30 Eylül 2024 Pazartesi

Kobanê davası: Gerçeklerin üstü örtülüyor

Kobanê davasınını 4. oturumunda savunmasına devam eden HDP önceki dönem MYK üyesi Yağlı, HDP Kadın Meclisi'nin yürüttüğü çalışmaları hatırlattı. Meclis'te en fazla HDP'li kadınlara saldırı gerçekleştiğini kaydeden Yağlı, IŞİD'e karşı mücadele çağrısını sadece kendilerinin değil herkesin yapması gerektiğini belirtti. 

Kobanê davası duruşma periyodunun 4. oturumu Sincan Hapishane Kampüsünde görüldü. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada Sincan Hapishanesinde tutulan siyasetçiler salonda hazır bulunurken, farklı hapishanelerde bulunan siyasetçiler ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan oturum, önceki dönem MYK Üyesi Dilek Yağlı'nın savunmasıyla devam etti.

İddianamede IŞİD'in HDP'ye dönük saldırıların olmadığını ve bir algı oyunu oynandığını kaydeden Yağlı, "Êzidî halkı inanç ve kültürü gereği şiddetten uzak bir halktır. IŞİD'in Şengal'e başlayan saldırısından sonra Kobanê'ye yönelmesi sonrası müthiş bir dayanışma kuruldu. Êzidîler 2014'te ilk fermanlarını yaşamadılar. Hala katliamların travmatik etkilerini atlatamadılar. Normal bir dünya vatandaşı böylesi bir vahşete ses çıkarmaz mı? İddianamede IŞİD'in HDP'ye dönük saldırılarına yer verilmiyor. 20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı, 10 Ekim 2015 Ankara Gar katliamı yapıldı. İktidar kanadı bütün bu katliamları münferit vaka olarak gördü. İddia makamı bir algı oyunu yapıyor" dedi. 

HDP Kadın Meclisi'ne ilişkin konuşan Yağlı, "HDP, bünyesinde yer alan kadın milletvekilleriyle Türkiye açısından büyük bir kazanım sağladı. Meclis'te bir kadın grubu oluşturuldu. O süreçte, Türkiye'de kadınların barış taleplerini askıya alacak herhangi bir iktidar kurulmasına karşı tutum sergiledik. Meclis'teki kadın grubumuz; siyasi kadın tutsakların salıverilmesi, kadınlara yönelik sosyal hakların temellendirilmesi ve kalıcı bir hukuka bağlanması ve kadın bakanlığının kurulması için açıklamalar yapmıştır. O süreçte Meclis'te de en fazla HDP'li kadınlara saldırılar gerçekleştirildi. Her şeyden öte bir kadın olarak kimseden talimat alarak yaşayamayacağımı ifade ettim. Ben IŞİD vahşetine karşı çağrı yaptığım için yargılanamam. Dışarıda sıradan vatandaş olarak da bu çağrının yapılmasını tüm kurumlardan beklerim" ifadelerini kullandı. 

Yağlı, şöyle devam etti: "İnsanlar ceza alma tehdidinden kaçabilir ama bu bizi bağlamaz, kişiyi bağlar. Bir başkasının yurt dışına gitmesi beni bağlamaz. Başka insanların yaptıklarını benim tutuk devam gerekçem olarak sunamazsınız. Burada bir hukuksuzluk var diye herkes bir yerlere kaçmaya çalışırsa, mücadele edecek kimse kalmazsa ne olacak? Suçların kişiselleştirilmesi ve adil yargılanma meselelerini önemsiyorum. Gerçeklerin üstü örtülüyor diye ben kaçacak değilim. Şüphe duymak hoş bir zihinsel durum değildir ama emin olmak ise gülünçtür. Bu iddianame ile biz en başta suçlu ilan edildik."

Duruşmaya 5 Eylül Pazartesi devam edilecek.