Ulm ve Brüksel'de dayanışma açlık grevleri sona erdi

Kuyu tipi hapishanelere karşı Avrupa'da dayanışma açlık grevi eylemleri sürüyor. Almanya ve Belçika'da açlık grevi eylemleri yapılan etkinliklerle sona erdi. Kuyu tipi hapishanelerin tecrit içinde tecrit işkencesi olduğu vurgulanan etkinliklerle kuyu tiplerine karşı mücadelenin ve dayanışmanın yükseltilmesi çağrısı yapıldı.
Almanya ve Belçika'da Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde kuyu tipi tecrit işkencesine karşı direnişte olan tutsaklarla 3 günlük dayanışma açlık grevi eylemleri sona erdi.
ALMANYA
Almanya'nın Ulm kentinde kuyu tipi hapishanelere karşı ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğu için tutsak edilen, açlık grevinde olan antifaşist LGBTİ+ Maja ile dayanışmak için üç günlük açlık grevi eylemi yapıldı.
Düzenlenen panelle sona eren açlık grevi eyleminde AGİF adına yapılan konuşmada, "Açlık grevinde olan yoldaşlarımızın iradesini selamlıyoruz. Türkiye'deki hapishanelerde yaşanan baskılara karşı mücadelenin yükseltilmesi ve dayanışmanın büyütülmesi çağrısı yapıyoruz" denildi.
BELÇİKA
Belçika'nın başkenti Brüksel'de 3 günlük açlık grevi, sabah bildiri dağıtımı ile başladı. Öğleden sonra ise, "Hapishaneler ve direnişler tarihi" başlıklı bir söyleşi ile devam etti. Söyleşinin ardından açlık grevi sonlandırıldı.
Söyleşide, "kuyu tipi" diye adlandırılan S ve Y tipi hapishanelerin fiziki ve psikolojik etkileri bakımından ne anlama geldiği üzerine bir sunum yapıldı. Hasta tutsakların selamlandığı söyleşide, kapasitesinin çok üstünde tutsağın hapishanelerde bulunduğuna vurgu yapıldı. Söyleşide, "Devlet her dönem devrimcilerin, Kürtlerin, muhalif kesimlerin iradesini kırmak için bir savaşım içerisinde olmuştur. Toplumsal muhalefetin en diri kesimi, politik tutsaklar üzerinde uyguladığı teslim alma politikası ile hem onların iradesini kırma hem de topluma gözdağı verme amacı taşımıştır. Ağır tecrit koşulları aynı zamanda mahpusun ailesi ve arkadaşlarıyla sosyal ilişkilerini sınırladığına" vurgu yapıldı.
'80 askeri faşist darbesi sonrası devletin hapishane politikalarına karşı devrimcilerin, Kürt tutsakların direnişle yanıt verdiği kaydedilen konuşmalarda, F tipi hapishanelere karşı direnişte katılan devrimciler söz aldı. '96 açlık grevi ve ölüm orucu direnişini ve o günkü siyasal konjonktüre vurgu yaptılar. Dışarıdaki toplumsal mücadele ve dayanışmanın kendilerine güç verdiğini belirttiler. "Kayıplar versek de kazanan biz olduk. Devlete geçici olsa da geri adım attırdık" dediler.
Avrupa merkezlerinde sürdürülen açlık grevleri, bir bakıma onların sesi olmada, kamuoyu oluşturmada önemli bir yerde durduğu belirtildi.
Açlık grevi eylemine katılan devrimciler de hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. 30 yılı aşan tutsakların infazlarının yakıldığı kaydedilen konuşmada, tutsakların hapishanede ölüme mahkum edildiğinin altı çizildi. Söyleşide tutsaklarla dayanışma çağrısı yapıldı.
Süryanı derneği yöneticileri, İspanya Barınma Hareketi temsilcisi, Belçika Clas Contr Clas temsilcisi açlık grevi eylemine dayanışma ziyaretlerinde bulundu.
Açlık grevi, söyleşinin ardından alkışlarla sona erdirildi.