İHD hasta tutsaklar raporu: 335'i ağır bin 412 hasta tutsak var

Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde en az 335'i ağır, bin 412 hasta tutsak olduğunu açıklayan İHD, hasta tutsakların derhal tahliye edilerek tedavi hakkına erişmeleri çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsaklar raporunu İHD Diyarbakır Şubesi'nde açıkladı.
Adalet Bakanlığı'nın hasta tutsaklara ilişkin veri paylaşmaktan imtina ettiğini belirten İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, "Hapishaneler bu ülkenin temel insan hak ihlallerinin en ağır yaşandığı yer. Veriler, sadece buz dağının görünen kısmı" dedi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na dikkat çeken Küçükbalaban, "Kürt meselesinin ortaya çıkardığı temel sorunlar var, insan hakları sorunları var, tahribatlar var. 40 yıllık savaşın ortaya çıkardığı tahribatlar var. Bu tahribatların giderilmesi için Abdullah Öcalan tarafından bir çağrı yapıldı. O günden bugüne bizler ve tüm kamuoyu devletin ne yapacağına ilişkin beklenti içerisinde ama devletin henüz bir yol haritası ortaya koymadığını görmekteyiz" dedi.
'ATILMASI GEREKEN ADIMLARDAN BİRİ HASTA TUTSAKLARIN TAHLİYESİ'
Kürt sorununda çözüm için atılması gereken temel adımlardan birinin hasta tutsakların tahliyesi olduğunu belirten Küçükbalaban, "Köy boşaltmalar, faili meçhuller, geçmişle yüzleşme, 'umut hakkı'nın sağlanması konusunda adım atılması konusu iyi niyeti ortaya koyacak adımlar olacak. Çünkü savaşın tahribatı o kadar büyük ki, devletin iyi niyet göstergesi olarak adım atması gerekiyor. Umut ediyoruz ki açıklayacağımız bu rapor, siyasetçilere yol gösterecektir" ifadelerini kullandı.
403 BİN 60 TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ VAR
Nuray Çevirmen ve Yusuf Erdoğan tarafından açıklanan raporda, İHD'ye gelen bilgiler, avukat müvekkil görüşmeleri, mektuplar, aile ve yakınlarının başvuruları, hapishane ziyaretlerinde yapılan görüşmeler sonucunda tutsakların yaşadığı sağlık sorunlarına dair tespitler yer aldı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün açıkladığı istatistiğe göre Türkiye hapishanelerinde 7 Nisan 2025 itibarıyla 395 açık ve kapalı hapishanede 403 bin 60 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu hatırlatılan hatırlatıldığı raporda, hasta tutsakların sağlık durumlarına dair bilgilerin hekimler tarafından değerlendirildiği belirtildi.
335 HASTA TUTSAĞIN DURUMU AĞIR
Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde 161'i kadın, bin 251'i erkek olmak üzere en az bin 412 hasta tutsak bulunduğu aktarılan raporda, durumu ağır 335 hasta tutsağın bulunduğu vurgulandı. Bu tutsaklardan 230'unun tek başına yaşamını idame ettiremediğine işaret edilen raporda, 105 tutsağın da desteğe ihtiyacı olduğu, 188 tutsağın hastalıkları nedeniyle düzenli kontrol edilmesi gerektiği belirtildi.
"515 mahpusun hastalıkları belirtilmesine rağmen değerlendirme için gereken detaylar olmadığından ve 2 mahpusun da ne gibi hastalıkları olduğuna dair bilgi edinilemediğinden 517 mahpusun durumlarının ağır olup olmadığına dair değerlendirme yapılamamıştır" denilen raporda, ameliyat olması gereken 38, tedavi edilmesi gereken 21, tanı konulması gereken 34, hastalığı takip edilmesi gereken 247, ortopedik engeli olan 8, görme engeli olan 23, işitme engeli olan 2 hasta tutsak olduğu belirtildi.
TESPİTLER
Raporun devamında şu tespitlere yer verildi:
🔹"Hastane sevkleri, tek kişilik ebatlarda bölmelerde ve insanlık onuruna yakışmayan nakil araçlarıyla yapılmakta ve bu durum sağlık hakkı bakımından ciddi sıkıntılara neden olmaktadır. Bu araçlar özellikle epilepsi, astım ve atak geçirme riski yüksek hastalıkların yanı sıra kronik hastalıkları bulunan mahpuslar için ciddi riskler teşkil etmektedir. Ring araçlarında yazın klimaların açılmaması, kışın ısıtılmaması, araçların içi aşırı kirli ve hijyen kurallarına uygun olmaması nedeniyle hastalıkları tetiklemektedir. Mahpuslar polikliniğe çıkarılana dek ve hapishaneye dönünceye kadar bu ring araçlarının içinde saatlerce bekletiliyor.
🔹Kelepçeli muayene dayatması ve hasta-doktor mahremiyetini yok sayan muayene odasına jandarma ve infaz koruma memurlarının girmesi de sağlık hakkı ihlali oluşturmaktadır.
🔹Son yıllarda jandarma tarafından yapılan insanlık onuruna aykırı bir şekilde ağız içi arama dayatması ve çeşitli insan onurunu yok sayan uygulamalar nedeniyle de hasta mahpuslar hastanelere gidemiyorlar.
HASTA TUTSAKLAR ZAMANINDA REVİRE ÇIKARILMIYOR
🔹Hasta mahpuslar zamanında revire çıkarılmıyor, revirlerden polikliniklere ve polikliniklerden 3. basamak sağlık hizmetlerine sevk işlemlerinde ise aylarca sırada bekletiliyorlar.
