7 Ekim 2024 Pazartesi

KESK: Devletin ilk aklına gelen şey IBAN vermek

Orman yangınları, sel felaketleri ve tırmanışa geçen pandemiye ilişkin açıklama yapan KESK Yürütme Kurulu; kapitalist sistemden, sömürüden beslenen ve devlet aygıtını kontrol eden sermaye azınlığının tedbir almayı küresel ısınmayı, çevre kirliliğini, doğa tahribatını, iklim krizini artıracak politikalara devam ettiği kaydedildi. 

KESK Yürütme Kurulu, on gündür devam eden yangınlar, sel felaketleri ve tırmanışa geçen pandemi vakalarına ilişkin açıklama yaptı. Muğla, Antalya, Kütahya, Mardin/Omeryan bölgesi, D.Bakır/Lice, İzmir/Balçova, Siirt/Baykan, Adana/Kozan, Hatay Amanoslar, Çanakkale/Gelibolu Yarımadası, Dersim/Hozat, İzmir/Menderes, Denizli, Isparta, Uşak, Balıkesir ve daha birçok il/ilçemizde çıkan yangınların bir kısmı söndürülmüş olsa da çok sayıda yangının devam ettiği kaydedilen açıklamada, yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı dilendi, sürecin takipçisi olacakları belirtildi. 

Kapitalist sistemden, sömürüden beslenen ve devlet aygıtını kontrol eden sermaye azınlığının tedbir almayı küresel ısınmayı, çevre kirliliğini, doğa tahribatını, iklim krizini artıracak politikalara devam ettiğinin altı çizilen açıklamada, "Ülkemizde de geçmişten beri bu tür politikalar uygulanmakla birlikte uluslararası sermayenin desteğiyle iktidara gelen AKP iktidarında hiç olmadığı kadar gerçekleştirilen özelleştirmeler, güvencesizlik, taşeronlaştırma, sözleşmeli çalıştırma, kamuda liyakat yerine kadrolaşmanın esas alınması, kamu yatırımlarının azaltılması, kamu hizmetlerinin piyasaya açılması, 2-B gibi çıkarılan yasalarla ormanlık alanların yerleşime açılması, çarpık yapılaşmaların teşvik edilmesi/göz yumulması, doğal alanların RES, HES, JES, Termik, Nükleer santraller gibi projelerle ekosistemin tahrip edilmesi, suyun, toprağın satılması vb. uygulamalar bugün karşımıza müsilaj, yangınlar, sel baskınları ve pandemi ile mücadelede başarısızlık olarak çıkmaktadır" denildi. 

'YANGINLAR SÖNDÜRÜLEMİYOR'
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Günlerdir ormanlarımız, yerleşim yerleri alevler içinde iken kamunun elinde yangın uçağının, yeterli malzeme ve yeterli sayıda personelin olmamasının izahını yapamayan iktidar konuyu farklı alanlara taşıyarak hesap vermekten kaçmak istemektedir. Aynı anda havada bulunan 5 helikopterin fotoğrafını yayınlamak günlerdir yangınların söndürülemiyor olduğu gerçeğini değiştirmemektedir!

İktidarın yangına yakalanma hali ve yangınla mücadele pratiği uygulanan politikaların sonuçlarını çok net ele vermiştir. İktidar koruma ve yangınla mücadelenin ekonomik olmamasını gerekçe göstererek yeterince yatırım yapmamış, aynı anda birçok yerde yangın çıkınca da afallayıp kalmıştır. Orman yangınları ve sel gibi afetler iktidarın uyguladığı siyasal ve ekonomik politikalardan bağımsız değildir.

Pandemi ve yangınlar kamu hizmetlerinin öneminin hayati düzeyde olduğunu göstermesine rağmen Cumhuriyet tarihinde en çok özelleştirme yapan iktidar sorumluluktan kaçamaz, kaçamayacaktır."

'İKTİDARIN İLK AKLINA GELEN IBAN NUMARASI VERMEK'
"Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz…." diyen Madde 169'un yıllardır devlet tarafından uygulanmadığı vurgulanan açıklama, şöyle devam etti: "Tüm bütçe süreçlerinde en az yatırım yapılan alan kamu yatırımlarıdır. Bütçeden yeteri kaynağı aktarmayan iktidarın ilk aklına gelen vatandaşlara IBAN numarası vermek oluyor her defasında!

'EKOLOJİK TAHRİBAT GİDERİLMELİDİR'
AKP döneminde birçok alanda artan ihtiyaca rağmen kamu çalışanı sayısı azaltılmış, sözleşmeli çalışma esas alınmış, yeni personel alımında ise liyakat görmezden gelinmiştir. Yangınların yaşandığı ormanlarda orman muhafaza memuru başta olmak üzere personel yetersizliği felaketin boyutlarını artırmıştır. Yeni felaketler yaşamamak için özelleştirmelere derhâl son verilmelidir. Doğanın rant aracı olarak görülmesi anlayışından ve ranta feda edilmesinden vazgeçilmelidir. Orman yangınlarıyla mücadele eylem planları  kamuoyuna net bir şekilde açıklanmalı, gerekli ekipman eksiksiz temin edilmeli, bu konuda yapılan ihalelerde şeffaflık ilkesi gözetilmelidir, Orman yangınlarıyla mücadelede görevlendirilecek emekçilerin yıl boyu istihdamı ve iş güvenliği tedbirleri alınarak yaşam koşulları iyileştirilmeli ve daha verimli çalışma ortamı yaratılmalıdır, emek ve demokrasi güçleri, çevre örgütleri ve halkın da katılımıyla Kuraklıkla Mücadele Eylem Planı hazırlanarak ranta açılan ve ormansızlaştırılan alanlar yeniden doğal yapısına uygun şekilde yeşil alana dönüştürülerek ekolojik tahribat giderilmelidir.

Kamusal hizmetler piyasaya açılmamalı, özelleştirilen kamu hizmetleri yeniden kamu eliyle yürütülmelidir. Sermayeden değil halktan yana bir kamu hizmeti anlayışı esas alınmalıdır. Kamuda istihdam yeterli hale getirilmelidir. Kamu kaynaklarının, faiz ve Kamu Özel İşbirliği, Yap İşlet Devret adı altında sermayeye aktarılmasına son verilmelidir. Tüm vatandaşımızın kamu hizmetlerine parasız, nitelikli ve anadilinde ulaşması sağlanmalıdır."