22 Eylül 2024 Pazar

Beyazıt'ta YÖK protestosu: Krizin faturasını öğrenciler ödemeyecek

Gençlik Örgütleri, YÖK'ün kuruluş yıl dönümü dolayısıyla YÖK'ü protesto etti. Krizin faturasının üniversitelere çıkarılmaya çalışıldığı belirtilen eylemde, üniversitelerin öğrencilerin olduğu vurgulandı.
Gençlik Örgütleri, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Ana Kapı önünde YÖK'ün kuruluş yıl dönümü dolayısıyla YÖK'ü protesto etti. "YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak", "Ferman devletin, üniversiteler bizimdir", "Beyazıt faşizme mezar olacak" sloganlarının atıldığı eylemde, Bıçak Kemik'te şiiri okundu.
 
DİRENİŞİMİZİ YOK EDEMEZLER
 
Eylemde tutuklu sendikacı Özgür Karabulut'un mesajı okundu. Karabulut'un gönderdiği mesajda şu ifadeler yer aldı: "'Tahtakuruları kanımızı emmesin' dediğimiz için tutukluyuz. Tasamız hakkımızı almak, böyle durumlarda normal koşullarda patronlar ceza alması gerekirken; başka işçilere direnişimiz örnek olmasın diye tutukluyuz. Dünyanın her tarafında dayanışma eylemleri yapıldı bizim için. Boğmak istedikleri direnişimiz büyüdü. YÖK gibi kurumlarla geleceği yok etmeye çalıştılar ama yok edemedilerse bizim direnişimizi de yok edemediler."
 
Ardından TİP Milletvekilleri Barış Atay'ın ve Erkan Baş'ın gönderdiği selamlama mesajları okundu.
 
Basın açıklamasını okuyan Ezgi Avcı, YÖK'ün faşist darbe zihniyeti tarafından üniversiteyi tahakküm altına almak için kurulduğunu vurguladı. Avcı, "Üniversitelerde üretilen bilimin halk için değil sermaye yararına üretilmesi, sarayın ülkeyi ve üniversiteyi karanlığa teslim etmesi ve gençliği baskılamak için YÖK bugün de Tek Adam'ın emri altındadır. Bugün OHAL sözde kalktı diyorlar fakat OHAL'in kaldırılması ülkede ve üniversite de geçerli değildir" dedi.
 
ÖRGÜTLENME HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ
 
"OHAL, üniversitelerde ise ÖGB'lerin ve polislerin üniversitelilerin hak aramalarına saldırıları ve tehditleriyle, akademisyenlerin soruşturmaları ve işten atılmalarıyla, kulüplerin ve toplulukların faaliyetlerinin yasaklanmasıyla, stant açmanın, bildiri dağıtmanın afiş asmanın ve her türlü eylem ve etkinliğin soruşturma nedeni haline gelmesiyle üniversitelilerin eğitim haklarının gasp edilerek okullarından uzaklaştırılmalarıyla devam ediyor" diyen Avcı, örgütlenme haklarının engellenemeyeceğini vurguladı.
 
Ekonomik krizin faturasının öğrencilere ödetilmek istendiğine dikkat çeken Avcı, "Üniversite yönetimlerinin aldıkları ödenekler her geçen yıl artarken yandaş rektörler ve üniversite içlerine üs kurmaya çalışan sermayedarlar karlarına kar katıyorlar. Üniversitelilerin barınabilmesi, geçinebilmesi ve ulaşım en can yakıcı sorunlar haline gelmiştir" şeklinde konuştu.
 
TACİZCİLER ÜNİVERSİTEDE
 
Savaşa değil eğitime bütçe verilmesi gerektiğinin altını çizen Avcı, üniversitelerdeki eğitimin cinsiyetçi olduğunu kaydetti. Avcı şunları ifade etti: "İktidardan kuvvet alan tacizci akademisyenler ve tacizci güvenlikler rahatça üniversitedeki görevlerine devam etmektedirler. Kadın yurtlarının giriş çıkış saatleri sınırlıdır ve kadınların yaşamlarına 'Tek Adam' eliyle müdahale edilmektedir. Biz kadınlar birlikte güçlüyüz ve yan yana gelerek güvenli alanlar oluşturmaya devam edeceğiz."
 
Avcı "Üniversitelerde YÖK'ün, kayyum rektörlerin ve yandaş akademisyenlerin yaptıkları öğrenciyi fişlemek, Saray'ın ideolojisi yaymaktır. Halk yararına üretilecek bilim için akıla, mantığa ve bilime aykırı olan her şeyin karşısına çıkmaya devam edeceğiz. Söz yetki karar üniversitelilerindir. Kayyum rektörlerin ve yandaş akademisyenlerin değildir" diyerek açıklamayı sonlandırdı.