Efrîn direnişi emekçi Türk'ün de onuru ve özgürlüğüdür

Neymiş? Efrîn savaşıyla hükümete olan güven 8-9 puan artmış. AKP'ye oy verebileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 55'e çıkmış. MHP, seçim barajının üzerinde tutunmuş. Sarayın çanak yalayıcı kalemşoru Abdulkadir Selvi, önüne konulan ısmarlama anket sonuçlarını sevinçle propaganda ederek, bunları yazdı köşesinde.

 

Saray salonlarından veya meclis sıralarından olduğu kadar, gazete sayfalarından veya televizyon ekranlarından da zulüm ve ölüm kusuyorlar. Psikolojik savaş merkezleri de askeri savaş merkezleri kadar kanlı ve saldırgan, en az o kadar alçak ve kudurgan.

 

Yine de sömürgeci savaşın histerik söylemlerinin bütün o kirli tozu dumanı, Sarayın zalimleri ile coğrafyamızın halkları arasındaki derin çelişkiyi görünmez ve işlemez kılmaya yetmiyor.

 

Aslında, faşist Saray zevatı açısından Efrîn'deki sömürgeci savaş ve işgalin Türk işçi ve emekçilerin çıkarları ve özlemleriyle hiçbir alakası olmadığını dile getiriyor Abdulkadir Selvi. Sömürgeci faşist Saray iktidarı, bütün bölgede Kürt ulusal demokratik iradesini ezmek amacıyla Efrîn'e saldırıyor, bunu da Erdoğan diktatörlüğünün inşasını nihayete erdirmekte kullanacağı oya tahvil etmek istiyor.

 

Efrîn'den art arda cenazeleri gelen askerler, onların acı ve gözyaşıyla sarsılan aileleri, daha fazla bomba için ceplerinde ne varsa vergi diye çalınan emekçiler istatistiki birer rakamdan öte değer taşımıyor faşist şefin gözünde. Efrîn'de amansız bir savaş var ama emekçi Türk için özgürlüğün, barışın ve refahın kırıntısı yok.

 

Faşist politik İslamcı diktatör, sömürgeci savaş ve işgali 2019'a kadar önündeki tüm siyasi engelleri ortadan kaldırmanın, tekçi iktidarının kurumsallaşmasını tamamlamanın basamağı yapma hesabında. Bu hesaba göre, şoven savaş rüzgarıyla alıklaştırılan yoksul Türkler, savaşa destek şovlarına taşınan işçiler, kadınlar ve gençler, eğitilip silahlandırılan faşist politik İslamcı sokak güruhları, hepsi aynı zamanda Erdoğan diktatörlüğünün kanlı yürüyüş güzergahının köşetaşlarını oluşturuyor.

 

Türkiye'de işçiler ve emekçiler, kadınlar ve gençler, tüm ezilenler, Efrîn'de pervasızlaşan sömürgeci işgalin Türkiye'de dizginsizce tırmanan polis saldırısı, tutuklama furyası, zindan zulmü, basın yasağı, haber sansürü, hak gasbı anlamına geldiğini her geçen gün daha fazla deneyimliyorlar. Kürt'ün özgürlüğünü yıkmak için Efrîn'e yağdırılan bombalar, emekçiyi ve ezileni özgürlük yoksunluğuna mahkum kılmak için son sürat dönen faşist polis-mahkeme-hapishane çarkında karşılığını buluyor.

 

Çıkarlar birbirine karşıt: Bir tarafta, faşist şef, onun partisi, istihbaratı, polisi ve askeri, onun hizasına dizilen faşist ittifak partisi, sermaye oligarşisi, devlet bürokrasisi, onun siyasetine sürüklenen burjuva muhalefeti. Öbür tarafta, özgürlük özlemi taşıyan Kürtler, Aleviler, işçiler, kadınlar, gençler, LGBTİ'ler, ezilen ulus ve inanç toplulukları.

 

İşyerlerinde, okullarda, mahallelerde, sokaklarda sahneledikleri Efrîn işgaline destek şovlarıyla yığınları sonsuza dek uyutabileceklerini istedikleri kadar sansınlar! Estirdikleri ırkçı şoven rüzgarla milyonlarca oy devşirebileceklerini istedikleri kadar umsunlar! Şovenist saldırganlık ruhuyla yoğurdukları iç savaş paramiliterlerine istedikleri kadar güvensinler! Faşist devlet sopasıyla her türden devrimci ve demokratik dinamiği bastırabileceklerini istedikleri kadar düşünsünler! Birbirine karşıt çıkarlarca belirlenen çelişkinin hükmünü olanca gerçekliğiyle icra etmesini engelleyemezler.

 

Ekranlardan parmaklarını sallayıp Efrîn'e bir günde gireceklerini ilan ettiler, bir aydır özgürlük direnişinin mevzilerine çarpıyorlar. Salt twitter paylaşımlarından binleri rehin aldılar, savaşa ve işgale karşı yükselen demokratik tepkileri yine de susturamıyorlar. En katı istihbari ve polisiye tedbirleri devreye soktular, kentlerde faşist sömürgecilikten hesap soran politik askeri eylemleri engelleyemiyorlar. Dünyaya yalan üzerine yalan servis ettiler, halkların enternasyonal dayanışma hareketinin yayılmasının önüne geçemiyorlar.

 

Efrîn, sömürgeciliğe ve faşizme karşı can feda savaşıyor. Yalnızca Kürt'ün ulusal statüsü ve özgürlüğü için değil, emekçi Türk'ün onuru ve özgürlüğü için de direniyor.

 

Bugün Efrîn işgaline karşı çıkmak, Türk işçileri için politik özgürlüğün vurulduğu prangayı kırma mücadelesidir. Efrîn direnişine omuz vermek, Türkiye'de kadınların maruz kaldıkları erkek egemen politik İslamcı tahakküme başkaldırmalarıdır. Efrîn'i kuşatan sömürgeci saldırganlığa itiraz etmek, Alevilerin demokratik haklarını politik İslamcı faşizmin cenderesinden kurtarma hamlesidir. Efrîn'i savunmak için sesini yükseltmek, Türk halk gençliği üzerindeki özgürlük düşmanı zorbalığa boyun eğmemektir. Bugün Efrîn direnişi, emekçi Türk'ün de onuru ve özgürlüğüyle özdeştir.

 

Demektir ki, sömürgeci savaşa ve işgale karşı dişe diş mücadele, Erdoğan'ın Türk halkımızı teslim alacağı bir korku imparatorluğu ikliminde oturmayı düşlediği tekçi dikta tahtının önündeki en güçlü barikat olacaktır. Diktatörün 2019'a uzanan faşist mutlak iktidar planını bozmak, bugün Efrîn işgaline karşı mücadeleyi bütün güç ve imkanlarla büyütmeyi gerektirmektedir.

 

Rojava'daki direniş ruhunun Türkiye'de daha güçlü yankılanması, Türk egemeni ile Türk emekçisi arasındaki çıkar karşıtlığının güncel politik saflaşmada cisimleşmesi, şovenizmin uyuşturduğu emekçi zihinlerin gitgide sarsılması, özgürlük uğruna ayağa kalkan kitlelerin Saray devletinin karşısına dikilmesi yüzeysel bir bakışın sandığı kadar uzak değildir.

 

Ve elbette, komünist öncünün devrimci kararlılığı ve antifaşist güçlerin genişleyen birliği, bütün bunları gerçek kılmanın başlıca iki katalizörüdür.