22 Eylül 2024 Pazar

'Köylerimize doğru genişleyen madeni hemen durdurun'

Akbelen ormanının hala maden ocağının tehdidi altında olduğunu kaydeden İkizköylüler, şirketler cebini dolduracak diye açlığa, sefalete mahkum edilmeyi kabul etmeyeceklerini kaydetti. "Yanlıştan dönün" uyarısı yapılırken, direnişin süreceği eklendi. 

Toprakarı, zeytinlikleri, ormanları ve köylerini madenlere karşı koruyan İkizköylülerin direnişi beşinci yıldı. Muğla Milas Akbelen Ormanının YK Enerjinin karı uğruna katledilmesine izin vermeyen ekolojistler bugün bir kez daha direniş alanları Akbelen'de buluştu. 

"Akbelen'den vazgeçmiyoruz", "Akbelen'de zeytinlik kanunu uygula" dövizleri taşınırken, sık sık, "Havama suyuma dokunma", "Direne direne kazanacağız" sloganları atılan eylemde basın metnini okuyan Esra ışık, topraklarını, ağaçlarını ve yaşamlarını savundukları için şirketin, jandarmanın baskısı ve şiddetine maruz kaldıklarını belirtti. Işık, "En sonunda da yaşamlarımıza tamamen çöken, hayatlarımızı gasp eden 'acele kamulaştırma' kararına imza atıldığında, dünyamız başımıza yıkıldı. Çünkü bu karar önce İkizköy'ün, Karacahisar'ın, Çamköy'ün; sonra da geride kalan 40'a yakın köyün ölüm fermanıydı. İçimiz kan ağladı ama çaresizliğe teslim olmadık. Çünkü biz çareyi, umudu, gücü direnmekte bulduk diyerek, verilen bu haksız hukuksuz karara karşı hukuki ve fiili mücadele hazırlıklarına başladık. Hemen ardından iki gün sonra öğrendik ki; baştan çok büyük hata yapılan, hiç çıkmaması gereken bu karar acele bir şekilde kaldırılmış" dedi. 

Direnişleri sonucu acele kamulaştırma kararının kaldırıldığını hatırlatan Işık, devam eden haksız, hukuksuz kararlar, verilen cezalar ve görevini yapmayan kurumlar ile köyün hala madenin yoğun tehdidi altında olduğunu belirtti. FBir daha tek bir imzayla yaşamlarımızın gasp edilmeyeceğine nasıl inanabiliriz" diye soran Işık, şirketler cebini dolduracak diye daha fazla açlığa, sefalete sürüklenmeyi kabul etmediklerini kaydetti. Işık, kimsenin kendilerini köylerinden süremeyeceklerini ifade etti. Işık, şöyle devam etti: "Köklerimizi bu topraklardan sökemeyeceksiniz. Bize yaşatılanlara karşı daima dimdik ayakta olacağız. Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz: Artık biz köylülerin verdiği yaşam mücadelesinin hakkını teslim edin. Köylerimizi rahat bırakın. Tarım arazilerimizi, zeytinlerimizi rahat bırakın. Yaşamlarımızı rahat bırakın. İkizköy'e yapılan yanlışlardan geri dönün. Hukuksuzluklarınızdan geri dönün. Zeytincilik kanununu uygulayın. Toprak Koruma Kanununu uygulayın. Bize her gün depremi yaşatan, yarın öbür gün evimizi başımıza yıkacak dinamit patlatmalarını durdurun. Köylerimize doğru genişleyen bu madeni hemen durdurun. Sakın unutmayın; Siz durmadan biz de asla durmayacağız. Çünkü biz bitti demedik. Çünkü biz bitti demeden bu dava bitmez."