24 Eylül 2024 Salı

Sağlık emekçileri: Pandemide yeterli ve dengeli beslenme hakkımız

"Yemek ve beslenme hizmetleri memnuniyet" anketi yapan Ankara Tabip Odası, Dev Sağlık-İş ve SES, sağlık emekçilerinin yüzde 96'sının pandemi dönemi çıkan menünün vücut direncini korumak için yeterli olmadığını belirtti.

Ankara Tabip Odası, Dev Sağlık-İş ve SES, "Yemek ve beslenme hizmetleri memnuniyet" anketi gerçekleştirdi. Sağlık emekçilerinin pandemi dönemi ağır çalışma koşullarına bağlı olarak yeterli ve dengeli beslenmeye vücut dirençlerinin korunması açısından daha fazla ihtiyaç duyar, ancak Ankara Üniversitesinde yaşanan beslenme sorunu pandeminin ötesinde normal şartlarda bile 24 saate varan kesintisiz hizmet sunan sağlık emekçilerinin ihtiyacını karşılamaktan uzak.

Sağlık emek meslek örgütleri açıklamasında "Sağlık emekçilerinin mali ve özlük hakları ihlal edilip emekleri sömürlürken bir taraftan hastane yönetimi/idarecilerinin hastanelerin ekonomik darlıktan çıkış yolu olarak yemeklerden tasarruf etme eğiliminde olmaları ya da eksiklikler ve taleplere karşı duyarsız kalmaları sağlık emekçilerini değersizleştirme ve yok sayma eğilimini ortaya koymaktadır" denildi.

SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN HOŞNUTSUZLUĞU GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Sağlık emekçilerinin pandemi döneminde artan iş yükü ve azalan dinlenme saatleri nedeniyle bağışıklık sistemlerinin de olumsuz etkilendiğine dikkat çekilen açıklamada, "Sağlık emekçilerinin 24 saate varan uzun çalışma saatleri 'gece kahvaltısı'da dahil olmak üzere dört öğünü hastanelerde ya da çalıştıkları sağlık ve sosyal hizmet merkezlerinde yemelerini gerektirir. Bulaşı evlerine taşıma kaygıları, lokanta ve restoranların pandemi döneminde kısmi kapanması, bazı saatlerde ise tamamiyle kapatılması gibi nedenlerle sağlık emekçileri hastane yemeklerine mecbur kalmıştır. Pandemi koşullarında dengeli ve yeterli beslenme çok daha büyük önem kazanmışken pek çok hastane sağlık çalışanlarının hoşnutsuzluğunu görmezden gelerek kötü beslenme koşullarını dayatmıştır" diye belirtildi.

Anketin gerçekleştirildiği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde tespit edilen sorunlar başta üniversite hastaneleri olmak üzere diğer hastanelerde de yaşandığı ifade edilen açıklamada, araştırmaya katılan 401 sağlık emekçisinin verdiği yanıtlara göre hazırlanan anketin sonuçları şöyle:

🔹Yüzde 32'si sadece yemeği beğendiğinde yemek yediklerini,
🔹Yüzde 13'ü hiçbir zaman hastane yemeğini yiyemediğini,
🔹Yüzde 31'i her çalışma gününde hastaneden yemek yediğini ifade etmiştir.

YEMEK HİZMETLERİ YETERSİZ
Anket sorularının detaylandırıldığı bölümde ise yemek hizmetlerinin sağlık emekçilerin beklentilerinden ne kadar uzak olduğunu ortaya koymaktadır. 

Yemek çeşitliğinin yeterli olduğunu ifade eden katılımcı oranı yüzde 3'tür.

Porsiyonların doyuruculuğu ise katılımcıların yüzde 14'ü yeterli görmüştür. 

Sağlık emekçileri sıklıkla aynı menünün çıktığını ve bu sorunun yıllardır devam ettiğini ifade etmektedir. 

YEMEKHANELER YETERSİZ
Anketi yanıtlayan çalışanların yüzde 92'si yemekhanelerin fiziki kapasitesini yeterli bulamazken, yüzde 47'si yemekhane, tabak, çatal, masa gibi kullanılan malzemelerinin temizliğini kötü/çok kötü olarak değerlendirmiştir.

Geniş kampüs içinde yemek dağıtımına gerekli özenin gösterilmemesi, sık ve sağlıklı denetimlerin olmaması nedeniyle sorun çözülememiştir. 

