14 Mayıs 2025 Çarşamba

Metin Botan yazdı | Sykes-Picot antlaşmasından günümüze Kürdistan

Emperyalist ve kapitalist devletler hızla yaklaşan 3. dünya savaşına hazırlanıyor. Tıpkı 1. Emperyalist Paylaşım Savaşında olduğu gibi bugün de emperyalistler ve onların işbirlikçilerinin aralarında gizli paylaşım planları ve yeni Sykes-Picot antlaşmaları yapmış olmaları oldukça muhtemeldir. Kapitalizme karşı tutarlı ve sosyalist yurtsever bir çizgide mücadele yürütülmeden ne Kürt halkı ne de Ortadoğu hakları özgürlüklerini ve eşit, gönüllü, birlikte yaşama olanaklarını tam olarak elde edemez, güvenceleyemez.

1900'lerin başından itibaren dünyanın birçok bölgesinin ve özel olarak da Ortadoğu'nun yeniden paylaşıldığı bir sürece girildi. 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının koşullarını da hazırlayan bu sürecin en önemli aktörlerinden Fransa ve İngiltere 1902 yılında hem Ortadoğu'da petrol alanlarını paylaşmak ve bu bölgeleri sömürgeleştirmek hem de Süveyş kanalını güvenceye almak için gizli bir anlaşma yaptı. Bu antlaşmayla birlikte tarihselliğin ve toplumsallığın yok sayıldığı ulus devlet görünümlü yapay sınırlardan oluşan sömürge bölgeleri kurdu. 1915 yılında İngiltere ve Fransa arasında başlayan görüşmeler Rusya'nın da dahil olmasıyla birlikte 16 Mayıs 1916 Sykes-Picot antlaşmasıyla sonuçlandı. Bu paylaşım ve sömürgeleştirme antlaşmasına 1917 yılının Eylül'ünde İtalya da katıldı. 1917 yılında Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimi ile birlikte Bolşevikler gizli yapılan bu antlaşmayı deşifre ederek yayınladılar.

KÜRDİSTAN'IN EMPERYALİST VE SÖMÜRGECİLER TARAFINDAN PAYLAŞIMI
İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan bu paylaşım ve sömürgeleştirme antlaşmasından Kürdistan da fazlasıyla nasibini aldı. Kürtler yok sayılarak birçok Arap devleti kuruldu. Zaten Osmanlı ve İran arasında ikiye bölünen Kürdistan'ın dört parçaya bölünmesinin temelleri atıldı. Arap yarımadası ve Kürdistan'ı kendi aralarında paylaşmak isteyen İngiltere ve Fransa'ya karşı Akdeniz'e ve Kürdistan'ın da dahil olduğu petrol bölgelerine inmek isteyen Almanya, Osmanlı ile ittifak kurarak 1. Emperyalist Paylaşım Savaşından galip ayrılmak istiyordu. Böylece Kürdistan 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının en yoğun yaşandığı bölgelerden birisi oldu.

Emperyalist İngiltere ve Fransa devletleri çıkarlarını Türk, Arap ve Fars'tan yana kullandı. Sadece bununla da kalmadı, Kürt halkının ulusal demokratik taleplerini ve mücadelesini ezmek için katliamlar yaptı. 1900'lerin en önemli emperyalist sömürgeci devletleri İngiltere ve Fransa'nın çıkarları ve bu temelde yaptığı tercihlere bağlı olarak Kürt halkının sömürgeleştirilmesinde ve boyunduruk altına alınmasında özel bir yerde durdular.

KAPİTALİZM SÖMÜRGECİLİKTİR, HALK DÜŞMANLIĞIDIR
Dünden bugüne baktığımızda kapitalist sistemin halkları, ezilenleri, inançları karşı karşıya getirerek, savaştırarak, düşmanlaştırarak emeği ve doğal kaynakları iliğine kadar nasıl sömürdüğünü görüyor ve biliyoruz. Dün olduğu gibi bugün de ezilen, yoksullaşan, sefalete sürüklenen, dilini, kültürünü yaşayamayan, koruyamayan halklar, yine aynı emperyalist kapitalist sistemin politikaları sonucu bu durumdadır. Kapitalist sistemin çarkı sömürü, doğanın talan edilmesi, halkların, inançların, kültürlerin ezilmesi, yok edilmesi sayesinde dönebilir ancak.

