4 Aralık 2024 Çarşamba

İHD raporu: Kürdistan'da 1 yılda en az 114 kadın katledildi

İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu tarafından açıklanan rapora göre, Kürdistan kentlerinde son 1 yıl içerisinde en az 114 kadın katledildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, Kürdistan kentlerinde son 1 yıl içerisinde kadınlara yönelik hak ihlalleri raporunu dernek binasında açıkladı.

Kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel olmadığını, psikolojik, cinsel, ekonomik, sosyal biçimlerde de kadına şiddet uygulandığını belirten Esra Saçaklıdır, "Bu şiddet biçimleri sonucunda toplumsal baskı altında ezilen ve kamu otoriterlerini yanında göremeyen kadınlar intihara sürüklenir. Bu tür intiharlar toplumsal cinayettir ve önlenmesi için sorumluluk devlete aittir. Raporumuz vesilesiyle tekrar dile getiriyoruz; şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde okurken kaybolan ve kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş'in ölümünün aydınlatılması ve sorumluların ortaya çıkarılması gerekmektedir" dedi.

'KADINLAR VE ÇOCUKLAR EVDE ÖLDÜRÜLÜYOR'
Ev içi şiddetin toplum ve devlet tarafından görmezden gelindiğini belirten Saçaklıdır, bu durumun kadınların toplumsal hayatta daha da yalnızlaşmasına ve seslerini duyuramamalarına neden olduğunu söyledi. Saçaklıdır, "İktidarın ataerkil düşünce sisteminin yapı taşı olan ailenin dokunulmazlığı ilkesine bağlılığı, eril ve muhafazakar politikaları, kadınların ve çocukların en güvenli alanları olması gereken evde ölmelerine sebep olmaktadır. Bunun en yakın örneği olan Narin Güran cinayeti bizlere çocuk ölümlerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden ayrı düşünülemeyeceğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.

'CEZASIZLIK CAN ALMAYA DEVAM EDİYOR'
İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılma kararı ve 6284 sayılı kanunun kaldırılması tartışmalarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiğini ifade eden Saçaklıdır, şiddet faillerinin cezasızlık politikalarıyla cesaretlendirildiğini kaydetti.

Kadınların, çocukların ve LGBTİ+'ların yaşam hakkı başta olmak üzere temel haklarına erişiminin engellendiğinin altını çizen Saçaklıdır, "Kadına yönelik şiddetle etkin bir şekilde mücadele etmeyen devletin bu politikaları neticesinde birçok kadın en yakınındaki erkek tarafından öldürülmektedir. Amed'de sokak ortasında eskiden evli olduğu kişi tarafından öldürülen Evin Demirtaş'ın failinin daha önce başka bir kadın cinayetinin faili olduğu ve yalnızca 8 ay hapis yattığı ortaya çıkmıştır. Bu durumda bize cezasızlık politikasının nasıl can almaya devam ettiğini bir kez daha göstermektedir" dedi.

'KAYYUM ATAMALARI ŞİDDETİN ARTMASINDA ETKİLİDİR' 
Kürt sorununda çözümsüzlüğün bir sonucu olarak Kürt kadın siyasetçilere yönelik hukuksuz tutuklama ve baskılara dikkat çeken Saçaklıdır, kayyum atamalarının da şiddetin artmasında etkili olduğunu belirtti.

Kayyum politikaları sonucu çok sayıda kadın eşbaşkanın seçilme hakkının ihlal edildiğini belirten Saçaklıdır, şöyle devam etti: "İktidarın bir politikası haline gelen kayyum uygulaması toplumsal yapıyı da derinden etkilemekte, kadınların toplumsal yaşamdaki haklarını ve toplumsal hayata katılımını belirgin bir şekilde ihlal etmektedir. Bu durum, kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasi hayatta söz sahibi olmalarını engelleyen, demokratik haklarını kısıtlayan ve cinsiyet eşitliğine aykırı bir ortam yaratmaktadır. Aynı zamanda kayyum atamaları toplumun her kesiminden büyük tepki alırken, kadınlar ve çocuklar bu protestolar sırasında kolluk tarafından orantısız güç kullanımına maruz kalmış, işkenceyle gözaltına alınmış ve tutuklanmışlardır."

