23 Eylül 2024 Pazartesi

Aleviler Kadıköy'de buluştu: Mücadelemiz sürecek

Alevi örgütleri, İstanbul Kadıköy'de bir araya geldi, taleplerini yineledi. İktidarın ırkçı, tekçi, inkarcı ve asimilasyoncu politikalarına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan binlerce Alevi; Cumartesi Annelerinden Barış Annelerine, hapishanelerdeki tutsaklardan Filistin ve Rojava halklarına kadar tüm direnenleri selamladı. Kayyum gasbının darbe olduğu vurgulanan mitingde, TTB'ye yönelik saldırılar kınandı.

Alevi örgütlerinin çağrısıyla İstanbul Kadıköy'de, "Laik eğitim, insanca yaşam, demokratik cumhuriyet" mitingi düzenlendi. Binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen mitingde siyonist İsrail'in soykırım saldırılarına direnen Filistin halkı, işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı mücadele eden Rojava halkları; tüm saldırılara rağmen Galatasaray Meydanından vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, devrimci tutsaklar selamlandı.

ÇEDES PROJESİNE TEPKİ GÖSTERİLDİ
Miting öncesi çok sayıda kişi PTT önünde bir araya geldi. Uzun süre, "Devletin Alevi'si olmayacağız", "ÇEDES'e hayır", "ÇEDES projesi iptal edilsin" sloganları atıldı. Halka yönelik konuşmalarla mitinge çağrı yapıldı.

FARKLI NOKTALARDAN MİTİNG ALANINA YÜRÜYÜŞLER
Farklı noktalardan miting alanına yürüyüş gerçekleşti. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), "Bilimsel, demokratik, anadilde eğitim, Alevilere eşit yurttaşlık haktır" pankartıyla Kadıköy Altıyol'da buluşarak miting alanına yürüdü.

'SURUÇ'UN FAİLİ SİVAS'IN KATİLİ'
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), "Devletin Alevi'si olmayacağız" pankartıyla Kadıköy PTT'si önünde bir araya geldi. ESP, "Devletin Alevi'si olmayacağız", "Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz", "Suruç'un faili Sivas'ın katili", "Sivas'ın hesabı sorulacak" sloganlarıyla PTT önünden miting alanına yürüdü.

BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU
TÖP "Eşit yurttaşlık için demokratik cumhuriyet"; KESK "Laik eğitim, insanca yasam, demokratik cumhuriyet"; İSAYDER "Eşit yurttaşlık, insanca yaşam temel haktır. Bir avuç azınlığın milyonların yoksulluğundan beslendiği zalimin talim ettiği yola minnet eylemem"; Partizan, "Bozuk düzende düzgün çark olmaz", HDK "Farklılıklarımızla bir aradayız. Yaşam tek tipleştirilemez" pankartlarıyla EMEP "Eşit, parasız demokratik eğitim", "Savaşa değil eğitime bütçe", "Laik, bilimsel, anadilde eğitim" dövizleriyle miting alanında yerini aldı.

DEVRİMCİ TUTSAKLAR SELAMLANDI
Mitingde "Alevilik vardır Alevilik haktır", "Diyanet kapansın inançlara özgürlük", "Sivas'ın katili Suruç'un faili", "Faşizmi döktüğü kanda boğacağız", "Zorunlu din dersi kaldırılsın", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur", "Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganları sık sık atıldı.

HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın, HEDEP milletvekilleri, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü'nün yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü ve kurum temsilcisinin katıldığı miting programı devrim mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başladı.

İKTİDARIN İKİYÜZLÜ POLİTİKASI TEŞHİR EDİLDİ
Siyonist İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırım saldırılarına tepki gösterilen mitingde, AKP-MHP iktidarının ikiyüzlü politikaları teşhir edildi. Filistin için timsah gözyaşı döken iktidarın Rojava halklarını bombaladığı vurgulandı. Hapishanelerde haksız yere tutulan siyasi tutsakların selamlandığı mitingde Can Atalay, Osman Kavala, Figen Yüksekdağ, Sabahat Tuncel, Gülten Kışanak, Selahattin Demirtaş şahsında tutsakların özgürlüğü istendi. Hep bir ağızdan, "Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganı atıldı.

