TÜM BEL-SEN toplu sözleşme hakkı için eylem yaptı
KESK'e bağlı TÜM BEL-SEN, 8. dönem toplu iş sözleşmesi öncesi birçok kentte basın açıklaması gerçekleştirdi. Taleplerini sıralayarak, birlik çağrısı yapan kamu emekçileri toplu sözleşmenin hakları olduklarını vurguladı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN), 1 Ağustos'ta başlayacak kamu personelleri 8. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri öncesinde birçok kentte basın açıklaması gerçekleştirdi.
Taleplerini sıralayarak, birlik çağrısı yapan kamu emekçileri toplu sözleşmenin hakları olduklarını vurguladı.
İSTANBUL
İstanbul'da Mecidiyeköy'de bulunan Cevahir AVM önünde yapılan basın açıklamasında, "Grevli, özgür toplu sözleşme hakkımız engellenemez" pankartı açıldı. "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz, "Direne direne kazanacağız" sloganları atılan açıklamada basın metnini okuyan Hüsniye Arapoğlu, talepleri kabul edilene kadar mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
Daha sonra söz alan KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Ertuğrul Eroğlu, 2026-2027 yıllarını kapsayacak olan TİS görüşmelerinin kamu emekçilerinde hayal kırıklığı yarattığını belirtti. "Toplu sözleşmeler maaş zammına indirgenmiş; demokratik, sendikal ve özlük haklarımız sürekli ötelenmiş, kamu emekçilerinin sesi kesilmiştir" diyen Eroğlu, gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çekti.
Kamu emekçilerinin artan enflasyon ve çalışma yaşamındaki adaletsizlikle geleceksizliğe mahkum edildiğini dile getiren Eroğlu, "Bu tablonun sorumlusu emekçileri temsil etmeyen, bu orta oyunun figüranı olan yetkili sendikadır" dedi.
Yetkili sendikaya seslenen Eroğlu, "Bu defa masaya emekçilerin gerçek talepleriyle oturun. O masada yetki sahibi olabilirsiniz ama meşruiyetin yeri bu meydandır" diye konuştu. Eroğlu, TİS sürecinde taleplerin karşılanması için kamu emekçilerin birlikte mücadele etmesi gerektiğini ifade etti. Eroğlu, mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
ANKARA
TÜM BEL-SEN üyeleri, Ankara'da Çankaya Belediyesi önünde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya, KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Kamuran Tanhan ve Özgül Saki katıldı. "Grevli toplu sözleşmeli sendikayı, demokratik çalışma yaşamını ve kayyumlara karşı halkın iradesini savunmaya devam ediyoruz" pankartının taşındığı açıklamada, "İnsanca yaşamak istiyoruz" ve "Toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız" sloganları atıldı.
Eylemde söz alan TÜM BEL-SEN Genel Başkanı Erdal Bozkurt yaptığı açıklamaların ardından kamu emekçilerinin taleplerini sıraladı. Bozkurt konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Gerçek ve evrensel bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan, emekçilere işyeri düzeyinde yapacağı sözleşmeleri baştan sakatlayan mevcut toplu sözleşme sistemi çoktan iflas etmiştir. Emekçileri oyalamak ve kandırmaktan başka bir ise yaramayan bu garabet sistem devam ettiği sürece yaşadığımız sorunların gözükmesi mümkün değildir. Evrensel olarak sendikal örgütlenme hakkimizin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilen bu temel hakkimizi kimseden istemiyoruz, çünkü biliyoruz ki hak verilmez alınır. Ekonomik sosyal, demokratik ve özlük tüm haklarımızı gerçek bir seklide korumak ve geliştirmek için tek ve sendikaların da asil sahibi emekçilerin birleşik ve güçlü mücadelesidir. Bu yüzden her açıdan oldukça sıcak geçeceği belli olan önümüzdeki aylarda yetkinin as sahipleri olan kamu emekçilerinin ve emeklilerini 'hak verilmez mücadele ile alınır' ilkesi ile he birlikte ortak mücadeleye çağırıyoruz."
