7 Ekim 2024 Pazartesi

'Irkçılık hastalık değil, 'kafatasçı' bir ideolojidir'

Irkçı ve nefret söylemleri sonucu yaşanan katliamlara ilişkin açıklama yapan Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri ile İHD Mersin Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu, ırkçılığın hastalık değil kafatasçı bir ideoloji olduğunu ve medeni toplumlarda cezai yaptırımlara tabi tutulan bir suç olduğunu kaydetti. 

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu, ırkçılığa ve nefret söylemleri sonucu yaşanan katliamlara ilişkin açıklama yaptı. Özgür Çocuk Parkı'nda yapılan açıklamada, "Irkçılığın panzehiri barıştır" yazılı pankart açılarak, "Irkçı olma insan ol", "Kürt düşmanlığına son" ve "Irkçı saldırılara dur de" yazan dövizler taşındı.

İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, Türkiye'de artan nefret söyleminin tehlikeli boyutlara ulaştığını ve son örneğinin de Konya'daki ırkçı katliamla sonuçlandığını söyledi. Toplumsallaşan ve kurumsallaşan ırkçılığın tüm dünya için tehdit olduğunu dile getiren Demir, "Unutmayalım ki ırkçılık psikolojik bir hastalık değildir, 'kafatasçı' bir ideolojidir ve medeni tüm toplumlarda cezai yaptırımlara tabii tutulan bir suçtur" dedi.

Konya'nın Meram ilçesinde Dedeoğulları ailesine yönelik ırkçı katliama değinen Demir, şunları söyledi: "Bilinmelidir ki bir evin tüm bireylerini vahşice öldürebilecek, evi ateşe verebilecek vicdansızlığı, acımasızlığı besleyen ülkedeki ötekileştirici nefret söylemidir. Bu katiller hem nefret söyleminden besleniyorlar hem de cezasızlık politikasından güç alıyorlar. Sivas Katliamı'nı yapanlar ortaya çıkarılıp cezalandırıldı mı? Roboski'de devletin uçakları tarafından, içinde çocukların da olduğu insanlar bombalanarak öldürüldü, bu katliamı yapanlar yargılandı mı? Suruç ve Gar Katliamını yapanlar, onlara göz yumanlar, yol verenler hak ettikleri cezaları aldılar mı? Ne yazık ki hayır! İşte ırkçı ve faşist yapılar bu cezasızlık politikasından güç alıyor."

HDP üzerinden her gün nefret dili kullanıldığını, Kürtler'in hedef gösterildiğini kaydeden Demir, orman yangınlarıyla algı oluşturulduğunu ifade etti. Demir, "Özellikle siyasal partilerden talebimiz, ülke geneline yayılmış teşkilatları aracılığıyla seçmenleri arasında çatışmayı değil çözümü, düşmanlığı değil birbirini anlamayı, ayrışmayı değil köprüler kurmayı tercih eden ve ırkçılığı temelden reddeden bir anlayışı beslemeleri ve böyle bir anlayışı halk arasında yaygınlaştırmak için çaba harcamalarıdır. İnsan yaşamını ve insanın insanca yaşamasını önceleyen bir toplum için bunun bir zorunluluk olduğunu düşünmekteyiz" dedi.