14 Mayıs 2025 Çarşamba

Vîyan Hesen: İşgal saldırıları dilimizi de etkiledi

Kürdistan'ın parçalanmasıyla Kürtçenin de parçalandığını, işgalcilerin saldırılarının doğrudan Kürtçeyi etkilediğini söyleyen Kürt Dil Kurumu (SZK) Eşbaşkanı Vîyan Hesen Kürt Dil Bayramı dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, "Yönünüzü Kürt diline çevirin, çocuklarınızla Kürtçe konuşun, Kürtçe eğitim görmesini sağlayın" dedi. 

Özerk yönetimin dil çalışmalarıyla ilgilenen Kürt Dil Kurumu (SZK) üniversiteler, enstitüler ve akademiler için temel kaynakların Kürtçe hazırlanmasının yanı sıra, Kürtçe sözlük ve gramer eserleriyle ilgili de çalışmalar yürütüyor. SZK 2007'de gizli yürüttüğü çalışmalarını Rojava devrimiyle beraber kurumsallaştırdı.

SZK Eşbaşkanı Vîyan Hesen 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesiyle Kürt diline yönelik saldırıları, asimilasyon politikalarını, devrimle birlikte Kürtçenin eğitim dili olarak geliştirilmesi, HTŞ'nin geçici anayasasında yer alan tekçi dil politikalarına dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. "Kürt dili ve halkının özgürlük mücadelesi uğruna canını feda edenlerin" Kürt Dil Bayramını kutlayan Viyan Hesen, şunları söyledi: "Bugün ülkemizde özgür ve dilimizle yaşamamız onların emeğinin sonucudur. Tüm Kürt dili öğretmenlerine ve emekçilerine, halkımıza bugünü kutluyoruz" dedi.

Kürt diline yönelik saldırıların Kürt halkına yönelik saldırılardan bağımsız olmadığının altını çizen Vîyan Hesen, "Kürdistan'ın parçalanmasıyla birlikte dilimiz de parçalandı. İşgalcilerin ülkemize yönelik saldırıları doğrudan dilimizi de etkiledi. Bir halkı yok etmek istediklerinde, önce o halkın dilini ortadan kaldırıyorlar ki o toplum, o ulus yok olsun. Bu nedenle Kürdistan'ın parçalanmasıyla birlikte dilimize yönelik her anlamda büyük bir baskı oluştu."

'YOK EDİLMEYLE KARŞI KARŞIYA BIRAKILAN BİR DİL'
Türkiye'de Kürtçeye yönelik yapılan saldırılara işaret eden Vîyan Hesen, "Bir Kürt kendi dilinde kendini ifade etse, bir sanatçı kendi dilinde şarkı seslendirse o kişinin ölüm emri veriliyor. Yine Suriye'de de BAAS rejiminde resmi olarak Kürtçe yasaktı. Rojava Kürdistanı devriminden önce Kürt bölgelerinin hepsinde resmi olarak Kürtçe yasaktı. Yok edilmeye, katledilmeyle yüz yüze bırakılan bir dildi. Kürt dilini yok etmek için planları hayata geçirdiler. Örneğin çocukların, köylerin, şehirlerin isimlerini değiştirerek hepsini Arapça yaptılar. Bu politikalarla Kürt diline yönelik saldırılar gelişti" ifadelerini kullandı.

Asimilasyon politikalarına rağmen Kürtçe'nin yok edilemediğini vurgulayan Vîyan Hesen, "Yazı yasaktı, sözel edebiyatı geliştirdiler. Tarihe baktığımızda sözlü edebiyatın ne kadar güçlü olduğunu görürüz. Yazımsal imkan olmadığında sözel olarak tarih kuşaktan kuşağa aktarım yapılarak günümüze kadar ulaştırılmıştır. Kürtler, kültür ve tarihlerini dil aracılığıyla koruyarak bugüne kadar getirdiler. Nerede küçük bir imkan ele geçirilmişse toplumumuz o imkanı dili için değerlendirmiştir. Rojava devrim örneğinde de bunu görebiliriz. İmkan oluşunca Kürt dil kurumu kuruldu, Kürtçe okullar inşa edildi ve 1'inci sınıftan üniversiteye kadar eğitim dili Kürtçe oldu" dedi.

'DİRENİŞ SAYESİNDE KÜRTÇE KONUŞABİLİYORUZ'
Kürtçenin geliştirilmesi için tüm imkanların değerlendirildiğini söyleyen Vîyan Hesen, sözlerini Celadet Alî Bedirxan tadafından Şam'da ilk Latin harflerle çıkarılan Kürtçe Hawar dergisiyle örneklendirdi, Hawar'ın baskı ve zor koşullar altında çıkarıldğını kaydetti. Vîyan Hesen, şöyle devam etti: "Tarih boyunca var olan baskıcı siyasete karşı Kürt halkının bir direniş hattı vardı. Kürt halkı dilini koruyarak kendini de korudu. Bu direniş çizgisi sayesinde bugün Rojava Kürdistan'ında ve tüm Kürdistan'da Kürtçe konuşabiliyoruz; Kürdüz ve varız diyebiliyoruz."