TALEPLER SIRALANDI
🔹"Grev hakkını içeren gerçek bir toplu sözleşme düzeni ile bununla bütünleşik bir şekilde yerel yönetimler basta olmak üzere tüm özerk bütçeli kamu kurumlarında işyeri düzeyinde, tarafların eşit koşullardaki pazarlığına dayanan, herhangi bir şarta, kısıtlamaya tabi olmayan özgür toplu sözleşme düzeni kurulmalıdır.
🔹Yerel yönetim emekçilerinin belediyelerdeki işyeri toplu sözlenmelerine müdahalelere son verilmeli bu amaçla 4688 sayılı yasanın toplu sözleşme hakkini fiilen kullanılmaz hale getirmeyi amaçlayan içeriği, kamu emekçilerinin toplu sözleşme ve grev hakkını herhangi bir şart ve kısıtlamaya tabi olmadan özgür biçimde kullanımını sağlayacak biçimde topyekun değiştirilmelidir.
🔹Kamu zararı ve Sayıştay zimmetleri iptal edilmelidir.
🔹Kamuda tazminat veya başka adlar altında yapılan tüm ek ödemeler kazanılmış hak olarak aylık maaşlara dahil edilmeli, emeklilik ikramiye ve maaş hesaplarına sayılmalıdır.
🔹Tüm kamu emekçilerine insanca bir ücret, iş ve yaşam güvencesi sağlayan çalışma koşulları ve düzeni ile sosyal hukuk devlet ilkesinin gereği olarak hukuka aykırı ve keyfi uygulamalara son verilmeli. KHK'larla bir gecede hukuksuz bir şekilde ihraç edilen kamu emekçileri tüm haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmelidir.
🔹Emekçilerin zaten yetersiz olan ücretlerinin yıl içinde kademeli olarak daha fazla kesintilere neden olan vergi kesintilerine son verilmeli, mevcut düzende temel olarak ücretli çalışanlardan yapılan kesintilere dayanan gelir vergisi sistemi topyekun değiştirilerek, emekçiler lehine adil ve adaletli bir vergi sistemi oluşturulmalıdır.
🔹Görüşmelerde kadın teslimiyeti sağlanmalı, ücretli doğum izni en az 32 hafta olmalı, kamu kreşleri yeniden açılmalı ve bütçe, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan bir anlayışla hazırlanmalıdır.
🔹Kamu emekçilerinin yıllık izinlerinin hafta sonuna denk gelen günlerinin toplam yıllık izin süresinden sayılmaması için düzenleme yapılmalıdır.
🔹2023 Ocak ayında yürürlüğe giren 3600 ek gösterge düzenlemesinden yararlanmayan yerel yönetim emekçilerinin büyük çoğunluğunun yaşadığı bu adaletsizlik giderilmeli, bu amaçla istisnasız bir şekilde 1. dereceye gelmiş tüm kamu emekçileri 3600 ek göstergeye çıkartılmalı; mevcut durumdaki tüm ek ödeme oranları da kadro ve unvan farklılığı ile yetki ve sorumluluk ağırlığı temelinde kademeli bir şekilde yükseltilmelidir.
🔹Özellikle belediyelerde daha çok yaşanan belediye yönetimlerinin çalışanlara yönelik yandaşlık dayatmaları ve bu kapsamda "sadakate", partizanlığa göre yapılan kadrolaşmaların önüne geçilmeli; iş alımlardan görevlendirmelere kadar liyakat, eğitim ve emeğe göre objektif kriterler uygulanmalı, mülakat uygulamalarına son verilerek tüm kurumlarda şeffaf ve tarafsız test usulü görevde yükseltme sınavları düzenli bir şekilde yapılarak tüm kamu çalışanlarının görevde yükselmeleri ve kariyer gelişimleri ayrımsız bir biçimde buna göre gerçekleştirilmelidir.
🔹Ülkemizde halen birçok belediyede çalışanlar, aylık ücretlerini düzenli bir şekilde alamamakta bu nedenle ciddi mağduriyet içinde yaşamaktadırlar. Bu sorunun çözümüne ilişkin belediyelerin tekil çözümlerinin ötesinde tüm belediyeleri kapsayan kurumsal ve genel bir çözüm geliştirilmelidir.
