24 Eylül 2024 Salı

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri: Baskılar bizi yıldıramaz

Gezi davasında onanan cezalara ve Altın Portakal Film Festivali'nin iptaline yol açan baskı ve sansüre ilişkin basın açıklaması düzenleyen Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, "Türkiye halklarının eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesine yapılan saldırılara karşı her zaman olduğu gibi omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Altın Portakal Film Festivali'nin sansür ve baskıyla iptal edilmesine ve Gezi tutsaklarının cezalarının onanmasına ilişkin Attalos Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi.

"Sanata sansür işlemez" ve "Gezi tutsaklarına özgürlük, Gezi onurumuzdur" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını Kadriye Tuğcu okudu.

Seçimlerin ardından faşizmin yeni bir saldırısı altında olduklarını söyleyen Tuğcu, diğer yandan ekonomik krize karşı halkın tepkisinin giderek yoğunlaştığına işaret etti. İktidarın devrimci, demokrat güçleri etkisizleştirme ve halkın dikkatini dağıtarak algı operasyonlarına hız verme çabasında olduğunu kaydeden Tuğcu, Altın Portakal Film Festivali'nin iptal edilmesinin ve Gezi davasında cezaların onanmasının saldırıların boyutunu gözler önüne serdiğini ifade etti.

"Gezi davasında mahkûm etmeye çalıştıkları milyonların eşitlik, özgürlük, adalet kavgasıdır. Gezi halktır, yargılanamaz. Meydanları aynı ruhla dolduran emekçilerin ve tüm ezilen halkların en meşru isyanıdır Gezi. Bizler biliyoruz ki; asıl yargılanması gerekenler Abdullah'ı, Ethem'i, Ali İsmail'i, Ahmet'i, Berkin'i, Mehmet'i, Hasan Ferit'i katledenlerdir" diyen Tuğcu, Gezi'ye ve Gezi ruhuna sahip çıktıklarının altını çizdi.

Altın Portakal'da "Kanun Hükmü" filmine dönük sansürle başlayan ve festivalin iptaline varan krize tepki gösteren Tuğcu, "KHK ile görevden alınan, aynı zamanda yönetmen Nejla Demirci'nin kardeşi olan KESK-Sağlık Emekçileri Sendikası üyesi Dr. Yasemin Demirci ve KESK-Eğitim Sen üyesi Öğretmen Engin Karataş'ın işlerine dönme mücadelesini konu alan bu belgesel, KHK'lar ile yapılan hukuksuzluğu adaletsizliği ortaya koyduğu için iktidar tarafından hedef alınmıştır" dedi.

Tuğcu, şöyle devam etti: "İktidar sahipleri Kültür Bakanlığının belgeseli FETÖ propagandası olarak yaftalamaya çalışmıştır. Bu belgesel için FETÖ propagandası diyerek sorumluluklarınızın olduğu darbe gerçeğini ve darbeyi bir diktaya dönüştürme gayretlerinizin üstünü kapatamazsınız. Darbe yapmaya girişen bu cemaat ile kol kola gezen sonrada aldatıldık diyen sizlersiniz. Darbe girişimi sonrası KHK ile ihraç edilen binlerce ilerici, sol, sosyalist ve yurtseverin ömrü bu cemaatle kavga ile geçmiştir. AKP iktidarının asıl korktuğu şey işte bu gerçeklerin ortaya çıkmasıdır."

Tuğcu, "Türkiye halklarının eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesine yapılan saldırılara karşı her zaman olduğu gibi omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz" ifadeleriyle açıklamayı sonlandırdı.

Eylem boyunca, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Faşizme karşı omuz omuza", "Her yer Gezi her yer direniş", "Yaşasın Gezi direnişimiz", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Sansüre inat yaşasın sanat" sloganları atıldı.