4 Aralık 2024 Çarşamba

Mustafa Öner yazdı | Devrimciliğin kolayı olmaz

'Kolay devrimcilik' yaklaşımlarını, kolaycılığı ret ve mahkum eden, sorumlu militan devrimcilik, zorluklarla, sorunlarla kıyasıya ve yapıcı biçimde ilişkilenir, devrimci zeminden kopmadan mücadeleyi yürütür. Devrimcilik üretmeyen, devrimci niteliği aşındıran, sorun üreten davranış ve alışkanlıklarla ideolojik mücadele yürütmek kolay değildir. Bunları kırmak için soruna bir çözüm yöntemiyle, sabır, azim ve devrimci irade yaklaşmak gerekir.

Kolay devrimcilik yoktur, olmaz. Kolay sanmak devrimciliği sıradanlaştırmaktır. Yoldaş devrimciliğin içini de boşaltır. Devrimciliğin gereklerini hakkıyla yerine getirmek sanıldığı kadar kolay iş olsaydı devrim saflarında geri düşenlerin sayısı daha az olurdu. Devrimcilik zor zanaattır. Zorlukların üstesinden gelmeyi anlatır. Bir o kadar da erdemlidir. Aynı zamanda ince, özverili özenli işçilik ister. Tıpkı kuyum ustalığının titizliğiyle yoldaş devrimciliği nakış işler gibi işler.

Yoldaş devrimcilik ise başta insana değer vermeyi sevgi, paylaşım, emek, özveri, incelikli sorumluluk, inanç, güven, sabır ve mütevazılık ister. Yoldaş devrimciliği içselleştirmeyenler devrimciliği de yüzeysel kavrar. Ya da tersi; devrimcilik yapmayı kolay sananlar yoldaş devrimciliğin içeriğini de dolduramazlar, onun gereklerini yerine getirmekte zorlanırlar.

Devrimcilikle yoldaş devrimcilik birbirini tamamlayan bir bütünün iki yanıdır. Farklı görevleri sorumlulukları içinde barındırır. 

Devrimcilik yapmayı yüzeysel kavrayanlar, yoldaş devrimciliğin zorunlu kıldığı sorumlulukları yerine getirmede zorlanırlar. Yoldaş devrimciliğin asgari ölçekte de olsa içeriğini doldurmada kendilerine görev çıkarmazlar. Devrimciliğin, devrimci yaşamanın dayandığı iki ayak vardır.

Düzene karşı yürütülen devrim mücadelesi ve onun sorunlarına çözüm arayışı bir ayağı oluşturur. Devrimciliği tamamlayan-devrimciliğin nitelik düzeyini yükselten diğer dayanak ise yoldaş devrimciliktir. Işık yoldaşın da sıkça üzerinde durduğu yoldaş devrimcilik başka özellikleri de gerekli, zorunlu kılar.

'Ben'in ürettiği çeşitli davranış biçimleri, duygularla hareket eden dayatma önyargılı tarz yerine kolektif-devrimci aklın yönettiği yoldaş devrimcilik anlayışı önyargısız, olgun yapıcı ilişki biçimini içerir. Devrimcileşmeyi, yoldaş(lar)ına emek vermeyi, zorlandığı, zor zamanlarında yanıbaşında olmayı da içerir. Tökezleme durumlarında el uzatmayı ise yoldaş devrimcilik zorunlu kılar.

Yoldaş(lar)ının eksiklerini tamamlamada yaptığı hatalarda, zaaflarında, kapitalizmin bilumum lekelerinden arınmaları için kendine rol biçmeyi, görev çıkartmayı kapsar. Yine, devrimciliğin olumsuz-devrimci olmayan davranışlarını yaşamı alışkanlıkları, yetmezlikleri ve darlıkları öne sürüp yoldaş(lar)ını -bilerek veya bilmeyerek- küçümsemeyi, yıpratmayı, ezmeyi de yoldaş devrimcilik mahkum eder. Yoldaş devrimcilikte güven, sevgi, değer, önemseme esastır. Hiçbir hata, zaaf, yetmezlik vs. yoldaşlara ilişkin bütünsel değerlendirmenin önüne geçemez. Devrimciliğin zorluklarının olduğunu bilince çıkartanlar, parti aklıyla da kendilerini donattıkları sürece yoldaş devrimciliğe temelden yabancı olan olumsuzluklara karşı daha fazla duyarlı ve mücadeleci olmayı başarırlar.

