25 Nisan 2025 Cuma

Hapishanelerde sürgün sevk işkencesi artıyor

Diyarbakır ve Van'da hapishane raporu açıklandı. Hapishanelerde keyfi uygulamaların, işkenve ve kötü muamelenin arttığının belirtildiği raporlarda, İdare Gözlem Kurullarının keyfi olarak tahliyeleri erlediği kaydedildi. Sürgün sevk ve kazanılmış hakların gasbının yaygınlaştığı kaydedilen raporlarda, tecridin ağırlaştığı belirtildi.

AKP-MHP faşist ikidarının gözaltı ve tutuklama saldırısı ile birlikte hapishanelerde de hak ihlalleri ve kötü muamele artıyor. Diyarbakır ve Van'da İnsan Hakları Derneği (İHD), demokratik kitle örgütleri ve meslek örgütleri hapishanelerde yaşanan işkence ve hak gasplarını raporlaştırdı.

İHD Diyarbakır Şubesi, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2024 Yılı İnsan Hakları İhlalleri" raporunu açıkladı. İHD Diyarbakır Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rümeysa Deniz Kaya, geçen yıllara oranla bu yıl insan hakları ihlallerinin yoğunlaştığını söyledi. Kaya, şiddete dayalı politikaların, cinsiyetçiliğin, ırkçı yaklaşımların, ayrımcı uygulamaların derinleştiğini ifade etti. Kaya Kürdistan'da en az 108'i çocuk olmak üzere toplam 2 bin 14 kişinin gözaltına alındığını, 8'i çocuk en az 308 kişinin tutuklandığını, en az 12 kişiye ev hapsi verildiğini, en az 972 ev/iş yerinin polis baskınına uğradığını kaydetti. 

Kaya, 178 dosyada, 60 kişi hakkında soruşturma, 20'si dava dosyasında ise 108 kişi hakkında dava açıldığını, aralarında gazeteci ve siyasetçilerin de olduğu 23 dosyada, 93 kişi hakkında değişik hapis ve para cezaları verildiğini aktardı. 

Hapishanelerde 109 tutsağın sürgün sevk işkencesine maruz kaldığını, 125 tutsağın sağlık hakkı ve bir tutsağın görüş hakkının ihlal edildiğini dile getiren Kaya, en az 74 tutsak hakkında çeşitli gerekçelerle soruşturma başlatıldığını, en az 40'ına disiplin cezası verildiğini kaydetti. Kaya, 22 tutsağın tecride maruz bırakıldığını, en az 32'sinin infazı çeşitli gerekçelerle ertelendiğini ifade etti. 

VAN
Van Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Van- Hakkari Tabip Odası hapishaneleri raporunu açıkladı. 

Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında açıklanan rapor; Van F Tipi, Van Yüksek Güvenlikli, Van T Tipi, Ahlat T Tipi, Patnos L Tipi, Iğdır S Tipi, Kalkandere L Tipi, Giresun Espiye L Tipi ile Beşikdüzü T Tipi Kapalı hapishanelerini kapsıyor.

Raporu açıklayan avukat Mehtap Işık, ziyaret ettikleri hapishanelerde tutsakların hastaneye sevklerinin ya geciktirilerek ya da sevk edilmeyerek sağlık hakkının engellendiğini söyledi. Işık, "Bazı hapishanelerde ise hastaneye sevkler geç de olsa yapılmakla birlikte kolluğun ağız içi araması veya doktorun kelepçeli muayene dayatması sebebiyle insan onuruna aykırı muayene" dayatıldığını belirtti. Bunu kabul etmeyen tutsakların hastane sevklerinin yapılmadığını kaydeden Işık, tutsakların tedavi edilmeden hapishaneye geri götürüldüğünü söyledi. 

KÜRTÇE KİTAP VE YAYINLAR YASAK  
Bu hapishanelerde kitap sayısına da kota uygulandığını dile getiren Işık, "Birçok hapishanede Kürtçe kitapların verilmediği ve hatta bazı hapishanelerde Kürtçe kitap ve mektupların 6 yıldır verilmediği, gerekçede tercüme edilememesi olarak tarafımıza aktarılmıştır. Yine raporumuzda belirtilen hapishanelerin tamamında yasal olarak günlük yayınlanan Yeni Yaşam, Evrensel ve Cumhuriyet gibi muhalif gazetelerin verilmediği, ulusal bazda yayın yapan muhalif TV kanallarının yasak olduğu aktarılmıştır" dedi.

'YEMEKLER YENEMEYECEK KADAR KÖTÜ'
Hapishanelerin bir çoğunda yemeklerin doyurucu olmadığı ve çok az verildiği, bazı hapishanelerde yemeklerin yenemeyecek kadar kötü olduğu, yemekler hazırlanırken gerekli hijyen koşullarına uyulmadığını dile getiren Işık, "Kantin fiyatlarının fahiş olduğu, yemek çeşitliliğinin az olduğu, mahpusların kantindeki fahiş fiyatlardan ötürü kantin ihtiyaçlarını gideremediği tespit edilmiştir" ifadelerini kullandı. 

PANDEMİ YASAKLARI DEVAM EDİYOR 
Pandemi döneminde yasaklanan kurs, atölye ve spor gibi etkinliklerin halen yasak olduğunu söyleyen Işık, tutsakların yalnızlaştırıldığını kaydetti. Işık, tutsakların sosyalleşme imkanının tamamen ellerinden alındığına dikkat çeken Işık, "Görüşülen mahpuslar görüntülü telefon haklarının kendilerine kullandırılmadığını, 'uygun alt yapı olmadığı' gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini ancak adli tutuklulara bu hakkın verildiği, yine her ay birkaç kez yapılan rutin oda aramalarının amacı dışına çıktığı ve yasaklı bir şey arama amacından ziyade odaların dağıtıldığı, bütün eşyaların her tarafa saçıldığı, koğuş aramaları sırasında askeri nizamın dayatıldığı aktarılmıştır" dedi.

KEYFİ OLARAK İNFAZLAR ERTELENİYOR 
Işık, İdare Gözlem Kurulları tarafından tutsakların tahliyelerinin engellendiğini, 'örgütten ayrıldığının tespit edilemediği, dışarıya uygun olmadığı ve suç işlemeye meyli olduğu' gibi soyut ve genel geçer ibarelerle keyfi kararlar verildiğini belirtti.