5 Ekim 2024 Cumartesi

Kayıp yakınları seslendi: Ahmet Biçimli nerede

30 yıldır haber alınamayan Ahmet Biçimli için Batman'da yan yana gelen kayıp yakınları, "Bizler kaybedilen insanların akıbetlerinin ortaya çıkarılması için verdiğimiz mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 653. haftasında Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde yan yana geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açılan eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Eyleme, İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban ve çok sayıda kişi katıldı.

1994'ten bu yana kendisinden haber alınamayan Ahmet Biçimli'nin hikayesini paylaşan Melek Atalay, 20 Eylül 1994'te Diyarbakır'da sabahın erken saatlerinde evden çıkıp Silvan'a gideceğini söyleyen Biçimli'nin bir daha geri dönmediğini belirtti. Biçimli ailesinin Silvan'da oturan akrabalarını aradığını ve Biçimli'nin Silvan'a gitmediğinin ortaya çıktığını kaydeden Atalay, Biçimli'nin kaybolmadan önce JİTEM tarafından tehdit edildiğini belirtti.

Atalay, Ahmet Biçimli'nin oğlu Mehmet Biçimli'nin sözlerini şöyle aktardı: "30 yıl geçti aradan babamın sağ veya ölü olduğunu bilmiyoruz. Hep acısını çektik, bir gün kapımızı çalar diye umutla yaşadık, umutla bekledik. Ancak bugüne kadar hakkında en ufak bir ipucu dahi öğrenemedik. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Biz kayıp aileleri kayıp acısının ne olduğunu ancak biz biliriz. Yaşamayanlar bilemez."

Atalay, şöyle devam etti: "Devlet, birtakım karanlık güçlerin işlediği suçların açığa çıkarılmasından, faillerin teşhir olmasından rahatsızlık duyuyor. Gözaltında kaybedilen insanların faillerini yargılamak yerine, kayıpların akıbetini soran, sorumlularının yargı önüne çıkarılması için mücadele eden insan hakları savunucularına davalar açıyor, engel oluyor. Yetkililer hala susuyorlar! Ama bizleri susturamayacaklar! Bizler kaybedilen insanların akıbetlerinin ortaya çıkarılması için verdiğimiz mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz."

Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.