Sorumluluk bilinci ise daha gelişkin olur. İç ideolojik mücadeleyi küçümsemezler. Yoldaşlarını kolayca nitelemek yerine esas olarak nesnel değerlendirme yapmaya asgari özen gösterirler. Gerçekçi olmayı yoldaşına, saygı, değer verme olarak görürler. Tanımlamalarda hakkaniyetli, adil davranmaya azami çaba harcarlar. Küçük burjuva darlıklarla tahammülsüzlükten, nesnellikten kopuk değerlendirmelerden, önyargılı yaklaşımlardan kaçarlar. İlişkilerdeki güveni zedeleyici düşüncelere kapılmaktan da uzak durmayı sorumluluk sayarlar. Devrimci akılla tartışma ve değerlendirme yapan yoldaş devrimciler, bu kriterlere göre kendilerini şekillendirmeyi esas alırlar.

'Kolay devrimcilik' yaklaşımlarını, kolaycılığı ret ve mahkum eden, sorumlu militan devrimcilik, zorluklarla, sorunlarla kıyasıya ve yapıcı biçimde ilişkilenir, devrimci zeminden kopmadan mücadeleyi yürütür. Devrimcilik üretmeyen, devrimci niteliği aşındıran, sorun üreten davranış ve alışkanlıklarla ideolojik mücadele yürütmek kolay değildir. Bunları kırmak için soruna bir çözüm yöntemiyle, sabır, azim ve devrimci irade yaklaşmak gerekir.

Yöntem yanlışlığı, davranışlar, dil ve üslup devrimci yapıcılık ve sorumluluktan uzak ise devreye çözümsüzlük girer. Darlıklarla birleştiğinde çözümsüzlük derinleşir. İlişkilerde aşınmalar başlar. Önyargılar, tepkisellik, güven-güvensizlik şeklinde düşünceler gelişebilir. Yoldaşlık ilişkilerinde görünür görünmez yabancılaşmalar başlar. Ki niyetlerden ayrı olarak yoldaşının niteliğiyle ilgili değerlendirmeler tartışmalar yürütürken toptancı, inkara varan yaklaşımlar da bu durumda devreye girer. Somutlama, soyutlama yöntemiyle yoldaş(lar)ının olumlu olumsuz özelliklerini ayrıştırmak gerekirken bu yöntem unutulur. Bir bakıma işin kolayına kaçarak işin içinden çıkmaya çalışılır. Zor ve karmaşık olana, çözümü zahmetli sorunlara emek harcamaktan imtina edilir. Yoldaşının devrimci olan-olmayan yanlarını somutlama yerine, kolaycılığı seçerek toptancı değerlendirme tarzı ve yöntemi işletilir. Bu yöntem geliştirici ve devrimci bir yöntem değildir. Yapıcılıktan, nesnellikten, yoldaş devrimcilikten uzak, yıpratıcı, inkarcı olduğu gibi sorunları çözmekten de uzaktır. Çünkü bu sekter ve dar yöntem kişilik ezmeyi, üstün gelme duygusunu ve rekabetçiliği içinde barındırır.

Sosyalist düşüncede, tartışma kültüründe ve yoldaş devrimcilikte fikir yarıştırma, üstün gelme gibi bireycilikten beslenen rekabetçiliğe yer yoktur. Bunlar, marksizme, sosyalist ideolojiye ve kolektif akla tam zıt ve yabancı şeylerdir. Burjuva dünyaya ait bu düşünüş tarzının, diyalektik olmayan bu biçimin, eleştirene de eleştirinin muhatabı yoldaşa da bir yararı olmaz.

