Oluç: Kobanê insanlık açısından önemli bir direniş örneğidir

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç, Meclis'te bütçe görüşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. İlk olarak Dersim'de donarak yaşamını yitiren askerlerin durumuna değinerek konuşmasına başlayan Oluç, "Bu konu son iki-üç gündür Meclis'te çeşitli konuşmalar ve araştırma önergeleri ile gündeme getirildi. Konuya ilişkin HDP'nin tutumuna dair medyada bazı açıklamalar ve sosyal medyada paylaşımlar yer aldı. Bu konuda tutumumuzu belirtmiş olmamıza rağmen, doğru olmayan bu açıklamalar yapıldı" dedi.

 

Oluç, "Biz bu konunun araştırılmasına yönelik önergeye  yaptığımız konuşma ve verdiğimiz oylar ile destek verdik. Bu konunun araştırılmasını istedik. Çok açık ve nettir bu durum. Bu önergeyi desteklerken, donarak hayatını kaybeden askerlere de son dönemlerde çeşitli yerlerde intihar ettiği belirtilen askerlere de değindik. Bizler bu konunun da araştırılması için çeşitli soru önergeleri verdik, ama henüz bir yanıt alamadık. Donarak hayatını kaybeden askerlerin durumunu da şüpheli asker ölümleri olarak değerlendiriyoruz. Bu konuların mutlaka tartışılması gerektiğini söylüyoruz. İYİ Parti'nin bu konuda verdiği önergeyi bu nedenlerle destekledik" dedi.

 

'BİZİ ALET ETMEKTEN VAZGEÇSİNLER'

 

Son günlerde İYİ Parti ile MHP arasında sürdürülen bir tartışma ve atışma olduğunu kaydeden Oluç, "Ne yazık ki HDP buna malzeme yapılıyor. Bizim demokratik siyaset konusundaki kararlı duruşumuzu bu tartışmalarla yıpratmaya çalışmayın. Meclis'te, hangi partiden gelirse gelsin doğru önerileri destekleme kararlılığımız açıktır. İYİ Parti ve MHP kendi aralarındaki atışmaya ve kavgaya bizi alet etmekten vazgeçsin" diye belirtti.

 

'SORUMLULAR HESAP VERSİN'

 

Bütçenin komisyona geldiğini ifade eden Oluç, iki noktaya dikkat çekmek istediğini söyledi. Oluç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sayıştay'ın TMSF raporunda tespit edilen 18 bulgu kapsamında mevzuata aykırı, kamu yararını korumayan, bazı firmalara ayrıcalık tanındığı ve kamunun zarara uğratıldığı görülmektedir. Bu, buz dağının görünen yüzüdür. TMSF bir yolsuzluk, kayırmacılık ve usulsüzlük üssü haline getirilmiştir. OHAL'in hukuksuzluğu ekonomik alanda TMSF ile sürdürülmüştür. Burada ağır ihmal söz konusudur. Sayıştay raporunda usulsüzlük, yolsuzluk olarak nitelendirilen miktar 1 milyar 273 milyon TL'dir ve bu çok ciddi bir rakamdır. Bu konuda sorumluların görevden alınması, mallarının dondurulması, hesap vermesi gerekmektedir" diye kaydetti.

 

FEDAKARLIĞA CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİNDEN BAŞLAMAK LAZIM

 

Dün gece yarısı Cumhurbaşkanlığı bütçesinin komisyonda kabul edildiğini söyleyen Oluç, "Cumhurbaşkanı'nın maaşına yüzde 26 artış yapıldı. Cumhurbaşkanı maaşı enflasyon karşısında erimeyen tek maaştır, tek örnektir. 74 bin 500 TL bir maaşı var ve buna bir de emekli maaşını eklemek gerekiyor. Bugün Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 5 bin 900 TL, açlık sınırı ise bin 800 TL'dir. Bugün bir fedakarlık yapılması gerekiyorsa, -ki gerekiyor, çünkü büyük bir kriz ile karşı karşıya Türkiye- buna Cumhurbaşkanlığı bütçesinden ve maaşından başlamak gerekiyor. Şatafattan acilen vazgeçilmelidir" diye konuştu.

 

Oluç konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Fedakarlık konusundaki söylemlerinizde dürüst ve samimi iseniz, önce kendinizden başlayın. Örneğin bizler HDP olarak milletvekillerinin maaşlarına zam yapılmaması gerektiğini savunuyoruz. HDP vekilleri olarak buna hazırız. Halktan fedakarlık bekleyenler önce milletvekilleri ve yöneticilerden, kendilerinden  başlamalıdır.

 

"Cumhurbaşkanlığı bütçesine baktığımızda, bu bütçenin de geçtiğimiz yıla göre 3 kat arttırıldığını görüyoruz. Bu Saray'ın, kışlık ve yazlık, uçan sarayın bütçesine yapılan artıştır. Bu artışta şatafat ve israf görülmektedir. Bunun da açık ve şeffaf tartışılması ve değerlendirilmesi gerekir. 3 yıldır Sayıştay tarafından denetlenemeyen örtülü ödenek -önümüzdeki 3 yıl için 16,5 milyar TL olarak öngörülmüştür- ise bu bütçede yer almamaktadır."

 

SAĞLIKLA İLGİLİ VAHİM DÜZENLEME

 

Oluç, sağlık emekçilerine yönelik düzenlemeye ilişkinde şunları söyledi: "Yine bir torba yasa teklifi gelmiştir. Bu torba sağlık alanı ile ilgilidir ve bu konuda komisyondaki arkadaşlarımız daha detaylı açıklama yapacaktır. Teklifteki bir madde son derece vahim bir maddedir. Kamudan hükümsüz ihraç edilen hekimlerin özel sektörde çalışması da yasaklanmak istenmektedir. Bu tam bir intikam teklifidir. Yıllarca üniversitede okumuş, hekim olmuş ve büyük emekler sarf etmiş insanların, herhangi bir mahkeme hükmü olmadan görevlerinden ihraç edilen on binlerce insanın olduğunu biliyoruz. Hekim ve diş hekimlerinin özel sektörde çalışması bile engellenmek isteniyor. Buna karşı muhalefetimizi sürdüreceğiz."

 

'KOBANÊ İNSANLIK İÇİN ÖNEMLİ DİRENİŞ ÖRNEĞİDİR'

 

Oluç son olarak da 1 Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü'nde orada yaşanan direnişe atıfta bulunarak, şöyle konuştu:

"O dönemde IŞİD karanlığı karşısında Kobanê'de büyük bir direniş gösterilmiş ve bu direniş Ortadoğu haklarına umut olmuştur. Barbar IŞİD çetelerinin aldığı ilk yenilgi Kobanê'de olmuştur ve daha sonra bu yenilginin sonuçları diğer yerlerde de görülmüştür. Kobanê, dünya ve insanlık açısından önemli bir direniş örneği olmuştur.

 

"Dün IŞİD'i geriletenler bugün de her türlü saldırganlığa karşı direnişlerini sürdüreceklerdir. Bundan hiçbirimizin şüphesi yoktur. Hatırlatalım ki, Kobanê ve Suriye'nin Kuzeyinden Türkiye'ye yönelik herhangi bir saldırı söz konusu değildir. Suriye halklarının hiçbir farklılığı dışlamadan, barışa ve huzura, demokratik yeniden inşaya ihtiyacı vardır. Bütün tarafların olduğu bir müzakere zemininde, eşit ve ortak, demokratik bir yaşam için, silahlı değil siyasi ve diplomatik bir çözümün gelişmesi şarttır. Bizler bu konuda her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz."