10 Kasım 2024 Pazar

Ankara katliamı davası 31 Temmuz'a ertelendi

Ankara Katliamı davasında savcının katliamın siyasi ayağına duvar ördüğüne dikkat çeken avukat Nuray Özdağan, "katliama giden yollun taşları başkaları tarafından döşendi" dedi. Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmayı 31 Temmuz'a erteledi.
10 Ekim Ankara Katliamı davasının 9. tur duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
 
Davaya KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, HDP Ankara Milletvekili adayları Ceren Şimşek, Nazım Karakurt, İshak Kocabıyık, Filiz Kerestecioğlu, yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları hazır bulundu. Dün savcının mütalaayı açıklaması sonrasında duruşma salonunda geniş güvenlik önlemi alınması dikkat çekti.
 
Sanıkların sayfalarca savunma hazırlayarak salona girmesine aileler, "Çocuklarınızı bunlardan koruyun, onları bizden değil" diye tepki gösterdi. Bazı aileler, "Yüce katiller hoş geldiniz, bizi korusaydınız. Siz susun, susun daha çok yatacaksınız" şeklinde tepkilerini dile getirdi.
 
Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Mehmedin Baranç'ın avukatı mütalaaya karşı süre isterken, Nihat Ürkmez'in savunma için süre istedi. Esin Altıntuğ'un avukatının tahliye talebi ve raporları dosyaya ibraz etmesi okundu.
 
'TAŞLAR BAŞKALARI TARAFINDAN DÖŞENDİ'
 
Mütalaa ve savcılığın sunumuna itirazda bulunan ve katliamın siyasi ayağına dikkat çeken avukat Nuray Özdoğan, kısa bir beyanda bulunarak şunları dile getirdi: "Bu katliamın öncesi Adana, Mersin bombalamalarıdır. Diğer savcılar nasıl delillere gözlerini kapattıysa, her dinleme kaydı ile başlayan soruşturmayı gözlerini kapadıysa, biz de dün umudumuzu yitirdik. Tüm insanlık için adalet istiyoruz. Politik cinayet ve katliama giden yolun taşları başkaları tarafından döşendi. Bu katliama giden yolu yapanlar, 400 vekil isteyen, illerde şehirleri yakarak, yıkarak IŞİD'lileri orada kullananlar, ırkçılıkla siyaset yapanlardır. Katliam kokteyl örgüt yapıldı diyenleri gösterdi. Bu yol göründüğü anlarda siz duvar ördünüz."
 
'İNSANLIK İÇİN ADALET İSTİYORUZ'
 
Özdoğan, savunmasının devamında şunları ifade etti: "Sizlerin nasıl gözlerini kapattığı, sırtını döndüğünü gördük. Bu katliama giden yolları örenler, Ankara'ya gelmesine izin veren emniyet yetkilileri, rezidansları boşaltanlara müsaade edenler, dinlemeye rağmen bunlara engel olmayan emniyet güçleridir, bu yolları yapanlardır. Yargının sunduğumuz delilleri görmeme hakkı yoktur. Türkiye tarihini etkileyen bir olaydan bahsediyoruz. Bugün hükümet ve devlet bunu yapmıyor. Ama yargı bu güçte ve yetkidedir. Siyaset başka ilişkilerle buna gözünü kapattı. İnsanlığa karşı suçtan yargılanmalıdır. Savcılığı eleştiriyoruz. Yargı çaresiz olamaz. Adalet bu sanıklara verilecek cezalarla sağlanamaz. Yargı siyasetin sınırlarıyla hareket etti. Tevsi tahkikat konusunda olumlu karar vermeniz, katliamdan sorumlu olanları araştırmanızı istiyoruz."
 
IŞİD'Lİ SANIKLARIN AVUKATI: MÜTALAA İDDİANAMENİN KOPYASI
 
IŞİD'li Hatice Akaltın'ın avukatı Oğuz Akman, "müvekkilim hakkında kısım yarım sayfadan oluşuyor. Mütalaaya savunma yapacağız. Savcılık makamı Esin Durgun'un ifadesi esas yüzünden Hatice Akaltın'ın Suriye'ye gidip geldiğini söylediği için ceza verilmiş. Yargılama boşuna yapılıyor. Fezlekenin kopyala yapıştır iddianame hazırlanıyor. Savcılık da iddianameyi kopyala yapıştır yapmış" dedi.
 
