3 Ekim 2024 Perşembe

HBDH'tan 15 Şubat açıklaması: Tecridi parçalayacağız

PKK Lideri Öcalan'a yönelik 15 Şubat komplosuna ilişkin yazılı açıklama yapan HBDH YK'sı, faşist iktidarın komployla tüm ezilenleri iradesizleştirmeyi planladığını ancak başarısız olduğun kaydetti. Neredeyse her iş yerine her alana DAİŞ tarzı saldırıların olduğu belirtilen açıklamada, faşizme karşı birleşik mücadele yumruğu ile karşılık verilmesi gerektiğinin altı çizildi. 

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'a karşı gerçekleştirilen 15 Şubat Uluslar arası komplonun 23. yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı.  

HBDH, bir halk önderinin 23 yıla varan tecrit işkencesine maruz bırakan 15 Şubat komplosunu ve 23 yılı da komplo ve tasfiye zincirine dönüştüren emperyalist sömürgeci faşist politikaların saldırılarına karşı direnmeye devam edeceğini kaydettiği açıklamada şu ifadeler yer aldı: 

'ŞEHİTLERİN ANILARINI BİRLEŞİK DEVRİM ZAFERİ İLE YAŞATACAĞIZ'
"Yirmi üçüncü yılında da Kürt halkı ile ortak, birleşik devrimci mücadelemizi yükseltecek ve komplocu güçlere gereken cevabı vermeyi esas alacağız. Bu temelde 15 Şubat komplosuna karşı 'Güneşimizi Karartamazsınız!' sloganı ile
ölümsüzleşen Fedai Şehitleri'ni saygıyla anıyor, anılarını birleşik devrimin zaferi ile yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.

İmralı, özel oluşturulmuş bir sistem olarak PKK önderliğini ve buradan başlayarak Kürt halkının, Kürdistan gerillasının özgürlük iradesini tasfiye etmek amacıyla oluşturulmuş bir sistemdir. Bu sistem, sadece Kürdistan ile sınırlı olmayıp Türkiye halklarını, devrimcileri, demokratları, işçi sınıfını, köylüleri,
kadınları, tüm ezilenleri iradesizleştirmeyi de hedeflemiştir. Saldırı çok planlı, kapsamlı ve süreklidir.

'HALK ÖNDERİ İMRALI'DA 23 YILDIR DİRENİYOR'
Egemen güçlerin ortaklaşa planladığı ve uyguladığı bu saldırıya karşı, direniş de ortaklaşa ve devrimci dayanışma temelinde gelişmektedir. Özellikle de Kürt Halk önderinin İmralı'da yirmi üç yıldır geliştirdiği direniş, büyük bir anlama sahip olduğu gibi aynı zamanda devrimci direniş mirasımızı ortaklaştırarak büyütmektedir.

20 Ocak'ta Türk faşist devletinin örgütlediği çetelerle birlikte, Rojava'ya dönük gerçekleştirdiği cezaevi kaçış planı ve saldırısı Kürt halkını, Kürt Özgürlük Hareketi'ni sorunlarla boğarak devrimin özgürlüklerini yıkmak istemiştir. DAİŞ ve diğer bütün çeteler yeniden örgütlendirilerek faşizmin re-organizasyonu
sürecini güçlü kılmak istemektedirler. Ancak gösterilen kararlı direniş 2022'in ilk saldırılarını ve komplolarını daha en başında yenilgiye uğratmıştır.

'FAŞİST İKTİDAR HER ALANDA ASKERİ-POLİTİK YENİLGİ ALDI'
1999 15 Şubat'ında hedefledikleri tasfiye planını, Kürdistan'ın bütün parçalarında yıllar boyunca uygulamayı hedeflemişlerdir. Türk devletinin Medya Savunma Alanlarına dönük uyguladığı başlattığı işgal planları doğrudan uluslararası komplonun destekçisi güçler tarafından desteklenmektedir. Ancak bu planlar, 21. yüzyılın çağdaş, profesyonelleşmiş gerillasının yenilmezliğine çarpmış, büyük bir bozgun yaşamıştır. Faşist ordunun en seçme gücü olan özel kuvvetler büyük bir dağılma ve yenilgi yaşamış, faşist iktidar her alanda askeri-politik yenilgiler tatmıştır. NATO'nun da desteğini arkasına alan Türk faşist devletinin bu yenilgisi, halklarımız için büyük bir umut ve güven yaratmıştır.

'HER BİR İŞ YERİNDE DAİŞ TARZI VAR'
Bizler HBDH olarak Medya Savunma Alanları'nın savunmasında YJA/STAR ve HPG gerillaları ile omuz omuzayız. AKP-MHP faşist hükümeti, ekonomik, politik, hukuki, askeri, sosyal, eğitim, sağlık ve diğer her alanda büyük bir krizi yaşamaktadır. Faşist iktidar uyuşturucu, kumar ve diğer suçları işleyen çetelerle ticaret yapmakta ve bu ticaret sonucunda halklara, devrimcilere karşı savaş yürütmektedir. İşçiler açlık ve yoksullukla cebelleşirken, haksızlık, eşitsizlik, faşist baskılar da zirvede yaşanmaktadır. Her bir iş yeri ve fabrika artık grev alanına dönmüş durumdadır. Kadınlar her an DAİŞ tarzı ile katledilmekte, tecavüz sıradanlaştırılmakta, suçlular devlet tarafından 'açıktan' korunmaktadır.

Aydınlar, demokratlar, emekçiler, kadınlar, en ufak bir hak talebinde bile büyük baskılarla karşı karşıya kalmaktadır. Zindanlar tecride ve faşist saldırılara karşı açlık grevleriyle cevap vermektedir. Gençliğin faşist iktidar karşısında aldığı konum gençlik ile emekçileri, ezilenleri daha hızlı bir araya getirmektedir. Her bir toplumsal dinamik, faşizmin karşısında konum almakta ve birleşik devrim mücadelesi saflarını tahkim etmektedir.

'DİRENİŞ UMUT, İNANÇ VE BİLİNÇ OLUŞTURUYOR'
Direniş nerede olursa olsun, umut, inanç ve bilinç oluşturmaktadır. Dağdan şehirlere direnmek, insanlık onurunu sahiplenmek ve korumak tüm karanlık hesaplara, komplolara karşı en büyük cevaptır. Bu şubat ayında güncellenen komplo pratiklerine karşı da her yerde direniş ateşini büyütmeli, birleşik devrim perspektifini zaferle pratikleştirmeliyiz. Düşmanın tüm komplolarına ve saldırılarına karşı 'Faşizmi yıkalım, özgürlüğümüzü kazanalım' sloganı temelinde direnelim, kazanalım! Şimdi savunmadan çıkarak düşmanın üzerine yürüme, faşizmi yıkma ve özgürlüğümüzü kazanma zamanıdır.

'FAŞİZME BİRLEŞİK DEVRİM YUMRUĞU İLE VURULMALI'
Bu temelde tüm devrimci güçleri, kadınları, işçileri, köylüleri, öğrencileri, hak mücadelesi veren, insanlık onurunu savunan herkesi birleşmeye, örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz. Her ev, her sokak, her iş yeri, her okul, faşizmin kalesini birer birer yıkan devrimci yumruk olmalı, faşizme karşı son darbe, bu birleşik devrim yumruğu ile vurulmalıdır.

Kahrolsun 15 Şubat komplosu. Yaşasın komploya karşı birleşik direniş mücadelemiz. Faşizmi yıkalım özgürlüğü kazanalım."