Araştırmaya katılanların yüzde 51'i yemek sıcaklığını kötü/çok kötü olarak değerlendirmiştir.

YEMEKLERİN LEZZETİ KÖTÜ
Çalışanların birebir görüşmelerde en fazla dile getirdikleri sorun ise yemeklerin lezzetine dair görüşleridir. Açık uçlu sorulara verilen cevaplarla birlikte, araştırmaya katılanların yüzde 81'i yemeklerin lezzetlerini kötü/çok kötü olarak değerlendirmiştir.

Tüm bu sorunlar nedeniyle çalışanların yüzde 50'si yemeğini çoğunlukla evden getirmek zorunda kaldığını, yüzde 52'si dönem dönem parası ile dışarıdan sağlamak zorunda kaldığını ifade etmiştir.

Sağlık emekçilerinin pandemide hakkını ödemeyen yöneticiler sağlıklı ve dengeli beslenme hakkını da emekçilere çok görmüşlerdir. 

🔹Yüzde 89'u pandemi döneminde dengeli ve yeterli beslenme düzeyine dikkat edilmediğini,
🔹Yüzde 96'sı pandemi dönemi çıkan menünün vücut direncini korumak için yeterli olmadığını,
🔹Yüzde 97'si pandemi dönemi ek besin takviyesi sağlanmadığını,
🔹Yüzde 69 ise pandemi dönemi yemek sunumunun (ekmek arası ve köpük kaplardaki sunumu) kötü/çok kötü olarak değerlendirmişlerdir.

Çalışanların yöneticilerin tavrı nedeniyle tepkili olduğu ise yine araştırma sonucunda ortaya çıkmaktadır. Sağlık emekçilerinin yüzde 93'ü yöneticilerin bu sorunu çözmek için uğraşmadıklarını ifade etmiştir. 

Araştırmaya katılanların 'Ankara Üniversitesi tıp fakültesi hastaneleri yönetiminin tarafından yemek sorununun bugüne kadar çözünmemesinin nedeni sizce nedir?' sorusuna; 

🔹Katılımcıların yüzde 86'sı hastane yönetiminin bu konuyu bir sorun olarak görmemesi, 
🔹Yüzde 80'ni sağlık emekçilerine değer verilmemesi,
🔹Yüzde 39 Üniversitelerin yaşadığı ekonomik sorunlar, 
🔹Yüzde 29 Kamu İhale Kanununa ilişkin sözleşme şartları cevabını vermişlerdir.

İKTİDAR ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR
Siyasi iktidarın Üniversite Hastanelerine yönelik ele geçirme, hegemonya kurma, ekonomik baskılar, çalışanların özlük haklarından beslenme haklarına kadar bir çok hakkının gaspına neden olduğu belirtilen açıklamada, "İktidarın üniversite hastanelerine yönelik politikaları, sağlık iş kolunda üniversite hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerinin daha da mağdur olmasına neden olmuştur" denildi.

Anketten elde edilen verilere göre sağlık emekçileri ile hastane yöneticilerinin soruna bakış açısının farklı olduğu ve çözüm konusunda sağlık emekçileri ile yeterli iletişim ve empati kurulmadığının ortaya çıktığına dikkat çekilen açıklamada, "Ayrıca, sağlık emekçilerine memnuniyet düzeylerini 1 ile 5 arasında değerlendirmeleri istendiğinde yüzde 67'i '1' puan vermiştir. Çözümü konusunda inisiyatif almayan ve sorumluluklarını yerine getirmeyenleri uyarıyoruz. Uzun yıllardır yaşanan sorunun çözümüne yönelik biz sağlık emekçilerinin de söyleyecek sözü, tavır alacak gücünün olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Bir yandan iktidarın üniversite hastanelerine yönelik uygulamaları, bir yandan da TİS'in iş kolu görüşmelerinde yetkili sendikanın üniversite hastanelerinde çalışan emekçileri mağdur etmesi sebebiyle; Üniversite ve SB hastaneleri arasında ayrışmaya sebep olmaktadır. Üniversite Hastanelerinin pandemi dönemindeki gelirlerine göz dikenlere, beslenme hakkı üzerinden tasarruf etmek isteyenleri uyarıyoruz" diye kaydedildi.