🔹Ağır olan mahpuslar dahi olmak üzere, mahpuslar yatağa kelepçeleniyor. Diş çekimleri, kan alımı ve tüm muayeneler esnasında kelepçeler çıkartılmıyor.
🔹Hastane polikliniğinde hasta-doktor mahrem ilişkisinin askerlerce ihlal ediliyor ve doktorların tedavi protokolünü işletmiyor.
🔹Mahpusların bulundukları koğuş ve hücreler yeterince ısıtılmıyor, havalandırılmıyor. Havalandırma saatleri kısıtlanıyor.
🔹Temiz suya ve sıcak suya erişim imkanları kısıtlanıyor. Şebeke suyu temiz olmadığı için mahpuslar içme suyunu kantinden almak zorunda kalıyor. Maddi imkanı olmayanlar kirli ve sağlıklı olmayan suyu tüketmek zorunda kalıyor.
İAŞE BEDELLERİ YETERSİZ, YEMEKLER BESLEYİCİ DEĞİL
🔹Mahpusların iaşe bedelleri yetersiz, yemekler besleyici değil, miktarı az olmasına tutuluyor.
🔹Kimi hapishanelerde mahpuslar aşırı kalabalık koğuşlarda tutuluyor. Bu durum sağlık sorunlarını olumsuz etkilemektedir. Yeteri kadar ısınma, hijyen, kişiye ait özel alanın olmaması ve beraberinde birçok sorunu beraberinde getirmektedir.
🔹Hapishanelerde yemekler plastik kaplarda veriliyor, plastik kapların sağlığa uygun olmadığından dolayı mahpusların metal kap verilmesi talepleri kabul edilmiyor.
🔹Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerde mahpuslar tek başlarına hücre tipi odalarda tutuluyor. Hasta mahpuslar ve engelli mahpusların da bir kısmı tekli odalarda tutulmaya devam edilmekte, bu da yaşam hakkı ihlallerini beraberinde getirmektedir. Bu hapishanelerde mahpuslar, çamaşırlarını bulundukları odalarda yıkamak ve kurutmak zorunda kalmaktadırlar.
🔹Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerde avluya açılan tek penceresinin parmaklarının üzeri de tel kafeslerle kapatılmıştır. Bundan dolayı alınacak temiz havanın azlığı ve aydınlatmanın yetersizliği de sağlık sorunlarına yol açmaktadır."
ÖNERİLER
Raporun son kısmında sıralanan önerilerden öne çıkanlar ise şu şekilde:
🔹"Türkiye hapishanelerinde bulunan hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan/yapılmayan hasta mahpusların da acilen infazları durdurulmalıdır.
🔹Hapishanelerde bu durumda olan mahpusların sağlık durumları evrensel ve bilimsel ölçütlere göre değerlendirilmeli ve halen hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır.
🔹Mahpusların ruh ve bedensel bütünlüklerine yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır uygulamalar geliştirilmelidir. Gerekli önlemi almayan ve etkisi olan kişiler varsa etkin soruşturmalar yapılmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır.
🔹Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkıdır. Sağlık sorunları olan mahpuslar, doktorlarca reçete edilmiş yiyecekleri alma hakkına sahiptirler. Cezaevi idareleri tarafından hasta tutuklu veya hükümlülere diyete uygun yemek sağlanmalıdır.
TEK KİŞİLİK RİNG ARACI KALDIRILMALI
🔹Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Hapishanelerdeki sağlık personeli sayısı arttırılmalıdır.
🔹Hastaların havasız, kışın soğuk, yazın sıcak ringler ile hastaneye sevk edilmesi, hastane önlerinde ringler içerisinde saatlerce bekletilmesi uygulamalarına son verilmelidir. Ağır hastaların ring araçları ile değil ambulansla hastanelere sevki sağlanmalıdır. Tek kişilik ring aracı tamamen kaldırılmalıdır.
🔹Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir. Güvenlik ihtiyaçlarını yeterli bir şekilde karşılayacak başka yollar bulunabilir ve bulunmalıdır; bu tür hastanelerde bir gözetim biriminin oluşturulması bu çözümlerden bir tanesi olabilir.
🔹Her hasta mahpusun tıbbi etik gereği, her hastaya uygulanması gerektiği gibi, mahremiyetine saygı gösterilen bir ortamda, insan onuruna yakışır bir şekilde sağlık hizmeti alma hakkı vardır.
ATK İNFAZ ERTELEME RAPORLARINDA TEK MERCİ OLMAKTAN ÇIKARILMALI
🔹Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalı ve tam teşekküllü hastaneler ve üniversite hastanelerinin raporları da kabul edilmelidir.
🔹Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmeli, hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki 'toplum güvenliği bakımından tehlike' kriteri kanundan çıkarılmalıdır. Sağlık durumu nedeniyle ceza infazının tehiri konusunda kişilerin mevcut tıbbi durumu dışında hiçbir kısıt yer almamalıdır.
🔹AİHM'in Gurban/Türkiye grup kararları uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır.
🔹Cumhurbaşkanının sağlık sebebi ile mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli, Cumhurbaşkanı ağır hasta mahpuslar ile ilgili yetkisini ayrım gözetmeksizin kullanmalıdır.
🔹Türkiye'nin mevcut infaz rejimi BM Mandela Kurallarına uyumlu hale getirilecek şekilde değiştirilmeli, TMK bakımından infazda ayrımcılığa son verilmelidir."