30 Eylül 2024 Pazartesi

Cumartesi Anneleri: Kayıplarımızdan da haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz

910. açıklamalarında 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü'nde maruz kaldıkları işkenceye dikkat çeken Cumartesi Anneleri, "Ne kayıplarımızdan ne de haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz" vurgusu yaptı. 

Kayıp yakınları 910. açıklamalarını İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde gerçekleştirdi. Toplantı salonuna "Ne kayıplarımızdan ne haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz" yazılı pankartı asan Cumartesi Anneleri, 30 Ağustos günü Altınşehir Kimsesizler Mezarlığında yapmak istedikleri açıklamaya yönelik polis saldırısını ve keyfi olarak iki kez gözaltına alınmalarına tepki gösterdi. 

Basın metnini okuyan Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un işkence izleri taşıyan bedenlerine aylar sonra Altınşehir Kimsesizler Mezarlığında ulaştıklarını ve bu nedenle orayı seçtiklerini belirtti. 

İstanbul Emniyetinin kendilerine gövde gösterisinde bulunduğunu söyleyen Ocak, ters kelepçe işkencesiyle gözaltına alındıklarını, aileleriyle ve avukatlarıyla görüşmelerinin engellendiğini hatırlattı. Serbest bırakıldıktan sonra bir kez daha gözaltına alındıklarını da ekleyen Ocak, şöyle devam etti: "30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü'nde basın açıklamamızı yasaklama kararı veren Küçükçekmece Kaymakamlığı, basın açıklaması yapmamızı şiddet yoluyla engelleyen kolluk güçleri ve ortada bir suç yokken iki kez gözaltı kararı veren Küçükçekmece Cumhuriyet Savcısı görevlerinin gereklerine aykırı davranarak hukuka aykırı işlem tesis etti ve görevlerini kötüye kullandı.

Toplantı ve gösteri hakkının kullanımını sağlamak ve kolaylaştırmak devletin yükümlülüğüdür. Kamu görevlilerinin başlıca görevi bu hakkın güvenli bir şekilde kullanılması için gerekli önlemleri almak ve görevlerini insan hakları yaklaşımı içinde yapmaktır. Ancak bizim Anayasal hakkımızı kullanmamız, Küçükçekmece Kaymakamlığı, İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı tarafından engellendi. Bu yüzden yasal haklarımızı kullanarak haklarında suç duyurusunda bulunacağız.

Gözaltında kaybedilenlerin yakınlarını susturmak isteyen iktidara sesleniyoruz: Anayasal hakkını kullananların engellenmesi, gözaltına alınması hukuku ve Anayasa'yı yok saymaktır. Ülkeyi anayasasızlaştırmak Suçtur! Ne kayıplar mücadelesinden ne de haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz!"