21 Eylül 2024 Cumartesi

Mora'da yaşanan mülteci katliamı Luzern'de protesto edildi

Mora Yarımadası açıklarında yaşanan mülteci katliamının protesto edildiği Luzern'de, Yunanistan'ın mültecileri geri itme politikasına tepki gösterildi. Yunanistan'ın mültecilere uyguladığı düşman politikaları ve işkenceleri nedeniyle insanların daha uzun rotalarla yolu uzatarak Yunanistan'ı atlatmaya çalıştığına dikkat çekildi.

13 Haziran gecesi Yunanistan'ın Mora Yarımadası açıklarında göçmen ve mültecileri taşıyan geminin batması sonrası onlarca kişinin katledilmesi İsviçre'nin Luzern kentinde protesto edildi. NoFrontex, Solinetz, AutonomeSchule ile çok sayıda göçmen ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla Bahnhofplatz'ta gerçekleşen eylemde, "Herkes için sınırlar açılsın" pankartı ile katledilen göçmenlerin isimlerinin yazılı olduğu bir pankart açıldı.

Yapılan konuşmalarda katliamın asıl nedeninin Yunanistan'ın mültecileri geri itme politikası olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca SRF'de çıkan haberlerde Yunanistan'ın mültecileri istemediği iddialarına işaret edilen konuşma şöyle devam etti: "Kazadan hemen önce sahil güvenlik ve yoldan geçen yük gemileri insanlara telsizle yardım teklif ettiler ancak göçmenler bunu reddetti ve İtalya'ya devam etmek istediklerini söylediler. Soruyoruz. Denizdeki insanlar neden Yunan makamlarıyla görüşmekten bu kadar korkuyor? Bunun esas nedeni Yunanistan'ın geri itme politikasıdır. Olay sonrası Yunan sahil güvenliği tarafından güvenli olmayan bir cankurtaran salı denize indirildi. Bu insanlar Yunan makamlarıyla karşılaşmanın genellikle şiddetle ve ıstırapla karşılaşma anlamına geldiğini biliyor. Tekneler bu nedenle çok daha uzun rotalar yaparak ve denizde insan hayatını riske atarak Yunanistan'ı atlatmaya çalışıyor. Kendi ölümleri için kaçan insanları suçlamak onlarla alay etmek demektir."

Eylem; "Şiddetinizden kaçmaya çalıştıkları için hareket halindeki insanları suçlamayı bırakın", "Hareket halindeki insanları kendi ölümleri için suçlamayı bırakın!", "Geri itmeleri durdurun, denizde ölüme son verin", "Avrupa'nın sınırlarını yıkın!" sloganlarıyla son buldu.