3 Ekim 2024 Perşembe

Sancar: Bu düzeni değiştireceğiz

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, toplumun birçok kesiminin adalet arayışında olduğunun altını çizdi; haksızlıklara, zulüm ve adaletsizliklere karşı mücadelenin süreceğini belirtti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. İktidarın talan, sömürü, israf, rant, savaş politikaları üzerine kurulduğunu dile getiren Sancar, bu düzenin değişmesi gerektiğini ve bunun da birlikte mücadeleyle olacağını kaydetti. 

Kış aylarında üst üste gelen zamlara dikkat çeken Sancar, "Bu düzenin bu halka dayattığı soğuk var, karanlık var, açlık var, yoksulluk var. Bütün bunlarla mücadele için güçlü bir halk iradesini ortaya çıkarma sorunumuz da var" dedi. 

Toplumun birçok kesiminin adalet arayışında olduğunun altını çizen Sancar, haksızlıklara, zulüm ve adaletsizliklere karşı mücadelenin süreceğini belirtti. 

'KAYNAKLARIN SAVAŞA AKMASINI SONLANDIRACAĞIZ'
Ülkenin kaynaklarının ranta, israfa, sömürüye, savaşa ayrıldığını dile getiren Sancar, "Kaynakların paylaşımında halkçı bir anlayışı esas alacağı ve bunun içinde öncelikle savaş politikalarına ranta, sömürü düzenine, talana, yandaşa giden kaynakların akışını sağlayan bütün kanallara son vereceğiz" ifadelerini kullandı.

'BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ'
Trendyol, Ferplas, Yemeksepeti, Yurtiçi Kargo, Çimsataş, Oppo, BBC, TTB, Türk Metal, Kayı İnşaat işçileri, Uğur Tekstil, Özak Tekstil, Miksubar, A101, Şok, Lila ve daha farklı alanlarda hakları için direnen işçi ve emekçileri selamlayan Sancar, kölelik şartlarını reddeden emekçilerin taleplerini yineledi. Sancar, şöyle devam etti: "Diyoruz ki emek bizim ise söz de bizimdir. Yoksuldan emekçiden alıp zengine verilen bu düzeni değiştireceğiz. Sen, ben, biz hep birlikte değiştireceğiz."

İktidarın her fırsatta tehdit ve şantaj amaçlı dokunulmazlıkları öne sürdüğünü söyleyen Sancar, "Fakat iktidarın bu zihniyetiyle birlikte yürümeyi marifet sayan muhalefet güçleri de var. Dilerim ve umarım muhalefet 2016'dan gerekli dersleri çıkarmış olsun. 2016'daki o operasyonun yol açtığı tahribatların farkında olsun" dedi. 

'DAVALAR DURDURULMALI'
AHİM'in dokunulmazlıklarla ilgili açıkladığı kararını hatırlatan Sancar, "AİHM bugün verdiği kararla partimize yönelik bu operasyonun yani 2016 20 Mayıs'ında dokunulmazlıkların kaldırılması operasyonunun AİHS'ye aykırı olduğuna karar verdi. Türkiye'yi mahkum etti, hükümeti mahkum etti. Dedi ki dokunulmazlıkların kaldırılması AİHS'ye aykırıdır. Daha önce de verdiği karar var AİHM'in. Filiz Kerestecioğlu ve Selahattin Demirtaş ile ilgili aynı konuda yine karar vermişti. Şimdi hepimizin başvurusunda da aynı kararı yineledi. AİHM kararlarının yerine getirilmemesinden dolayı iktidarı eleştiren partilere, nerede olurlarsa olsunlar tekrar sesleniyoruz. Tamam bize de inanmıyorsunuz, AİHM kararları yerine getirilsin de diyorsunuz. İşte dokunulmazlıkların kaldırılması hukuksuzdur. 2016'da dokunulmazlıkların kaldırılmasının siyasi ayrımcılık olduğunu, siyasi tasfiye operasyonu olduğunu, hukukla alakası bulunmadığını AİHM tekrar söyledi. Bu iktidar Anayasayı ihlal ediyor sürekli. Çünkü bu kararların gereğini yerine getirmek Anayasa 90. maddesinin ortaya koyduğu bir yükümlülük ve görevdir" diye konuştu. Sancar, bu karar üzerine davaların durdurulması gerektiğini dile getirdi.

Gündemde olan Kürtçe seçmeli derse dikkat çeken Sancar, "Biz istiyoruz ki anadilde eğitim hakkı yasal güvenceye alınsın. Ama seçmeli ders bir imkandır ve iktidarın keyfiyle getirilmiş bir düzenleme değildir, mücadelelerin bir kazanımıdır. O nedenle mutlaka buradan Kürt halkına ve ailelere sesleniyorum. 7 Şubat'a kadar uzatıldı seçmeli ders. Çocuklarınıza Kürtçeyi seçmeli ders olarak okuyacak tercihi mutlaka yapın" ifadelerini kullandı. 

'SEÇMELİ DERS OLARAK KÜRTÇE'Yİ SEÇİN'
Yalnızca anadilde eğitim göremeyen halklara değil herkese çağrı yapan Sancar, "Çocuklarınıza bu dillerden birini ama en çok da Kürtçeyi de seçmeli ders olarak seçtirin. Eğer kardeşlikte samimi isek kardeşimizin dilini çocuklarımıza öğretelim. Kürtçe sadece Kürtlerin öğreneceği bir dil olmaktan çıksın. Bu ülkedeki bütün insanların dili olsun, ortak dilleri artıralım, Kürtçeyi sadece Kürtler değil, anadili Kürtçe olmayanlar da seçsin" dedi. 

'DİLİ ZENGİNLEŞTİRECEĞİZ'
Sancar, şöyle devam etti: "Kürt halkına ve ailelere 7 Şubat'a kadar çocuklarına Kürtçeyi ne kadar eksik olursa olsun seçmeli olarak seçmelerini öneriyorum. Ama bu sadece bununla sınırlı kalmasın. Anadili Kürtçe olmayan da bunu yapsınlar, görün gerçek kardeşliğin yolu nasıl açılıyor. Birbirimizin dilini anlayarak yürüsek, bu ayrımcılığı ortadan kaldırmanın en insani ve etkili yolunu bulmuş olacağız. Ben kendimi şanslı hissediyorum, anadilim Arapça ama sokak dilim Kürtçe. Bu iki dilde büyüdüm, Türkçeyi de okulda öğrendim. Çok şükür, bu 3 dili barındırıyor olmaktan, hepsinin birbiriyle nasıl kuvvetli bir ilişki kurduğunu anlamaktan dolayı kendimi şanslı hissediyorum. Bu şansı kullanmak hepimizin elindedir. Bu ülkeye barışı eşit ortak yaşamla getireceğiz. Nefret diliyle değil, dillerin kardeşliğiyle getireceğiz. Dil kopararak değil, dilleri zenginleştirerek getireceğiz."