'İstanbul'dan Şırnak'a doğa talanına karşı birlikte ses verelim'
HDP, HDK, EMEP, EHP, TİP, SMF, TÖP ve Halkevleri, Şırnak'ta yaşanan ağaç kıyımına karşı Kadıköy'den ses yükselterek, AKP-MHP iktidarının yağma ve talan politikalarına karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Emeğin Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Şırnak'ın Besta, Cudi ve Gabar bölgesinde uzun süredir devam eden ve son dönemde yoğunlaşan ağaç kesimlerine karşı Kadıköy'de eylem yaptı. "Şırnak'ta doğa talan ediliyor" pankartı açılan ve "Siyasette yalana, doğada talana son vereceğiz", "Dersim ve Şırnak'ta nefes damarlarımız kesiliyor, ses ol", "Talana karşı birleşerek talanı durduracağız" dövizleri taşınan eyleme, HDP milletvekilleri Dilşad Canbaz Kaya ve Musa Piroğlu'nun yanı sıra çok sayıda çevre aktivisti, demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı.
TÜRKAY: BATIDAN KÜRDİSTAN'A DOĞANIN SESİ OLACAĞIZ
Eylemde ilk sözü alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay, Şırnak'ta her gün onlarca tır ağacın ormanlardan çalınarak katledildiğini söyledi. Türkay şöyle devam etti: "Sanıyorlar ki, Kürdistan'daki ormanlar, ağaçlar katledildiğinde ses çıkmayacak. Batıda kimse Kürdistan'daki ağaçların, Kürdistan'daki doğanın sesi olamayacak çünkü yarattığımız korku imparatorluğunda herkes sinecek, herkes sessiz olacak sanıyorlar ama o iş bitti. İşte bugün Kadıköy'den, İstanbul'dan, Şırnak'ta, Kürdistan'da ormanların yağmalanmasına karşı, doğanın talan edilmesine karşı hep birlikte ses veriyoruz, güç veriyoruz ve asla bu yağmaya, bu talana sessiz kalmayacağımızın ilanını yapıyoruz."
ENCU: DEVLETİN DENETİMİ, KORUCULARIN İŞBİRLİĞİNDE BİR TALAN POLİTİKASI
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu, savaş ve talan politikaları sonucu Şırnak'taki doğanın sistematik bir saldırı altında olduğunu vurguladı ve Şırnak'ta süregelen doğa talanının gündemleştirilmek istenmediğine dikkat çekti. Encu, "Bizler devletin denetiminde, korucuların işbirliği içerisinde olduğu bir talan politikasıyla karşı karşıyayız. Maalesef bu talan politikası batıda çok görülmüyor. Her yerde bir doğa katliamı vardır ama o bölgede sistematik bir yönelim vardır ve AKP-MHP iktidarı bunu bilinçli bir şekilde yapmaktadır" ifadelerini kullandı.
SİNANOĞLU: 7 AY İÇİNDE ORMANLARIN YÜZDE 7'Sİ KATLEDİLDİ
Ortak basın açıklamasını okuyan Seçil Sinanoğlu, Şırnak'ta iki yılı aşkın süredir "güvenlik" gerekçesiyle asker gözetiminde devam eden ağaç kıyımları sonucu sadece 7 ay içerisinde bölgedeki ormanların yüzde 7'sinin katledildiğini kaydetti. Süren doğa talanı içerisinde asırlık ağaçların da kesildiğini aktaran Sinanoğlu, Şırnak Barosu'nun talanı engellemek için yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını belirtti. Sinanoğlu, bölgede her gün kesilen 20-25 kamyon ağacın büyük bir rant kapısına dönüştüğüne dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Batı'da adrese teslim yakılan ormanlarla, asırlardır yaşayan zeytin ağaçlarının enerji şirketleri tarafından kesilmesine izin veren yasalarla, Kürdistan'da ise 'terör' bahane edilerek talan politikalarıyla koca bir ekosistem ağır tahribata uğratılmaktadır. Kesilen ormanları sadece odun ve para olarak görenler bölgenin tüm ekolojik yapısını altüst etmektedir."
'SADECE DOĞAYA DEĞİL BÖLGENİN TARİHİ VE GELECEĞİNE ZARAR VERİYORLAR'
Kürdistan'da ilan edilen "güvenli bölgelerin" tüm yasalar yok sayılarak atanmış vali, polis, jandarma desteğiyle talan edildiğini, rantçı politikaların hayata geçirildiğini dile getiren Sinanoğlu, "Ellerindeki sınırsız yetkilerle basını ve kamuoyunu oraya sokmayarak işledikleri talanı herkesten gizleyebileceklerini düşünüyorlar. Sadece ağaçları talan etmiyorlar, bölgenin tarihine, geleceğine ve yaşamın her türlü çeşitliliğine de onulmaz zararlar veriyorlar. Bu talan ve savaş siyaseti birbirini besliyor" ifadelerini kullandı.
"Dünya ezilenleri, devlet ve şirketlerin yol açtığı iklim kriziyle boğuşurken her gün Kürdistan coğrafyasına düşen tonlarca bomba ve kimyasal, bu ağaç kıyımları, ormanların imara açılması, yeni termik santral ve petrol/gaz çıkarma çalışmaları sadece Kürdistan halklarını değil, tüm insanlığı ilgilendirmektedir" diyen Sinanoğlu, güvenlik bahanesi ile meşrulaştırılmaya çalışılan bu ekolojik kırıma sessiz kalanların da suça ortak olduğunu söyledi. Bu suçun faillerinin hesap vermesi için her türlü mücadeleyi yürüteceklerinin altını çizen Sinanoğlu, Şırnak'ta süren orman katliamına ve ülkenin dört bir yanında savaş, rant, yağma, talan politikaları kapsamında işlenen ekolojik suçlara derhal son verilmesi çağrısında bulundu.
Eylem, "Ormanlar, nehirler, sermaye değiller", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganlarıyla son buldu.