1. Emperyalist Paylaşım Savaşında da şimdi de olan budur. Emperyalistlerin, onların işbirlikçilerinin, bölgesel sömürgecilerin Kürt halkına reva gördüğü inkar, imha, katliam ve soykırım olmuştur hep. Kapitalizmin varlık sebebi azami kar yasasıdır. Bu yasada Kürtlere olduğu gibi herhangi bir halkın çıkarına da yer yoktur. Tek çıkar merkezi kapitalist sistem, onun tekelleri ve devletleridir. Kapitalist sistemin temel yasasını ve mantığını anlamadan dünden bugüne halklara, emekçilere, kadınlara özelde de Kürt halkına karşı tercihlerin nedenlerini anlayamayız. Emperyalist devletler çıkarlarını yakın ve uzun erimde Türk ve Arap devletlerin kurulmasından yana kullanmışlardır. Emperyalistlerin işbirlikçisi Türk ve Arap burjuvaları kendi sınıf çıkarları için Kürt halkı gibi ezilen ulusları, halkları sömürgeleştirmekte, kendi işçi ve emekçilerini ise sömürmekte asla tereddüt etmemişlerdir.

DÜNDEN BUGÜNE DEĞİŞEN NE VAR
Nitelik olarak emperyalizm aynı emperyalizm, kapitalizm aynı kapitalizm. Dünyaya, Ortadoğu'ya, Kürdistan'a baktığımızda adı Sykes-Picot olmayan, ama içeriği, özü aynı olan sayısız anlaşma yapılmıştır. Dünyanın her tarafında olduğu gibi Ortadoğu'da da dün de bugün de emperyalistler çıkarları doğrultusunda farklı içerik ve nitelikte işçilere, emekçilere ve halklara karşı savaşlar yürütüyor.

Emperyalist ve kapitalist devletler hızla yaklaşan 3. dünya savaşına hazırlanıyor. Tıpkı 1. Emperyalist Paylaşım Savaşında olduğu gibi bugün de emperyalistler ve onların işbirlikçilerinin aralarında gizli paylaşım planları ve yeni Sykes-Picot antlaşmaları yapmış olmaları oldukça muhtemeldir. Kapitalizme karşı tutarlı ve sosyalist yurtsever bir çizgide mücadele yürütülmeden ne Kürt halkı ne de Ortadoğu hakları özgürlüklerini ve eşit, gönüllü, birlikte yaşama olanaklarını tam olarak elde edemez, güvenceleyemez.

SYKES-PİCOT VE BOLŞEVİKLER
Lenin önderliğindeki Bolşevik parti sosyalist Ekim Devrimini gerçekleştirir gerçekleştirmez Kürtlerin ve hakların düşmanı 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının önemli planlarından olan Sykes-Picot antlaşmasını açıklayarak deşifre etti. Antlaşmanın taraflarından olan Rusya'yı karşıdevrimci bu ittifaktan çekti ve antlaşmayı tanımayacağını açıkladı.

Emperyalist devletler birinci paylaşım savaşında olduğu gibi Ortadoğu'yu ve dünyayı yeni bir paylaşım savaşına sürüklemektedirler. Bütün ezilenlerin mutlak yıkımına neden olacak bu paylaşım savaşına karşı Kürt halkı, özgürlüğünü, bütün ezilenlerle kuracağı birlik ve dayanışmayla elde edebilir. Kürt halkının ulusal demokratik haklarına duyduğu özlem, ancak bölge haklarıyla ve bütün ezilenlerle kuracağı ittifakla sonlanabilir. Eşit, gönüllü bir birlik, ancak kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesi ve onun zaferiyle elde edilebilir.