30 Eylül 2024 Pazartesi

Sincan Hapishanesi önünde tutsak yakınlarına saldırı

Tutsak yakınlarının Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi önünde yapmak istediği açıklamaya polis saldırdı. Polisler, cinsiyetçi küfürlerle Avukat Ali Bozan'a işkence uyguladı, kıyafetlerini yırttı. 

Ankara Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde bulunan infazı yakılan tutsaklar Hanım Yıldırım, Rojdan Erez, Jiyan Ateş, Dilan Oynaş, Sedef Demir, Berrin Sarı, Mukkades Kubilay, Zeynep Bingöl, Sabite Ekici'nin yakınları, Sincan Hapishanesi Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirmek istedi. Hapishane önüne gitmek isteyen İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyelerinin gidişi polisler tarafından engellendi. Ailelerin hapishane görüşünden çıkmasını bekleyen avukatlar ve polisler arasında tartışma yaşandı. Hapishane önünde açıklamanın yasak olduğunu öne süren, polislere tepki gösteren avukatlara polis saldırdı.

Açık alanda açıklama yapmanın yasak olmadığını belirten avukatlardan Ali Bozan'a bir polisin cinsiyetçi ifadelerle küfretmesine tepki gösterildi. Bunun üzerine avukatlara polis bir kez daha saldırarak, Ali Bozan'ın üstündeki kıyafetini yırttı. Saldırı karşısında Sincan'da tutsak ve infazı yakılan Gazeteci Dilan Oynaş'ın babası Vahap Oynaş, "Yeter artık kızım cezası bitmesine rağmen içeride tutuluyor. Haksız hukuksuz, ben burada sadece kısa bir açıklama yapacağım" diyerek tepki gösterdi.

Saldırının ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Kemal Pekgöz, Hüseyin Kaçmaz ve infazı yakılan Jiyan Ateş'in ablası Pınar Ateş ve Dilan Oynaş'ın babası Vahap Oynaş konuştu.

Eylemde ilk olarak konuşan cezası bitmesine rağmen tahliye edilmeyen Jiyan Ateş'in ablası Pınar Ateş Adalet Bakanlığı'na "Bırakılmama sebepleri nedir" diye sordu. Ateş, "Bu kadar hukuksuzluk nereden geliyor. 9 kadının bırakılmaması sudan sebeplerle… Gardiyanlara zorluk çıkarmışlar, sohbetlere katılmak istememişler. Zaten pandemi sürecinde bunlardan yararlanmıyorlardı bile. Bunların hepsini yeni olmuş gibi lanse edip serbest bırakılmıyorlar" dedi.

Ardından 26 Nisan'da cezası biten ve gözlem kurulu tarafından tahliyesi engellenen Gazeteci Dilan Oynaş'ın babası Vahap Oynaş söz aldı. Dilan'ın 2016 yılından bu yana tutsak olduğunu hatırlatan Oynaş, Dilan'ın Temmuz ayında gözlem kuruluna çıkarıldığını, kurulun ise Dilan'ın infazını 6 ay daha uzattığını ifade etti. Vahap, Meclis'te bulunan tüm siyasi partilere çağrıda bulunarak, bu hukuksuzluğa bir an önce son verilmesini talep etti.

Oynaş'tan sonra da HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz konuştu. Son bir yıldır infaz yakmaların Türkiye'nin gündemi olduğunu kaydeden Kaçmaz, şunları dile getirdi: "Mahpuslar çifte standarda maruz kalıyorlar. Cezaevi idare gözlem kurulu, mahkemelerin yerine geçerek kişilerin özgürlüklerini kısıtlıyor. İnfaz yasası ile birlikte mahkemelerin yetkisi gasp edilerek teknik personelin yer aldığı bir kurul tarafından kişilerin infazı yakılıyor, cezaevi içerisinde cezaevi dayatması yapılıyor. Ailelerin belirttiği üzere infaz yakmaların sudan sebeplerle olduğunu biliyoruz. Adaletin olduğu yerde, suç türü ne olursa olsun mahpuslar arasında ayrımcılık yapılamaz. Bugün AKP iktidarı halen cezaevlerinde mahpusların daha fazla kalmasını sağlayacak, cezaevinin içerisinde cezaevi inşa etti. İnfaz yakma tehditleri ile karşı karşıya kalan mahpusların bu hukuksuzluğa boyun eğmesi isteniyor."

Kaçmaz, Sincan Hapishane müdürünün ardından yerine gelen ikinci müdür ile infaz yakmaların arttığını belirtirken, infazı yakılan 9 kadının ismini sıraladı.

Kaçmaz'ın ardından HDP Milletvekili Kemal Pekgöz de, "infaz yakmaları" adı altında süren hukuksuzluğun bir an önce sonlandırılması çağrısında bulundu.