19 Nisan 2025 Cumartesi

'AKP ülkeyi de eğitimi de şirket gibi yönetiyor'

Eğitim Sen İstanbul şubeleri Cağaloğlu Lisesi önünde proje okullarında yaşanan sürgünlere ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Ayfer Koçak, AKP'nin "Biz ülkeyi bir şirket gibi yöneteceğiz" dediğini kaydetti. Koçak, MESEM, ÇEDES gibi projelerle eğitimin niteliğinin düşürüldüğünü ve öğrencilerin yarışa sokulduğunu belirtti.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul şubeleri, Cağaloğlu Lisesi önünde proje okullarındaki sürgünlere ilişkin basın açıklaması yaptı.

"Öğretmenler sizin projeniz değildir, sürgüne hayır" pankartı açılan eylemde, "Bilimsel kamusal nitelikli eğitim", "Proje değil öğretmeniz", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Yaşasın öğrenci öğretmen dayanışması", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Kamusal, bilimsel, nitelikli eğitim" sloganları atıldı. Açıklamaya, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi öğrencileri de katıldı.

MUSTAFA TURGUT UNUTULMADI
Açıklamada, 2016 yılında Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde proje okulu uygulamasıyla sürgün edilen ve 3 ay sonra geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren edebiyat öğretmeni Mustafa Turgut'un fotografı taşındı. Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Tosu, Mustafa Turgut'un siyasi nedenlerle sürgün edildiğini hatırlattı. Siyasal iktidarın nitelikli okulların içini boşaltmaya çalıştığını ifade eden Tosu, Turgut'un yurdışında yaşayan kızının gönderdiği "Direnen herkese selam olsun" diyen mesajını paylaştı.

'AKP ÜLKEYİ ŞİRKET GİBİ YÖNETİYOR'
Eğitim Sen Genel Başkanı Ayfer Koçak'da konuşmasına Mustafa Turgut'u anarak başladı. Koçak, "AKP'nin son 15 boyunca eğitimde siyasal bir süreç işlettiğini görüyoruz. 'Biz ülkeyi bir şirket gibi yöneteceğiz' dediler ve maalesef eğitime de böyle yaklaştılar. Eğitimi bir şirketin projelerine teslim ettiler" dedi. MESEM, ÇEDES gibi projelerle eğitimin niteliğinin düşürüldüğünü ve öğrencilerin yarışa sokulduğunu kaydeden Koçak, sokaklara çıkan üniversite öğrencilerine yönelik gözaltı ve tutuklama saldırılarına tepki gösterdi.

'EĞİTİM SİSTEMİ BELİRSİZLİKLE YÖNETİLİYOR'
Koçak, "Öğrenciler geleceğini göremiyor, öğretmenler bugünü yaşamıyor, emekliler ise zaten hayatta kalma derdine düşüyor. Bu iktidar işçileri, kamu emekçilerini, gençleri karanlığa götürüyor. Toplumun ayağa kalkması, liselilerin derse girmemesi boşuna değil. Hem öğrenciler, hem öğretmenler, hem de veliler öngörülebilir bir eğitim sistemi görmek istiyorlar" diye konuştu. 

Her bakanla birlikte değişen eğitim sisteminin belirsizliğine değinen Koçak, "Biz öğretmenler sefalet ücreti ile yaşamak zorunda kalırken diğer taraftan da sürgünlerle baş etmek zorunda kalıyoruz" diye belirtti. Eğitimcilerin sürekli iktidar tarafından birbiriyle kıyaslandığının altını çizen Koçak, "Biz de geleceğine sahip çıkan, sokaklara çıkan çocuklarımızın yanındayız" diye kaydetti.

GEÇİCİ DURDURMA YETMEZ İPTAL ET
Basın açıklamasını okuyan Bengü Şahin, 2014 yılında uygulanmaya başlayan proje okullarının öğretmenlerin haklarının gasp edildiği, liyakatin yok sayıldığı ve siyasi kadrolaşmanın açıkça hayata geçirildiği bir alan haline geldiğini belirtti.

"Yandaş sendikalara mensup kişilere tanınan ayrıcalıklar, süreci adeta bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu çarpık tabloyu değiştirmemiş; binlerce öğretmen, hak ettikleri halde 'bakanlık takdiri' gerekçesiyle proje okullarına atanamamıştır" diyen Şahin, bakanlığın norm kadro değişiklikleri nedeniyle resen atama sürecinin geçici olarak durdurmasını ise sorunun çözümünü ertelemek anlamına geldiğini kaydetti. 

TALEPLER
"Proje okulları uygulaması, öğretmenlerin tercih, görev güvencesi ve mesleki itibarına açık bir saldırıdır. Eğitimde uzun süredir yaşanan piyasacı dönüşüm, öğretmen emeğini değersizleştiren, öğrenciyi müşteri gören çarpık anlayışın ürünüdür. Norm fazlası öğretmenlerin sürekli re'sen atama tehdidiyle karşı karşıya bırakılması da bu anlayışın en somut göstergesidir" diyen Şahin, taleplerini şu şekilde ifade etti:

🔹Proje okulları uygulamasının derhal sonlandırılsın
🔹Yapılan atamalar iptal edilerek liyakat esaslı yeniden düzenlensin
🔹Öğretmenlerin isteği dışında hiçbir atama yapılmasın
🔹Eğitimde adaletin ve eşitliğin sağlanması için, kıdem, deneyim ve mesleki yeterlilik esas alınsın