🔹Zabıta ve itfaiye emekçileri yaptıkları görevlerin zorluğu ve özel nitelikleri göz önüne alınarak zabıta hizmetleri sınıfı ve itfaiye hizmetleri sınıfı şekilde iki ayrı özel sınıfta yer almalı, zabıta ve itfaiyecilere meslek statüsü sağlanmalı; maktu mesai gibi çalışma koşullarına bağlı yapılan tüm ek ödemeler belediye meclislerinde belirlenmeli ve itfaiyecilere yıpranma payı uygulamasındaki keyfiyete son verilmelidir.
🔹Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi düzenlemelerine dahil edilmeyerek kadrolu ve güvenceli çalışma hakkı yıllardır gasp edilen belediye şehir tiyatroları emekçilerinin hepsi ayrımsız bir şekilde kadroya alınmalıdır. Kent Orkestrası emekçileri ve "sanat tarihçisi" unvanlı kadrolarda bulunan emekçilere emsali personel ile aynı özel hizmet tazminatı, ek ödeme, arazi tazminatı ve ek gösterge hakları verilmelidir.
🔹Yerel yönetimlerde çalışan mühendis, tekniker, teknisyen gibi teknik kadrolarda istihdam edilen kamu emekçilerinin kendi kadrolarıyla alakasız işlerde çalışmasına son verilmeli, teknik karoda çalışan emekçilerin hak ettikleri kadroya uygun işlerde çalışması güvenceye alınmalıdır."
KESK Genel Eş Başkanı Ahmet Karagöz, kamu emekçilerinin tüm taleplerini 1 Ağustos'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde sıralayacaklarını dile getirdi.
DİYARBAKIR
TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şubesi, büyükşehir belediyesi önünde açıklama yaptı. "Grevli toplu sözleşmeli sendikayı, demokratik çalışma yaşamını ve kayyımlara karşı halkın iradesini savunmaya devam ediyoruz" pankartının taşındığı eylemin basın metnini TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şube Sekreteri Selahattin Zenger okudu.
ADANA
TÜM BEL-SEN Adana Şubesi ve KESK Adana Şubeler Platformu, büyükşehir belediyesi taş bina önünde açıklama yaptı. Açıklamayı TÜM BEL-SEN Şube Başkanı Mehmet Çelik okudu. Çelik: "Tüm taleplerimizi kazanmak için tüm yerel yönetim emekçilerini ortak mücadeleye çağırıyoruz. Gelin birlik olalım, geleceğimize birlikte sahip çıkalım, birlikte mücadele edelim birlikte kazanalım" ifadelerini kullandı. Kamu emekçilerinin tüm talepleri sıralandı.
MERSİN
TÜM BEL-SEN Mersin Şubesi, sendika binasında basın toplantısı düzenledi. "Sefalette anlaşanlar değil, mücadele edenler kazanacak. Gerçek toplu sözleşme için taleplerimizi açıklıyoruz" pankartının asıldığı toplantıda açıklamayı, KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Özbay okudu. . Kamu emekçilerinin tüm talepleri sıralandı.
VAN
TÜM BEL-SEN Van Şubesi, büyükşehir belediyesi önünde açıklama yaptı. "Kayyum atayarak, ihraç ederek, açığa alarak bizi susturamazsınız" pankartının taşındığı açıklamaya çok sayıda sendika üyesi katıldı. Basın açıklamasını Şube Eşbaşkanı Rojbin Fırat okudu. Kamu emekçilerinin tüm talepleri sıralandı. Eylem, "KHK'liler gidecek biz kalacağız" sloganlarıyla sonlandırıldı.
ESKİŞEHİR
TÜM BEL-SEN Eskişehir Şubesi, sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü konuştu.
İZMİR
TÜM BEL-SEN İzmir Şubesi, Kültürpark içerisinde yer alan 1 No'lu Hol önünde açıklama yaptı. "Haklarımız, taleplerimiz ve geleceğimiz için satış sözleşmesi değil, grevli toplu sözleşme istiyoruz" pankartı açılan açıklamada, "Grevli, özgür, toplu sözleşme", "Sadaka değil toplu sözleşme", "Birleşe birleşe kazanacağız" ve "İş, ekmek, özgürlük" sloganları atıldı.
Açıklamayı TÜM BEL-SEN İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Turgut Angün, yaptı.