23 Eylül 2024 Pazartesi

Aktaş: Şovenizmin etkisini kıralım, tecridi parçalayalım

Siyasi tutsakların açlık grevi direnişi 2. ayına yaklaşırken toplumda da hakim olan bir sessizlik görülüyor. ESP İstanbul İl Başkanı Deniz Aktaş, emekçi solun sessizliğinin nedeninin şovenizm olduğunun altını çizerek, "Şovenizmin etkisini kırmaya çalışıyoruz, bu nedenle adalet nöbetlerini ziyaret etmek, bu ziyaretleri artırmak, kurum ziyaretlerini sıklaştırmak gibi birçok planlanımız var" dedi. 23-25 Ocak tarihlerinde dayanışma amaçlı açlık grevi eylemine başlayacaklarını duyuran Aktaş, aynı zamanda sokak eylemlerini de güçlendirmek istediklerinin altını çizdi.

PKK lideri Abdullah Öcalan'dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamıyor. İmralı F Tipi Hapishanesinde tutulan Öcalan'la görüşmek isteyen avukatları ve ailesinin talepleri her defasında reddediliyor. Öcalan üzerindeki mutlak tecrit işkencesinin sona ermesi ve fiziki özgürlüğüne kavuşması için PKK ve PAJK'lı tutsakların açlık grevi direnişi ikinci ayına yaklaşıyor. Devrimci tutsaklar da dayanışma amaçlı açlık grevi eylemlerine devam ediyor. Tutsak yakınlarının direnişlere ses vermek için Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Mardin, Van, Adana ve Mersin'de başlattığı adalet nöbeti de sürüyor.

Öte yandan İmralı'da başlayan tecrit işkencesi tüm hapishanelere yayılıyor. Hasta tutsaklar tedavileri ve tahliyeleri engellenerek ölüme mahkum edilirken; siyasi tutsaklar yayın, iletişim yasakları, görüş engelleriyle toplumdan izole edilmeye çalışılıyor. Tüm bu saldırılara karşı tutsaklar bedenlerini açlığa yatırarak direnişi sürdürürken, toplumda görülen bir sessizlik hakim. Açlık grevi direnişi emekçi sol hareketin gündeminde pek yer edinemedi. Aralarında Barış Annelerinin yer aldığı az sayıda kişinin yapmak istediği açıklamalara polis saldırdı, dayanışma içinde bulunanlar işkenceyle gözaltına alındı.

ESP, AÇLIK GREVİNİ GÜNDEMLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
Hem Öcalan'a yönelik hem de tüm hapishanelerdeki tecridin kırılması için mücadele eden Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), yürüttüğü çalışmalarla açlık grevi direnişini gündeme taşımaya çalışıyor. İstanbul'u, "Açlık grevlerine ses ver, tecridi parçala" ozalitleriyle donatan ESP, açlık grevi direnişine ses olmak için 3 günlük dayanışma eylemine başlayacak. Peki emekçi sol güçler neden açlık grevi direnişiyle bu kadar sınırlı ilişkilendi, tecrit gündemi sadece Kürt özgürlük hareketinin mi gündemi olmalı, ESP'nin başlayacağı açlık grevi eylemi ne anlama geliyor ESP İl Başkanı Deniz Aktaş ile konuştuk.

'ŞOVENİZM NEDENİYLE EMEKÇİ SOL HAREKET İLİŞKİ KURMUYOR'
Başladığı günden bu yana açlık grevi direnişini gündemlerinde tuttuklarını hatırlatan Aktaş, yazılama, ozalit/pankart asma, kurumları ziyaret etme gibi çalışmaları olduğunu belirtti. Bu eylem ve etkinliklerle emekçi sol güçler ve demokratik kitle örgütlerinin gündemine açlık grevini sokmak istediklerinin altını çizen Aktaş, bu güçlerin açlık greviyle sınırlı ilişki kurmasının nedenini şöyle açıkladı: "Bunun nedeni şovenizm. Şovenizmin etkisiyle emekçi sol içinde açlık grevleri çok karşılık bulmuyor. Bu nedenle daha fazla gündemleştirmeye ihtiyaç var."

'YOĞUN BİR TECRİT VAR'
PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde yıllardır uygulanan mutlak tecrit işkencesine dikkat çeken Aktaş, "Bu tecrit politikaları aynı zamanda bütün hapishanelere yayıldı. S'den Y'ye birçok tipiyle devrimcimciler, Kürtler, sosyalistler üzerinde yoğun bir tecrit var. Hasta tutaklar başta olmak üzere bütün güncel, siyasal gündemlerden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Tutsakların hastaneye gitmesi engelleniyor; gazete, kitap erişimi sınırlandırılıyor. Bütün bunlar tecridin ortadan kaldırılması için açlık grevinin önemini gösteriyor" dedi.

'ESP OLARAK AÇLIK GREVİNE BAŞLIYORUZ'
Toplumda oluşan sessizliğe dikkat çeken  Aktaş, ESP olarak 23-24-25 Ocak tarihlerinde dayanışma amaçlı açlık grevi eylemi yapacaklarını duyurdu ve devam etti: "Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kırılması gibi bir gündemde emekçi sol hareketten çok az dayanışma geliyor. Bu nedenle tüm platformlarda açlık grevlerini gündeme getirmeye devam ediyoruz. Şovenizmin etkisini kırmaya çalışıyoruz, bu nedenle adalet nöbetlerini ziyaret etmek, bu ziyaretleri artırmak, kurum ziyaretlerini sıklaştırmak gibi birçok planımız var. Aynı zamanda sokakta da eylem örgütlemeye çalışıyoruz. Birleşik olarak emekçi solun cevap vermesi gerek. Hepimiz hapishanelerden geçtik, geçeceğiz. Tecrit politikalarıyla karşı karşıya geliyoruz. Hapishanelerde kendi hukuklarını uygulamadıkları bir gerçek; hukuk dışı, insanlık dışı uygulamaların faşist hukukun uygulandığı bir İmralı gerçeği var. Bu nedenle hepimizin gündeminde olması, tecride karşı mücadeleyi büyütmemiz gerek. ESP olarak üzerimize düşen görevi yerine getirerek açlık grevlerini, tecride karşı mücadeleyi gündemletirmeye, sokakta mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz."