6 Ekim 2024 Pazar

Hükümlü ve tutukluların mazeret iznine ilişkin kurumlardan açıklama

Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin hukuka aykırı olduğunu kaydeden kurumlar, derhal iptalini istedi. 

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hakkında açıklama yaptı. 

Açıklamada, söz konusu yönetmeliğin değiştirilmeden önceki halinde Cenazeye Katılma İzni başlıklı 5. maddesinin "Soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tutuklulara; ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü hâlinde, soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ilgili hâkim veya mahkeme tarafından yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir" iken değişiklikle birlikte bu maddeye ceza infaz kurumu en üst amirinin önerisi ibaresi eklenen maddenin yeni halinin, "Soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tutuklulara; ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü hâlinde, ceza infaz kurumu en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet başsavcılığının onayı ile yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir" olduğu belirtildi. 

Uzun yıllardır Cumhuriyet Savcısı tarafından karar verilen yani yargısal bir pratik olan cenazeye katılma kararına yönetmelikle idare bariyeri konulmasının idare hukuku bağlamında görevi gasbı olduğu kaydedilen açıklamada, bu durumda hapishane idarelerinin yetki alanına girmediği bir konuda görüş bildirerek yargı makamlarının nasıl hareket edeceğine ilişkin yön vermeye çalışmasının hukuka aykırı olduğunun altı çizildi. 

Açıklamada, yönetmeliğin  iptal edilmesini ve temel hak ve özgürlükler bağlamında yeniden düzenlenmesi istendi.