HDP adaylarını PM'den sonra belirleyecek

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç, 2 gün süren MYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. HDP Antep Milletvekili ve Meclis İdare Amiri Mahmut Toğrul hakkında 2 yıl 6 ay ceza verilmesine değinen Oluç, kararı siyasallaşmış ve siyasi iktidarın direktifleri doğrultusunda verilmiş bir yargı kararı olarak değerlendirdi. Toğrul'un dokunulmazlığı olmasına rağmen yargılanmasının durdurulmadığını hatırlatan Oluç, "Yargının siyasete müdahalesi, demokratik siyaset alanını gittikçe daraltmaktadır. Bu kararın istinaf mahkemesinden mutlaka geri dönmesi gereklidir. Yargıya bir kez daha görevini ve demokratik hukuk ilkelerini, hukukun üstünlüğü ilkesini hatırlatıyoruz" dedi.

 

YARGI İNTİKAM ALIYOR

 

HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven içinde benzer bir hukuksuzluk süreci işletildiğini belirten Oluç, rehin tutulan Güven için "Meclis'i yasama görevine ve hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Leyla Güven, barış mücadelesinde tecridin ne anlama geldiğini iyi bilen bir kişidir. Nisan 2015 tarihinden bu yana İmralı'da uygulanan insanlık dışı ağır tecridin barış mücadelesine nasıl bir darbe vurduğunu bilen bir kişidir" dedi.

 

Sisê Bingöl'ün rapor alınması için günlerce hastanede tutulmasına rağmen tekrar hapishaneye götürülmesini "ne insanidir ne de evrensel hukuk kurallarına uygundur" diyerek eleştiren Oluç, yapılanın "intikam almak" olduğunu ifade etti.

 

YEREL SEÇİM ÇALIŞMALARININ İLK AŞAMASI TAMAMLANDI

 

Yerel seçim hazırlıkları kapsamında 40'ı aşkın ilde ve 500'ü aşkın ilçede fizibilite çalışmalarımızı tamamladıklarını belirten Oluç, pazartesi günü yapılan Parti Meclisine sunmak üzere öneriler hazırladıklarını söyledi. Adaylık başvuru tarihleri, ücretleri, kriterleri ve ilkelerinin yer aldığı önerilerin PM'de görüşülmesinin ardından yerellerde ortaklık görüşmeleri ve adaylıkların netleştirilmesine başlayacaklarını ifade etti.

 

AKP'nin yerel seçim çalışmalarını HDP'nin üye ve yöneticilerini gözaltına alıp tutuklamak biçiminde sürdürdüğünü vurgulayan Oluç, AKP'nin Kürt illerinde tek bir HDP'li kalmayana dek herkesi tutuklasa bile Kürt illerinde asla istediği sonuçları elde edemeyeceğini belirtti.

 

"AKP'nin Kürt halkına acı ve zulümden başka verebileceği bir şey yoktur" diyen Oluç, Sayıştay raporlarında kayyumların hukuksuzluk, yolsuzluk ve usulsüzlüklerinin belgelendiğini, aileleri ile AKP yandaşlarına hangi hileli yollarla yardım ettiklerinin açığa çıktığını söyledi.

 

4 KASIM'DA DİRENDİK YİNE DİRENİYORUZ

 

4 Kasım'dan bu yana Eş Genel Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da içinde olduğu 15 HDP'li vekilin tutuklanmasının üzerinden 2 yıl geçtiğini ve aradan geçen sürede 12 bin civarında üyelerinin gözaltına alındığını ve 6 bin üyelerinin de tutuklandığını ifade eden Oluç, "Bu ağır saldırılarla karşı karşıya kaldığımız sürede herhangi bir siyasi parti, ki bunu kimse için dilemeyiz, bu saldırılarla karşı karşıya kalsaydı un ufak olurdu. Ama bizler direndik, asla boyun eğmedik. Çöktürme Planı karşısında asla diz çökmedik, onurlu bir direnç gösterdik. Halkın onurlu desteği ile ayakta kaldık. Direnmeye de devam ediyoruz" dedi.

 

HDP'nin AKP ile gizli müzakere yürüttüğü iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Oluç, Ortadoğu'da "Bütün tarafların masada buluştuğu, demokratik bir rejim için, demokratik bir anayasa üzerinde buluştuğu yoldur esas yol. Ortadoğu'ya hem Suriye hem de Irak açısından baktığımızda, 20. yüzyılın son 50 yılına, 21. yüzyılın ilk dönemine baktığımızda, Ortadoğu'da var olan demokrasisizlik ve otoriter rejimler karşısında demokratik çözüm önerisi ne küresel güçler ne de bölgesel güçler tarafından üretilmemiştir. O yüzden Ortadoğu bir paylaşım savaşı coğrafyası haline gelmiştir, kan ve gözyaşı ile toplumlara ağır bedeller ödetilmiştir" diye konuştu.

 

DEMOKRATİK ÇÖZÜM TEMEL ALINMALI

 

Kuzey Suriye için gerçek modelin demokratik çözüm modeli olduğunu belirten Oluç, "İlk kez bütün halkların, inançların, anadillerin ve kültürlerin eşit ve demokratik bir arada yaşamasını sağlayacak bir öneri ortaya çıkmıştır. Kuzey Suriye'de ortaya çıkmış olan bu öneriler, demokratik ve çoğulcu bir Suriye rejiminin oluşması için çok değerli katkılardır. Kuzey Suriye'ye yönelik saldırılar demokratik bir Suriye'nin gerçekleşmemesi içindir. Kobani'ye yönelik saldırılar bu yönlü saldırılardır. Ya IŞİD'i yeniden üretmenin ya da farklı isimlerle El Kaide'nin türevi olan çetelerin yeniden mevzi kazanmasına yöneliktir" dedi.

 

Kürt illerinde yapılan görüşmelerin sorulması üzerine cevap veren Oluç, "Kürt halkının, tarihsel ve kültürel değer ve kazanımlarının bu kadar ağır bir saldırı altında olduğu bir dönemde, Kürt siyasi partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi, ortaklaşması son derece önemlidir. Bu konuda çabalarımız devam ediyor. Uzun sürmeyecek bir tarihte bu konudaki olumlu gelişmeleri halkımızla paylaşacağız" dedi.