüyüşü organize etti diye soranlar var? Elbette buradaki manipülasyonları ciddiye almıyoruz. Bu soruyu soranların çoğu gerçekten HDP’nin neden yürüdüğüyle ilgilenmiyor, HDP’nin ne istediğini öğrenme istekleri dahi yok. Ama iyi niyetle öğrenmek isteyenlere şunu söylemek istiyoruz: Bizi bilen bilir, demokratik siyaset anlayışı bu ülkede yıllardır kesintisiz bir şekilde halkla birlikte özgürlüğe yürüyor. O yüzden Hep Birlikte yürüyoruz, Hep Birlikte mücadele ediyoruz, Hep Birlikte geleceğe hazırlanıyoruz.
AKP-MHP DARBESİNE DE EYVALLAH ETMEYİZ
Bizim yürüyüşümüz demokrasi, özgürlük, barış, adalet yürüyüşüdür; kesintisiz saldırılara karşı kesintisiz bir mücadeledir. Siyasi darbeye ve her türlü tasfiye, imha politikasına karşı direnme programıdır. Biz bugüne kadar Türkiye’de gerçekleştirilen hiçbir darbeye karşı sessiz kalmadık, hiçbir darbeci yönetimle uzlaşmadık, hiçbir darbecinin dümen suyuna takılmadık, AKP-MHP’nin darbeciliğine de eyvallahımız olmayacak. 15 Temmuz’da Meclis'i bombalayan zihniyetin hazırladığı iddianamelerle milletvekillerimizin vekilliklerinin düşürülmesi aynı darbeci anlayıştır. Her ikisine de aynı yerden karşı çıkıyoruz.
HALK İRADESİ BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
Sadece bize karşı geliştiği için değil; her türlü darbeye aynı kararlılıkla karşı çıkıyoruz. Halk iradesi bizim siyasi anlayışımızın kırmızı çizgisidir ve bunu kimseye çiğnetmeyiz. Anlamayanlar varsa şunun altını bir kez daha çizelim. HDP darbelere karşı alerjisi olan bir partidir. HDP darbecilerle uzlaşmaz, onlarla mücadele eder.
Bu yürüyüşü düzenlerken elbette bu manipülasyonları ve saldırıları ciddiye almıyoruz. Darbeci AKP-MHP iktidarı ve yandaşları kendilerinden bekleneni yapıyor, biz de halkımızın bizden beklediğini yapıyoruz; toplumla buluşuyoruz, halkla buluşuyoruz. Halkın taleplerinin temsilcisi ve taşıyıcısıyız. Bu hattımızı korumaya devam edeceğiz.
PANDEMİYE YÖNELİK HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALDIK
Ama bu yürüyüşü düzenlerken elbette ciddiye aldığımız önemli bir husus var. Salgın riskini ve halkımızın sağlığını ciddiye alıyoruz. Bu yüzden pandemi tehlikesine karşı da her türlü tedbiri almış durumdayız.
DARBECİLERİN YAPTIĞI NE VARSA HEPSİNİ İKTİDAR BİZE KARŞI YAPIYOR
Gündeme getirdikleri Siyasi Partiler Yasası, seçim yasaları, baraj tartışmalarının tamamı partimizin yükselişini engellemeye yöneliktir. Biz bunlara darbeci dediğimizde küplere biniyorlar. Oysa bütün darbecilerin ilk işi siyasi parti kapatmaktır, siyasetçileri tutuklamaktır, milletvekillerini meclisten atmaktır. İktidar bugün bunların tamamı partimize yönelik gerçekleştirdi.
MEŞRU OLMAYAN BU DARBECİ İKTİDAR VE ZİHNİYETTİR
Partimizi var eden halkın meşru demokratik talepleridir. Meşru olmayan bu darbeci zihniyettir. Dolayısıyla biz asla mücadeleden vazgeçmedik, direniş halimizden geri çekilmeyi düşünmedik. 30 yıldır halkımız binbir emekle, canla başla mücadele ederek, büyük bedeller ödeyerek her türlü engeli aşarak partisini bu düzeye taşıdı. Geri çekilmesi gereken halkın iradesine zorla el koyan bu gayri-meşru darbecilerdir. Demokratik siyasette zor ve baskıyla iktidarda kalma anlayışına yer yoktur. Bu anlayış da kendisinden önceki bütün darbeciler gibi tarihin çöp sepetindeki yerini alacaktır.