'ANADİLDE EĞİTİM HAKKI TEMEL VE MEŞRU BİR HAKTIR'
Cihatçı faşist HTŞ'nin, devrimin temel kazanımı olan anadilde eğitim hakkını engellemeye yönelik çıkardığı geçici anayasayı eleştiren Vîyan Hesen, "SZK olarak 15 Mayıs'a giderken temel talebimiz anadilde eğitim hakkıdır. 12 yıldır bu alanda verilen emeği bir kenara bırakıp Kürtçe eğitimin belirli saatlere sıkıştırılmasını kabul edemeyiz. Sadece Kürt bölgelerinde değil, bütün Suriye'de Kürtlerin yaşadığı bütün kentlerde anadilde eğitim hakkının uygulanması lazım. Her şeyden önce insani bir haktır. Bu nedenle hiçbir gücün bunca yıl verilen emeği yok sayarak Kürt dilini yok saymasını kabul etmiyoruz."

'KÜRTÇE KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
Devrim kazanımlarının gerisine düşecek bir pozisyonun kabul edilmeyeceğine dikkat çeken Vîyan Hesen, "'Kürtler tekrar Arapça eğitim görsün' denmesi kabul edilemez. Anadilde eğitim hakkı temel ve meşru bir haktır. Kürt toplumu bize ait olmayan bir dille değil dilimizle yaşamak istiyoruz. Bu geri adım atmayacağımız temel talebimizdir. Suriye geçici hükümetinin yeni aldığı birçok karar toplumların büyük kesimi tarafından da kabul görmedi. Örneğin, kadın haklarının yok sayılması, çok dilli ve çok kültürlü, çok dinliliğin reddedilmesi gibi. Geçici hükümetle yeni Suriye'nin geleceği için görüşmeler sürdürülüyor. Bu görüşmelerde temel şartımız Kürtçedir bu kırmızı çizgimizdir ve bundan geri adım atmayacağız. 2011'den geri bir pozisyona düşülmesini kabul edemeyiz. Toplumumuz da bunu kabul etmiyor" ifadelerini kullandı.

'ROJAVA DEVRİMİNDE KÜRTÇEDE DEVRİM YAPILDI'
Anadilde eğitimin çocuklar üzerindeki etkilerine değinen Vîyan Hesen, "Eğitim bilimciler, bir çocuğun iyi eğitilmesi için ana dilinde eğitim alması gerekiyor diyor. Kürt çocuklarımız, öğretmen sınıfa girip onlarla Arapça konuşmaya başladığında, öğretmenin anlattığını anlayamıyorlardı, çünkü dili anlamıyorlardı. Kendimiz, okulun ilk yıllarında bu sıkıntıyı çok yaşadık. Günlerce ağlayarak dönüyor ve okula gitmeyeceğimizi söylüyorduk" dedi.

Anadilde eğitim başladıktan sonra Kürtçe eğitimlere yoğun ilginin olduğunu ifade eden Vîyan Hesen, "Anne ve babalar, 'çocuklarımız eve geliyor bize de öğretiyor' diyorlardı. Birçok anne, çocukları sayesinde Kürtçeyi öğrendi. Hem evde çocukları onlara öğretiyordu hem de onlar çocuklarına yardımcı olabilmek için eğitim merkezlerine geliyorlardı. Bu dönemde Kürt dilinin statüsü Kürt toplumu içeresinde yükseldi. Eskiden Kürt toplumu, dillerinin eğitim dili olabileceğine dair inancı yoktu. Eskiden, dilimiz zayıf, güçsüz, nasıl eğitim dili olacak, deniyordu. Biz müfredatları yavaş yavaş Kürtçeleştirdiğimizde, Kürtçe eğitimin verilebileceğini gördükten sonra, toplum içinde de dile dair düşüncede değişim gerçekleşti. Biz içinde olanlar ve dışarıdaki dil bilimciler ve dil kurumları Rojava'ya baktıklarında dil devrimi görüyoruz şeklinde değerlendirmeler çokça yapılıyor. Gerçekten de böyledir, çünkü Kürtçe konusunda büyük bir değişim ve dönüşüm yaşandı. Ana dilde eğitim sayesinde, bu statü de değişti" ifadelerini kullandı.

'KÜRTÇENİN HER ALANDA RESMİ DİL OLMASINI TALEP EDİYORUZ'
Vîyan Hesen, Kürt halkına ve demokratik kitle örgütlerine şu çağrıyı yaptı: "Ülkemizde değişimlerin yaşandığı bu tarihi yılda ve hassas süreçte dilimize sahip çıkalım. Kurumlarımıza sahip çıkalım ve güçlendirelim ki daha iyi çalışmalar yürütülsün. Kurumlarla dayanışma dediğimizde şunu da demiş oluyoruz, 'yönünüzü Kürt diline çevirin, çocuklarınızla Kürtçe konuşun, Kürtçe eğitim görmesini sağlayın.' Bu durumun kendisi bize güç, dayanışma verir. Yine bütün siyasi partiler, diplomasi alanı ve var olan güçlere sesleniyoruz; Kürtçenin her alanda resmi dil olmasını talep ediyoruz."