1 Ekim 2024 Salı

AKP'nin istişare toplantısında Gezi kabusu

Erdoğan, AKP'nin 30'uncu İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. 'Eser'lerimiz diyerek bilanço açıklayan Erdoğan, işgal saldırılarını sürdüreceklerini söyledi. Erdoğan'ın hedefinde yine halkın onur isyanı Gezi vardı. Erdoğan, Gezi kabusu görmeye devam ettiğini gösterdi. Sağlık sistemindeki sorunları kabul etmek zorunda kaldı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisi AKP'nin Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlediği 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu. Erdoğan 20 yıl boyunca yaptıklarını 'eser' diye tanımladı. Atadığı hakim sayısı, sistemin polis sayısıyla övünen Erdoğan, 20 yıllık iktidarı süresince işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler ve ekoloji konusunda izlediği düşmanca politikaları savunmaya çalıştı.

Açtıkları okul sayılarını övünerek anlatan Erdoğan, öğrenci sayısındaki artışla eğitimci sayısı arasındaki artıştaki uçuruma değinmemeyi tercih etti.  76 olan üniversite sayısını 208, 70 bin olan akademik personel sayısını 185 bine, 1,5 milyon olan üniversite öğrencisi sayısını 8,3 milyona çıkardıklarını söyledi. Erdoğan'ın açıkladığı veriler; öğrenci sayısıyla akademik personel sayısı arasındaki uçurumun büyüdüğünü gösterirken, görevden alınan eğitim emekçilerine ise  değinmedi.

HASTANELERDE RANDEVU SORUNU
Erdoğan, hastanelerden randevu alınamadığını kabul ederken, halkın sağlık hizmetlerine ulaşamaması gerçeğinin üstünü hastane, yatak sayılarını açıklayarak örtmeye çalıştı.

Doğa üzerinde yarattıkları tahribatları görmezden gelen Erdoğan, dünyada doldurma alanlar üzerine kurulu 5 havalimanı olduğunu bunlardan ikisinin Türkiye'de olduğunu söyleyerek, yarattığı ekolojik yıkımla övündü.

HES'LERLE DOĞA TALAN EDİLDİ
Erdoğan'ın övündüğü bir başka şey de hidroelektrik santraller (HES) oldu. HES sayısını 97'den 730'a çıkardıklarını söyleyen Erdoğan, Gezi direnişine saldırmaya devam etti.

GEZİ AYAKLANMASI KORKUSU
Halkın onur direnişi olan Gezi'yi karalamak için yalanlarını sıralamaya devam eden Erdoğan, Gezi'de açığa çıkan halkların yıkıcı direnişinin yönetenlerde yarattığı korkunun sürdüğünü itiraf etti. Gezi direnişinin "ağaç ve çevre kılıfı altında Türk demokrasisine kurulmuş bir pusu, sokak terörü üzerinden milletin iradesini gasp etme girişimi, azgın azınlığın sessiz çoğunluğu sindirme teşebbüsü" olduğunu öne sürerek karalamaya çalışan Erdoğan, hızını alamadı, Gezi direnişine "Bizans heveslisi bir girişim" diyerek saldırdı.

Erdoğan, "Bizim Gezi olayları konusundaki öfkemizin sebebi kişisel değil" sözleriyle sürdürücüsü oldukları sistemin korkusunu dile getirdi. Erdoğan, devletin polisinin gerçekleştirdiği saldırılara karşı halkın direnişini kriminalize etmeye, karalamaya çalıştı. Erdoğan, "Milletimiz 'Gezici'leri nasıl tanımlıyorsa biz de aynı sıfatları kullanıyoruz. Gezi kalkışmasına öncülük eden elebaşlarını, sokaklarımızı ateşe veren vandalları, polisimize kurşun sıkan, molotof atan şehir eşkıyalarını, esnafımızın malına, mülküne zarar veren yağmacıları, ibadethanelerimizi bira kutularıyla kirleten mülevvesleri, vizyon projelerimizi engellemeye çalışan emperyalist işbirlikçilerini, aziz milletimizin özellikle iradesine kasteden darbe heveslilerini bu millet 9 yıldır nasıl tarif ediyorsa biz de aynı şekilde tarif ediyoruz" dedi.

Erdoğan'ın övündüğü bir başka konuda askeri yatırımlar oldu. "Savunma sanayii bütçesini 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara yükselttik"lerini söyleyen Erdoğan, 'milli', 'yerli' diye tanımladığı İHA ve SİHA'larla övündü.

ZORUNLU KATILIMLI MİTİNG
Geçtiğimiz hafta İstanbul'da Atatürk Havalimanı'na yapılacak Millet Bahçesi projesi ve "İstanbul'un fethi" adıyla düzenlenen mitinge 560 bin kişinin katıldığı açıklayan Erdoğan, ortaokul ve lise öğrencilerine, öğretmenleri ve belediye işçilerine mitinge katılma zorunluluğu getirdiklerinden bahsetmedi.

ERDOĞAN'DAN SADAT İTİRAFI
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan'ın SADAT'ın kurucusuyla evinde görüştüğü yönündeki açıklamalarına yanıt veren Erdoğan, SADAT kurucusu Adnan Tanrıverdi'yi kendisinin Cumhurbaşkanı başdanışmanı olarak atadığını itiraf etti. Tanrıverdi ile sarayda çok kez görüştüğünü ancak evine gitmediğini öne sürdü.

SÖMÜRGE EVLERİ
Rojava'daki sömürge evlerini savunan Erdoğan, işgal saldırılarına ilişkin de konuştu. "Sınırımızdaki terör koridorunu darmadağın ettik" sözleriyle "bitirdik" edebiyatını sürdüren Erdoğan, "Güvenlik hattının eksiklerini yeni harekatlarla tamamlayacak hem de tüm kuvvetlerimizi her türlü göreve hazır hale getirecek çalışmaları titizlikle yürütüyoruz" diye konuştu

Güney Kürdistan ve Rojava'ya yönelik işgalci savaş saldırılarını sürdüreceklerinin sinyallerini veren Erdoğan, Gezi direnişinin yıldönümünde Boğaziçi Köprüsü'ne pankart asan TİP'li vekiller üzerinden bir kez daha HDP'yi hedef aldı. Erdoğan, vekillere yönelik polis saldırısını çarpıtarak TİP'li vekillerin polise zulmettiğini söyledi. "Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz. Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım" sözleriyle Erdoğan, vekilliklerinin düşürüleceği tehdidinde bulundu.

Erdoğan konuşmasının sonunda "tek"lemeyi unutmadı. "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek ifade ettiğimiz ülkemizin beka mücadelesinden taviz vermeyelim" sözlerinin ardından, "Yeter ki, AK Parti olarak tüm mensuplarımızla her kesimden insana ulaşarak yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatabilelim" sözleriyle yoksul halkın iktidara yönelik tepkisinin giderilmesi için çalışılmasını istedi.