BİH Sözcüsü Meliha Kayacı hakkında tahliye kararı

Devrimci sosyalistlere dönük siyasi kırım operasyonunda tutuklanan BİH Sözcüsü Meliha Kayacı hakkında ilk duruşmada tahliye kararı verildi. Duruşma, 16 Eylül'e ertelendi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) dönük 21 Ocak'ta gerçekleştirilen operasyonda ev baskınıyla gözaltına alınıp 24 Ocak'ta tutuklanan Birleşik İşçi Hareketi (BİH) Sözcüsü Meliha Kayacı, ilk duruşmada tahliye edildi.
Çağlayan'da bulunan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Kayacı'nın "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" iddialarıyla yargılandığı davanın duruşmasında Kayacı ve avukatı Önder Özgür hazır bulunurken, duruşmayı çok sayıda kişi izledi. Duruşma, kimlik tespitiyle başladı.
Savunmasını yapan Kayacı, sosyalist bir kadın olarak bu dünya görüşü çerçevesinde birçok eyleme, basın açıklamasına, etkinliğe katıldığını belirtti. Bu eylemlerin ifade özgürlüğü çerçevesinde yer aldığını vurgulayan Kayacı, iddianamede Suruç katliamı için her ay Halitağa'da gerçekleştirilen adalet oturumlarına katılmasının suç olarak gösterildiğine işaret etti.
20 Temmuz 2015'te Suruç'ta 33 gencin DAİŞ çetelerinin bombalı saldırısıyla katledildiğini ve bu katliamın tüm sorumlularının hala cezalandırılmadığını hatırlatan Kayacı, katledilenlerin ailelerinin her ay Halitağa'da gerçekleştirdiği oturma eylemine katılmanın en demokratik hakkı olduğunu vurguladı.
'SOKAKTA YÜRÜRKEN ÇEKİLEN FOTOĞRAFIM YASADIŞI EYLEM DELİLİ YAPILDI'
Evinde bulunan ve dosyaya delil denerek konulan tüm kitapların bandrollü, kitabevlerinde, sahaflarda bulunabilecek kitaplar olduğunu belirten Kayacı, sokakta yürürken polis tarafından fotoğrafları çekilip yasadışı eyleme gittiğinin iddia edildiğini ancak ortada yasadışı bir eyleme dair hiçbir delil olmadığını vurguladı.
'İŞÇİLERLE DAYANIŞMAK SUÇ DEĞİLDİR'
BİH Sözcüsü olarak grevdeki işçilerle dayanışmak, işçilerin taleplerini duyurmak için katıldığı eylemler, asılan afişler ve dağıtılan bildirilerin de suç olarak gösterildiğini kaydeden Kayacı, bunların suç olmadığını söyledi.
Kayacı'nın avukatı Önder Özgür, Kayacı'nın evine yapılan baskın, arama ve el koyma kararı için öncelikle "makul suç şüphesi" olması gerektiğini ancak bunun olmadığını belirterek, "Savcılık kendi kafasında belli kişilerin suçlu olduğuna karar vermiş, ardından bu kişiler hakkında delil bulabilir miyiz diye araştırmaya girmiştir" dedi. Dosyada delilden şüpheliye değil şüpheliden delile gidilmeye çalışıldığını belirten Özgür, "örgüt üyeliği suçlaması" için Kayacı'nın hiyerarşik bir yapıya dahil olması, eylemlerin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz etmesi gerektiğini ancak dosyada bunun olmadığını söyledi. Özgür, Kayacı'nın beraatini ve tahliyesini talep etti.
Savcılık, Kayacı'nın tutukluluğuna devam kararı verilmesini istedi.
16 EYLÜL'E ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, Meliha Kayacı hakkında yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbiriyle tahliye kararı vererek, duruşmayı 16 Eylül'e erteledi. Öte yandan Kayacı'nın farklı bir dosyadan kesinleşmiş cezası bulunması nedeniyle, bir süre daha tutuklu kalacağı öğrenildi.