Uğur Ok: F tipi sürecinden ders çıkartalım, kuyu tipini siyasal bir gündem olarak ele alalım

Ankara'da "kuyu tipi hapishanelere" ilişkin panelde konuşan ESP MYK Üyesi Uğur Ok, "Bu hapishaneler ile birlikte infaz rejimi de değişiyor. Bu ağır tecrit koşulları herkese uygulanarak normalleştiriliyor" dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Gençlik Komisyonu'nun düzenlediği "Yeni tecrit tipi hapishaneler" başlıklı panelde, kuyu tipi hapishaneler ve mücadele konusu tartışıldı.
İki oturumlu etkinliğin ilk oturumunda söz alan ESP MYK Üyesi Uğur Ok, "Hapishaneler devrimci mücadelenin bir parçası" dedi ve ekledi: "Örneğin bugün Amed zindanını tartışıyoruz ama aynı zamanda ulusal sorunu ve bir halka yapılan zülmü de tartışıyoruz. Ya da 19 Aralık'ı konuşurken hem hapishane katliamını hem de devletin devrimcilere, mücadele yürütenlere yönelik pervasızlığını da görmüş oluyoruz. Dolayısıyla hapishane 'içerisi' ve 'dışarısı' diye ayırabileceğimiz bir gündem değil."
Hapishanelerin siyasi mücadele konusu olarak görülmesi gerektiğini belirtti, "Aksi durumra eksik ve yanlış bir değerlendirme yapılmış olur. Bu sadece içerideki tutsakların sorunu değildir" dedi.
'DEVLET F TİPİNDE AMACINA ULAŞAMADIĞI İÇİN KUYU TİPİNE GEÇİLDİ'
Hapishanelerde yaşanan direniş ve sonuçlarını anlatan Ugur Ok, "Hapisphaneler devrimci mücadele için her zaman birer okul oldu" diye konuştu.
19 Aralık Katliamı ve F tipi hapishane sistemine geçiş için "önemli bir kırılma noktası" değerlendirmesini yapan ESP MYK Üyesi Uğur Ok, şunları söyledi: "Devrimciler burada çok büyük bedeller ödedi. Ama sonuçta, F tipi saldırısını ve tecridini kırabilecek bir mücadele gelişemedi. Dışarıdan gelişemediği, dışarısı meseleyi 'siyasal bir mesele' olarak ele alamadığı için içerideki direniş buna yetmedi. Dolayısıyla F tipi tecrit sistemi hayata geçti. Devlet bugün de F tipi deneyiminden yola çıkarak daha ağır bir sistemi hayata geçirmek istiyor. O nedenle kuyu tipine karşı mücadele önemli. Kuyu tiplerinde F tipinden daha ağır bir düzeyde bir tecrit örgütleniyor. Bizim 19 Aralık ve F tipi süreçlerinden de sonuç çıkarmamız gerekiyor."
'DEVRİMCİLER F TİPLERİNDE KOLEKTİF HAYATI SÜRDÜRDÜ'
Devletin F tipi hapishanelerde istediği teslimiyet sonucunu elde edemediğine dikkat çekti, "Yeni F tipleri yerine daha tecrit mekanlar olan kuyu tiplerini açıyorlar. Çünkü devrimciler, F tiplerinde kolektif hayatı sürdürmeye devam etti, bu hapishanelerden çıkan devrimciler mücadeleye daha güçlü katıldı ve devlet bu politikasında değişikliğe gitmek zorunda kaldı. Kuyu tipleri, devletin, F tiplerinde istediği amaca ulaşamadığının da kabülü anlamına geliyor" dedi.
Yaklaşık 6 ay kuyu tipi hapishanede tutulan ESP MYK Üyesi Uğur Ok, kuyu tipi hapishanelerine devrimcilerin konulduğuna dikkat çekti, "24 Ocak'ta tutuklanan ESP'liler kuyu tipine sürdüler. Halk Cephesi'nden ya da değişik siyasetlerden devrimcileri, kuyu tipi hapishaneye koydular" dedi.
Kuyu tipi hapishanelerin "kişinin tek başına kalması" esasına dayalı olduğuna belirtti, "Böylece kolektif yaşamı ve devrimciliğin üretilmesini tasfiye etmek istiyorlar" dedi.
Kuyu tipinin örgütlü yaşamı tasfiye etme amaçlı olduğunun altını çizen Uğur Ok, "Ayrıca, devrimcilerde kalıcı fiziksel rahatsızlıklar yaratmayı da amaçlıyorlar. Küçücük mekanlar. Pencerede tel örgüler var. Fiziksel hastalıkların yanı sıra ruhsal hastalıklara yol açacak bir hapishane tipinden bahsediyoruz" dedi.
"Kuyu tipleriyle giderek infaz rejimi sistemi de değişiyor" diyen ESP MYK Üyesi Uğur Ok, "Normalde sabah 08.00'den akşam 20.00'ye kadar havalandırma açık olur. Fakat şu anda kuyu tiplerinde en fazla bir buçuk saatlik havalandırma hakkınız var. İster bir aylık tutuklu, ister müebbet hapis hükümlüsü olun. Durum bu. Bu ağır koşullar herkese uygulanıyor ve normalleştiriliyor" dedi.
Uğur Ok, kuyu tipi hapishanelerin "siyasal bir konu" olarak ele alınması ve dışarıda birleşik bir mücadelenin örgütlenmesi gerektiğinin altını çizdi.