KADIN TUTSAKLARA YÖNELİK ŞİDDET
Hapishanelerde de kadın tutsakların hem gardiyanlar, hem de hastane ve mahkeme sevkleri sırasında asker ve polislerin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığının altını çizen Saçaklıdır, "Tutuklamalar ardından hapishane girişinde çıplak aramalar yapılarak insanlık onuruyla bağdaşmayan bir şiddetle karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Şiddet uygulayan görevlilerin hiçbiri hakkında soruşturma başlatılmamakta ve cezasızlık politikası burada da devreye girmektedir" dedi.

'ÇATIŞMA VE SAVAŞ ŞİDDETİN DOZUNU ARTTIRIYOR'
Kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde giderek artan toplumsal bir sorun olduğunu belirten Esra Saçaklıdır, "Ortadoğu'da devam eden çatışma ve savaş hali dezavantajlı gruplardan olan kadın ve çocuklara yönelik hem aile içinde hem de kamusal alanda maruz kaldıkları şiddetin dozunu arttırmaktadır. Savaş halinden dolayı göçe zorlanan kadın ve çocuklar cinsel saldırı ve cinsel istismar başta olmak üzere çeşitli şiddet türlerine maruz kalmaktadır" ifadelerini kullandı.

Esra Saçaklıdır, taleplerini şöyle sıraladı: 
🔹"Devletin cezasızlık politikasından vazgeçip etkin bir yargılama sürecini sağlaması 
🔹Kadınlara ve diğer dezavantajlı gruplara yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla yasal değişiklikler ve yeni düzenlemelerin yapılması  
🔹Kadına yönelik şiddetin ana sebeplerinden olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması 
 🔹Devletin anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun bir şekilde görevlerini yerine getirmesi 
🔹Toplumda cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi için kamu kurumlarında çalışanlara konu hakkında farkındalık kazandıracak eğitim ve seminerler düzenlemesi
🔹Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için Eğitim Bakanlığı müfredatına kadına yönelik şiddete karşı öğrencilere farkındalık yaratacak derslerin eklenmesi gerekmektedir."

39 ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ
Berfin Elçi, 1 yıl içerisinde Urfa'da 21, Diyarbakır'da 16, Mardin'de 13, Van'da 10 ve Antep'te 10 kadının katledildiğini aktardı.

Raporda şu verilere yer verildi: 
🔹"Bölgede en az 39 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir.
🔹En az 7 kadın intihara sürüklenerek yaşamına son vermiştir.
🔹Bölgede aile içi şiddet sonucu en az 49 kadın yaşamını yitirirken, en az 12 kadın yaralanmıştır.
🔹Bölgede toplumsal alanda şiddet sonucu en az 19 kadın yaşamını yitirirken, en az 16 kadın yaralanmış, en az 1 kadın ise cinsel istismara maruz kalmıştır.
🔹Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, 1'i trans olmak üzere en az 68 kadın aile içi ve toplumsal alanda gerçekleşen erkek şiddeti sonucu, 7 kadın da intihara sürüklenerek katledilmiştir.
🔹Bölgede 1 yılda en az 114 kadının yaşam hakkı ihlal edilmiştir.
🔹En az 57 kadın en güvende hissedilen mekanda, 'evde' öldürüldü veya ölü bulundu.
🔹Kadınlar en çok baba, oğul ve evli oldukları kişiler tarafından katledildi.
🔹Kadınlar en çok boşanmak istedikleri veya bir konuda tartıştıkları için öldürüldüler. Kimi kadın uykusunda kimi kadın ise sadece su getirmediği için en yakınları tarafından öldürüldü."