22 Eylül 2024 Pazar

HDP'li vekiller: AKP'nin politikaları kadına yönelik şiddeti artırdı

Meclis Genel Kurulu'nda yaptıkları konuşmalarda kadına yönelik şiddete dikkat çeken HDP milletvekilleri Feleknas Uca ve Dilan Dirayet Taşdemir, hükümetin politikalarının kadına yönelik şiddeti artırdığını belirtti.
HDP milletvekilleri Feleknas Uca ile Dilan Dirayet Taşdemir, Meclis Genel Kurulu'nda yaptıkları konuşmalarda kadına yönelik şiddete dikkat çekti.
 
'AKP'NİN KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARI ÖLÜMLERE YOL AÇTI'
 
Uca, İçişleri Bakanlığı'nın bir soru önergesine verdiği cevapta, kadına yönelik şiddete ilişkin verileri ilk kez paylaştığını hatırlattı,  "Bu verilere göre geride bıraktığımız 1 buçuk yılda şiddete maruz kalan 393 kadın öldürüldü. Buna göre Türkiye'de her gün yaklaşık 400 kadın şiddete maruz kalıyor. Ve her 3 günde 2 kadın cinayeti işleniyor" dedi.
 
Söz konusu rakamların kadına yönelik şiddetin ne kadar korkunç boyutlara ulaştığının göstergesi olduğunu belirten Uca, "Ancak, hatırlatmak isterim ki; bu rakamlar kayıt altına alınan rakamlar. Bugün Türkiye'de erkekler tarafından fiziksel, psikolojik,  cinsel şiddete ve mobing gibi çok yönlü şiddete maruz kalan kadınlar bu hakikati saklamak durumunda kalıyor. Asıl rakamlar çok daha vahimdir. Her sınıftan, her kültürden, her dinden kadın Türkiye'de yaygın olarak erkeklerin şiddetine maruz kalıyor" diye konuştu.
 
Kadına yönelik şiddet karşısında hükümetin sorumluluklarını yerine getirmediğine dikkat çeken Uca, şunları söyledi: "İktidarın kadın düşmanı politikaları kadınları her yerde şiddetin hedefi haline getiriyor. OHAL’le beraber Türkiye’de kadınlar büyük oranda şiddetin hedefi haline geldi. Kadınlar KHK ile ihraç edildi.  Hakları gasp edildi,  işten çıkarıldı ve çok sayıda kadın kurumu kapatıldı. Onlarca kadın gazeteci bugün cezaevinde. Ayıp bunlarla sınırlı değil. Hamile ve çocuklu kadınlar, yeni doğmuş bebeklerinden koparılan kadınlar da cezaevinde."
 
'SİSE BİNGÖL DERHAL SERBEST BIRAKILMALI'
 
Hapishanedeki Leyla Güven, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Sabahat Tuncel'i hatırlatan Feleknas Uca, "Seksen yaşındaki Sisê Bingöl’ü hala tahliye etmeyen iktidar ve yargı utanç duymalı.  Sisê Bingöl derhal serbest bırakılmalıdır" diye konuştu.
 
AKP'nin kayyumlarının kadın kurumlarını kapattığına dikkat çeken Uca, "AKP 16 yıldır uyguladığı kadın düşmanı, cinsiyetçi ve ayrımcı politikalar kadınlara ölüm, yoksulluk, baskı ve şiddet olarak geri döndü. Ancak, AKP’nin sindirmeye dönük tüm kadın düşmanı baskıcı politikalarına rağmen HDP'li kadınlar mücadele etmeye devam ediyor" dedi.
 
Uca, kadınlar özgürleşinceye kadar mücadele edeceğini belirtti, "Türkiye’de Sokak ortasında öldürülen kadınların yaşam savunucusu olmaya devam edeceğiz" dedi. Uca, Şengal'de DAİŞ çetelerine karşı savaşan Êzidî kadınları da selamladı.
 
HDP Milletvekili Taşdemir de, "Kadınların öldürülmediği tek bir gün aslında yaşamıyoruz. Kadın ve şiddet kavramının yan yana kullanıldığı, birbirinden bağımsız kullanılmadığı bir ülke gerçekliğini maalesef hep birlikte yaşıyoruz" dedi.
 
'KADIN ÖRGÜTLERİ HEDEFTE'
 
Kadına yönelik şiddete karşı ciddi mekanizmaların oluşturulması gerektiğini belirten Taşdemir, "Sözüm ona, aslında kadın haklarını savunmak, kadın özgürlüğünü geliştirmek adına kurulmuştu ama maalesef bunların işlevine baktığımızda kadınların özgürlüğünü gasbeden, kadınların haklarını gasbeden, aslında kadınları kendi kafalarındaki dünyaya nasıl sığdırırız mücadelesinin verildiğini çok iyi biliyoruz. Son dönemde de nafaka tartışmaları bunun en belirgin örneği" diye konuştu.
 
Kadın örgütlerinin ve kadın aktivistlerin iktidarın saldırılarına maruz kaldığına dikkat çeken Taşdemir, şunları söyledi: "Ne zaman bizler kadın mücadelesi adına bu kürsüye çıktığımızda, kadına yönelik şiddeti gündeme getirdiğimizde aslında 'Kadın sorunu bu ülkenin temel sorunlarından birisidir' ifadesini kullandığımızda maalesef hükümetin politikalarını savunmak adına kimi kadın vekiller bu konuda ciddi bir saldırı pozisyonunda konumlanıyorlar. Aslında burada bunu ifade eden kadınlara da yönelik bir şiddet geliştiriliyor. Dolayısıyla, bunun kadın mücadelesi açısından da büyük bir talihsizlik olduğunu ediyorum."