Samsun'da 'Ekonomik kriz ve demokrasi mücadelesi' paneli

Samsun Demokrasi Güçlerinin düzenlediği "Ekonomik kriz ve demokrasi mücadelesi. Ne yapmalı" konulu panel Samsun Gar Restorant salonunda yapıldı.

 

Panele konuşmacı olarak iktisatçı akademisyen Özgür Öztürk, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iktisatçı gazeteci Bülent Falakoğlu'nun katıldı.

 

Panelde ilk sözü alan Özgür Öztürk, "Devlet toplum ve sınıf ilişkileri"ne ilişkin sunum yaptı. İşçi sınıfının örgütlenerek siyasal iktidarı hedeflemesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, işçi sınıfının kendini örgütlemesiyle toplumun diğer unsurlarına önderlik edeceğini söyledi. Öztürk, toplumdaki bölünmenin işçi sınıfına da yansıdığını, bu bölünme ve farklılıkların (Türk-Kürt, Alevi-Sunni, kadın-erkek, Suriyeli, beyaz yakalı-mavi yakalı vb.) siyasal eylem içinde kaldırılması gerektiğini ifade etti. Öztürk, "Yasadığımız tüm olumsuzlukların sebebi olan hasımlarımız çok güçlü gibi görünüyor ama değiller. Çoğunluk biziz yani işçiler ve emekçiler. Bundan 100 yıl önce Rusya'da işçiler çok iyi örgütlendiler, bunun yapılabileceğini gösterdiler" diyerek mücadelenin gerekliliğine vurgu yaptı.

 

Ardından söz alan Arzu Çerkezoğlu, iktidarın emekten çalarak sermayeye kazandırdığını söyledi. Kıdem tazminatının fona devredildiği, iktidarın işsizlik sigortası fonunda biriken ve işçilerin hakkı olan parayı sermayeye kaynak olarak aktarmak istediğini belirten Çerkezoğlu, "Yaşadığımız ekonomik krizden yüzde 1'i temsil eden sermayeyi mi yoksa yüzde 99'u temsil eden halkı, emekçileri mi koruyacaklar sorusunun cevabı belli" dedi. Çerkezoğlu, "Kriz var tabi ki, zam olacak tabi ki, işten çıkarmalar olacak, kemer sıkacağız diyerek topluma bir ön kabul yerleştirmeye çalıştıklarını oysa işçiyi emekçiyi koruyacak koşullar var" diye konuştu.

 

Çerkezoğlu, DİSK, Emek ve Demokrasi Güçleri olarak asgari ücretin arttırılmasını; toplu işten çıkarmaların yasaklanmasını; krizin sermayedarlar tarafından fırsata çevrilmesinin engellenmesini; elektrik, doğalgaz vb temel ihtiyaçlara yapılan zamların geri çekilmesi gibi somut taleplerinin olduğunu söyledi. Bu somut talepler etrafında halkı örgütleyen bir mücadele başlatmak zorunda olduklarını kaydeden Çerlezoğlu, "Buna en yakınımızdaki kişiden başlamak zorundayız" dedi.

 

"Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakkı olmaz. Emeğin hakkının olmadığı yerde demokrasi olmaz" diyen Çerkezoğlu, herkesi mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

 

İktisatçı gazeteci Bülent Falakoğlu ise krizin oluşma nedenlerini anlattı. Hükümetin; toplumun "en üst ve en alt kısmını" memnun etme politikasıyla iktidarını korumaya çalıştığını ifade eden Falakoğlu, "Ekim ayından itibaren yaşanan krizin daha da derinleşeceğini, hayat pahalılığının sürekli hale geleceğini, yoksulluğun ve işsizli?in katmer katmer artacağı günlere doğru yol alıyoruz" diye konuştu. Birleşik mücadele hattından bahseden Falakoğlu, "İnsanlarda oluşan olumsuzluğa karşı kazandıklarımızı unutmamalıyız" diye kaydetti.

 

Panelistlerin sunumunun ardından hukuksuzca işten atılan Makro Market işçilerine söz verildi. İşten atılan Makro Market işçisi direnişlerinin devam ettiğini söyleyerek herkesi Makro ve Taze marketleri boykota çağırdı.