Tersine kırıcı, önyargıları ve güvensizlikleri üretip büyüten, özgüven yitimini ve umutsuzluğu örgütleyen bir rol oynar. Her devrimci bilir, bu tarz sağlıksız düşünceler devrimci ortamı ve ilişkileri yıpratır. Devrimci dinamizmi zayıflatır. Karamsarlık ve bir ölçüde umutsuzluk şeklinde yansıyan bu olgunun kaynağını, "umutsuzluk, kötülüğün (yanlışların, hataların karamsarlıkların, yılgınlığın, güven, özgüven yitiminin b.n.) nedenlerini kavrayamayan çıkış yolunu göremeyen ve mücadele edemeyenlerin duygusudur" şeklinde tarif eder Lenin.

Devrimci saflarda ve bir devrimci öznede umutsuzluk daha çok düzenin baskılarının, saldırılarının katlanarak uzun süre devam ettirildiği dönemlerde ortaya çıkar. Bazen bu koşullar değişmeyecek, böyle kalacak, bu düzen değiştirilemez şeklinde de kendini gösterir. Karamsarlık, yorgunluk, yılgınlık olarak da yansır devrimci saflara ve devrimci öznelere.

Bazı durumlarda ise umutsuzluk kendine, yoldaşlarına, kolektife ve kitlelere güvensizlik şeklinde açığa çıkar. Bu vb. olumsuzlukların ortaya çıktığı durumlarda, ideolojik mücadele bu yanıyla da daha fazla önem kazanır. 'Kolay devrimcilik' anlayışı iddia kaybı yaşandığı durumlarda görülür. Çözümü zor olan, zorlaşan sorunlar karşısında, direnerek mücadele etme yerine yüzünü işin kolayına çevirmeye yönlendirir. 'Kolay devrimcilik' olmadığına, yapılamayacağına göre bu yön kaybı düzen içi mücadeleye, devrimci zor, fiili meşru mücadele yerine, burjuva yasaların çizdiği sınırları zorlamayan bir bakıma düzeni de fazla rahatsız etmeyen örgütlenme ve mücadele cazip gelmeye başlar.

Devrimci sosyalistler, ideolojik mücadele alanına giren sorunlarını -öznenin ve kolektif ortamın var olan devrimci niteliğini yükseltme amacında- aşma uğraşlarında zorluklarla karşılaşabileceklerinin farkında olarak hareket ederler. Kökleşmiş alışkanlıkların, tutuculukların ve yönetme yetersizliklerinin kolay giderilemeyeceğinin de bilincindedirler. Partinin tarihinde ve kendi yaşamında devrimci sosyalistler yeterince bu yönlü tecrübenin olduğunu da bilirler. Bunlardan da beslenerek kendilerini geliştirip, zor olanı başarmaya göre şekillendirmeyi her zaman önemserler.

Yoldaş devrimciliğin içeriğinin, emek vererek özverili sabırlı azimli davranarak yoldaşını severek, ona yeterince değer vererek kolektif varlıkla davranıldığında yoldaş devrimciliğin içeriğinin doldurulabileceğini de bilir devrimci sosyalistler.

Devrim ve sosyalizm inancı ve iddiası güçlü, bu mücadeleyi duygularda bilinçte ve kolektif yaşamda pratikleriyle ortaya koyan yoldaş devrimciler üretkendir, karşılarına çıkan zorlukları devrimci iradeyle aşa aşa ilerlerler. 

Bilimsel sosyalist ideolojiyle, sınıf mücadelesinin ve partinin tecrübelerinden çıkartılan ve doğru yanlış derslerin toplamı olan parti aklıyla olgunlaşan devrimcilik, her koşulda adımlarını doğru yöne atar. Zoru başararak partili yaşamı yoldaş devrimciliğin tertemiz beslenme pınarına çevirir.