SALONDA TARTIŞMA
 
Bu sarada savcı "ben kime yaranacağım diye merak ediyorum" derken, aileler alkışlarla protesto etti. Aileler, "Rengini belli ediyorsunuz. Kimseye yaranmana gerek yok. Adaleti sağla" diye tepki gösterdi.
 
Mahkeme Başkanı ise "Size yüz kere usul anlattık" diye çıkıştı. Bunun üzerine aileler, "Evladını kaybettin mi Sayın Başkan. Bağımsız ol. Adil ol. Adalet istiyoruz. Siz tanımadığınız bir kişiyi nasıl evinde sağlarsınız. Gaz sıkan polisler neden yargılanmıyor" diye seslendi.
 
Mahkeme Başkanı da "Mahkeme huzuruna gelmesi için savcılığın iddianame düzenlemesi gerekir. Karşılıklı diyalog ile iş yürümez. Biz sizi dinliyoruz. Siz mahkemeyi dinlemiyorsunuz" derken, aileler yeniden devreye girerek, "Dinlemiyorsunuz. Bir kere dinler misiniz? Rica ederim. Yalvarıyorum size. Ben de kendimi mi patlatayım. Bir kere dinleyin" diye karşılık verdi.
 
Mahkeme Başkanı, "3 gündür sizi dinliyorum. Mahkeme karar vermeden siz ne yapıyorsunuz. Ne yapacağız onu anlamadık. Dünden beri müşteki avukatlarını dinliyoruz" diye cevap verdi. Aileler bu kez, "Anma yaptırmıyorlar. Bu siyasi değil de nedir?" diye sordu.
 
Tartışmanın uzaması üzerine Mahkeme Başkanı yine cübbesini çıkararak duruşmaya ara verdi. Aileler hakimin tavrını alkışlarla protesto etti.
 
'KATİLLER, KATİLSİNİZ'
 
Ara verildiği sırada protestolarını sürdüren aileler, "Katiller, katilsiniz. Canlarımızı aldınız" diyerek IŞİD'lilere tepki gösterdi. Ayrıca savcıya da seslenen aileler, "Sizin vicdanınıza sesleniyorum. 15 Temmuz ile ilgili yüzlerce anıt dikildi. Bir tane anıtımız yok. Diri diri arkadaşlarımızı yaktılar. Yüreğimiz yandı bizim" diye belirtti.
 
Aranın ardından sanıklar mahkeme salonuna getirilmedi. Hacı Ali Durmaz'ın avukatı Hatice Aydın, sanık avukatları olarak kendilerini güvende hissetmediklerini iddia edince tansiyon yükseldi. Gelecek duruşmada savunma yapacakları için belirli sayıda müşteki olmasını talep eden Aydın, müvekkilinin tahliyesini istedi. Sanık Orhan Şahin, esas hakkında mütalaaya savunma için ek süre istedi.
 
Sanıklara ek savunma verilmesine, sanık müdafileri ve müşteki avukatlara mütalaa tebliğ, tutuklu sanıkların çoğu müdafiinin duruşmaya gelmediği için duruşmada hazır olmaları zorunluluğuna, mütalaaya karşı yazılı beyan sunmak için gelecek celseye kadar süre verilmesini, 31 Temmuz,1-2 Ağustos 09.30'a ertelendi. 'Salon yetersiz' denilerek Sincan adliyesi'nde yapılmasına karar verildi.
 
Bir dahaki duruşmanın Sincan Adliyesi'nde yapılmasına aileler sıralara vurarak ve adalet sloganları ile tepki gösterdi.
 
SAVCI MÜTALAADA NE TALEP ETTİ?
 
10 Ekim Ankara Katliamı Davasında tüm itirazlara rağmen esasa ilişkin mütalaasını açıklayan savcı, 10 sanığın "kasten öldürmek" suçundan 100'er kez, "anayasayı ihlal" suçundan da birer kez olmak üzere 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti. Sanıklar hakkında "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde patlayıcı madde bulundurmak" gibi suçlardan ayrıca ceza talebinde bulunan savcı, 9 sanığa çeşitli suçlardan süreli hapis cezası istedi. Ancak savcı kamu sorumluluğuna dair hiçbir şey talep etmedi.