Deyiş dinletisinin ardından Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Dernekleri Konfederasyonu, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Demokratik Alevi Dernekleri, Anadolu Alevi Canlar Federasyonu genel başkanları sahneye çıkarak mitinge katılanları selamladı.

ARSLAN: BU ÜLKE BİZİM SİZİN GİBİ TEKÇİLERE BIRAKMAYACAĞIZ
Alevi kurumları adına Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan söz aldı. Laik, bilimsel bir eğitim, insanca bir yaşam için bir araya geldiklerini söyleyen Arslan, bu ülkenin topraklarının kendileri için kıymetli olduğunu dile getirdi. "Bizim cumhuriyetle derdimiz demokratikleşmesidir" diyen Arslan, "Son günlerde her yerde haykırıyorlar, 'Aleviler yine ülkeyi bölmek için alana çıkıyorlar' diye. Biz de diyoruz ki haydi oradan bu ülke bizim! Sizin gibi ırkçı, tekçi, hırsız ve şeriatçılara bu ülkeyi bırakmayacağız. Biz bu ülkenin demokratikleşmesi için mücadele ediyoruz" vurgusunda bulundu.

Aslan, Diyanet İşleri Başkanlığının Milli Eğitim Bakanlığı gibi çalıştığını söyledi. ÇEDES projesine dikkat çeken Aslan, okullara imam atandığını hatırlattı. "Buna izin verecek miyiz" diye soran Arslan'a kitle hep bir ağızdan "Hayır" yanıtı verdi. Aslan son olarak devlete seslendi: "İnancımdan elini çek. Devlet okullarında sadece din (kendi) inancı bize dayatamazsın haddini bil diyoruz, haddini bil diyoruz, haddini bil diyoruz. İnkarcı, tekçi anlayışı iktidardan indirene dek mücadele edeceğiz."

SİYONİST İSRAİL'LE TÜM İLİŞKİLERİ KESME ÇAĞRISI
Ardından Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengüllü Yılmaz ve PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe basın metnini okudu. Alevilerin zulmün, zorbalığın, yobazlığın, gerici, şeriatçı, ırkçı politikaların ve faşizmin tam karşısında mücadele yürüttüğü belirtilen açıklamada, "AKP ve ırkçı faşist ortaklarının tekçi, dayatmacı, yobaz ve inkarcı politikalarını ancak omuz omuza vererek durdurabiliriz. Bu anlayışa karşı birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yoktur" diye vurgulandı.

Emperyalizm destekli İsrail siyonizmi ile Hamas'ı "gerici ve şeriatçı" diyerek eşitleyen Alevi örgütlerinin, siyonist İsrail'in katliam saldırılarını, "Hamas ile İsrail arasında süren savaş" diye nitelendirme yanılgısına düştüğü görüldü. Alevilerin, dünyanın neresinde olursa olsun amasız, fakatsız mazlumun yanında zalimin karşısında olduğu kaydedilen açıklamada, "Filistin topraklarında süren kirli savaşa bir an önce son verilmesini talep ediyoruz. Çocukların, kadınların yani mazlumların ölümüne seyirci kalan ve sözde İsrail'i kınayan ama onunla her türlü askeri, ekonomik anlaşmasını devam ettiren bölge hükümetlerini hamasi nutuklardan vazgeçip göreve çağırıyoruz" denildi.

Açıklamada, Suriye'de savaş suçu işleyenlerin Ortadoğu'da barış çağrısı yapamayacağına da dikkat çekildi, "Biz Aleviler, Suriye'ye alkış çalan, Gazze'ye ağıt yakan ikiyüzlü bir tutumun içinde olmayız" denildi.

'TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ'NE KAYYUM ATAMAK DARBEDİR'
Savaşta ve çözümsüzlükte inat eden iktidarın halkın oyları ile seçilen belediyelere kayyum atayıp, milletvekillerini hapishanede tutarak halkın iradesini yok saydığı vurgulanan açıklamada, "İnsanlığa karşı işlenen suçların başında gelen Madımak katliamı davasını zaman aşımına uğratan, 33 canımızın katillerini serbest bırakan anlayış ile kardeşimiz Hrant Dink'in katilini, kadın düşmanlarını, çocuk tacizcilerini, mafya liderlerini, uyuşturucu baronlarını serbest bırakıp, devrimcileri, sosyalistleri, aydınları, gazetecileri haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde ağır tecrit koşullarında tutsak eden anlayış aynı anlayıştır. Antidemokratik 12 Eylül anayasasına dahi uymayarak Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımayıp, hukukçulara parmak sallamak darbeciliktir. Türk Tabipleri Birliği'ne kayyum atamak darbeciliktir" ifadeleri kullanıldı.

'ALEVİ YERLEŞKELERİNİN YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
İktidarın dağları, ovaları, akarsuları, esen rüzgarı dahi parsel parsel sattığı vurgulanan açıklamada, "Başta Alevi yerleşkelerini yasaların ve yönetmeliklerin arkasına sığınarak yeniden gasp ediyorlar. Kentsel dönüşüm kapsamına alınan mahalleler rezerv alan gibi hukuksuz kararnameler ile talan ediliyor. Bunlara izin vermeyeceğiz. Yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya, deremize, ırmağımıza, dağımıza, taşımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz" denildi.

'FAŞİZME GEÇİT VERMEYECEĞİZ'
ÇEDES ve benzeri projeler ile çocuklarının geleceğinin, cinsiyetçi ve şeriatçı kuşatma ile kadınların özgürlüğünün, soygun ve sömürü düzeni ile emekçilerin alınterinin, milyonlarca gencin işsizliğe mahkum edildiği belirtilen açıklamada, "Biz Aleviler, bir kez de buradan dostlarımızla birlikte haykırıyoruz. Faşizme geçit vermeyeceğiz. Karanlığa teslim olmayacağız" denildi.

'CEM İBADETİMİZ, CEMEVLERİ İBADETHANEMİZDİR'
Açıklamada şu talepler yinelendi: "Çocuklarımıza zulmediyorsunuz. Zorunlu din derslerini kaldırın. Ülkemizin ve halkımızın alınterini rızalıklarını almadan dini kurumlara, diyanet işleri başkanlığına, cemaatlere ve tarikatlara aktarıyorsunuz. Bilimin ve aydınlanmanın önünde en önemli engel haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığını kaldırın. Alevilerden gasp ettiğiniz dergahlarımızı, vakıflarımızı, ibadethanelerimizi gerçek sahipleri olan Alevilere teslim edin. Bu utan artık size yeter. Madımak otelini utanç müzesi haline dönüştürün ve tüm katliamlarla yüzleşin. Cem ibadetimiz, Cemevleri ibadethanemizdir nokta. Cemevlerimizi ve inancımızı anayasal güvence altına alın. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi başkanlığını derhal feshedin. Yıllardır mücadele ettiğimiz ve en önemli talebimiz olan 'eşit yurttaşlık hakkı' talebimizi bir kez daha haykırıyoruz. Hükümeti, Türkiye'nin imzaladığı başta İstanbul Sözleşmesi, çocuk hakları sözleşmesi başta olmak üzere bütün uluslararası sözleşmelere uymaya ve uygulamaya, meclisi de imzasının arkasında durmaya davet ediyoruz."

Açıklamanın ardından miting deyişlerin okunmasıyla son buldu.