4 Aralık 2024 Çarşamba

Birçok ilde gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterildi

Gazeticelerin ve insan hakkı savunucularının gözaltına alınması birçok ilde protesto edildi. Açıklamalarda mücadeleye devam vurgusu öne çıkarken gözaltına alınanların serbest bırakılması istendi.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Başkanı Roza Metîna, gazeteciler Erdoğan Alayumat, Ahmet Sümbül, Bianet editörü Tuğçe Yılmaz, İHD kurucularından Nimet Tanrıkulu'nun yanı sıra çok sayıda kişinin gözaltına alınması İstanbul, İzmir ve Mersin'de yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Beyoğlu'nda bulunan şube binasında yaptığı açıklamada "Siyasi operasyonlara son verilsin, Nimet Tanrıkulu, Erdoğan Alayumat ve tüm gözaltılar serbest bırakılsın" pankartı açtı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Barış Anneleri İnisiyatifi temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kurum, kuruluş üyeleri ve hak savunucusu katıldı.

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, bu olaylara aşina olduklarını belirterek, "Gözaltına alınan herkes çağırsalardı giderlerdi ama ev baskınıyla alındılar. Bunu kabul etmiyoruz" diyerek şafak baskınlarına tepki gösterdi.

KESKİN: DEVLET BARIŞ İSTEMİYOR
Ardından konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Türkiye'de 1990'lı yıllardan beri iktidar fark etmeksizin devlet şiddetinin devam ettiğini belirtti. Keskin, "Bu devlet barış istemiyor. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımızın hepsi sivil insanlar. Ellerinde silah yok. Diyorlar ki biz sivil siyaset istemiyoruz. Hiçbirimizin can güvenliği yok. Türkiye, altına imza attığı uluslararası sözleşmelerin hiçbirini uygulamıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) altında imzası var. Bizim protesto hakkımız, örgütlenme haklarımız var. Devlet bu hakların hepsini ihlal ediyor. Hiç kimse ses çıkarmıyor. Zaten iktidardan farklı olmayan bir ana muhalefet var. Bizim birbirimize sarılmaktan başka çaremiz yok. Sonuna kadar bu arkadaşlarımızın takipçisiyiz" dedi.

78'liler Hareketi Kurucusu Celalettin Can, Nimet Tanrıkulu'nun gözaltına alınma anını anlatarak "KCK üyesi, DEM Parti üyesi gibi birçok üyelik yazıyordu. Düşman muamelesi yapıyorlar" dedi.

'MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
SODAP üyesi Fatma İnce ise gözaltına alınan Sevtap Akdağ'ın DEM Parti'nin başlattığı Ekmek ve Adalet kampanyasının kurucusu ve yürütücüsü olduğunu vurgulayarak, "Sevtap, hem sınıfsal mücadele alanında hem Kürt özgürlük mücadelesinde çalışma yürütüyordu. Sevtap nezdinde emek özgürlüğü mücadelesini yürütenler bugün gözaltında. Onun şahsında herkesin bırakılmasını istiyoruz ve gözaltıları kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

Ardından söz alan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, kara bir düzenin devam ettiğini vurguladı. Tüzel, "Bir psikolojik propaganda devam ediyor. Devlet şiddeti almış başını gidiyor. Toplum bu şekilde sindirilmek isteniyor. Bunun karşısında insan hakları, emek, demokrasi ve barış savunucuları olarak bunun son bulmasını istiyoruz. Bunun karşısında direneceğiz, mücadele edeceğiz" dedi.

MERSİN 
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Özgür Çocuk Parkı'nda açıklama yaptı. "Hukuksuz gözaltına alınanlar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eyleme çok sayıda kurum temsilcisi ve platform bileşeni katıldı. Mersin Emek ve Emek Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay, "Sendikacıların, demokratik kurum temsilcilerinin, siyasi parti yöneticilerinin, gazetecilerin gözaltına alınması siyasi iktidarın gücünün değil güçsüzlüğünün kanıtıdır" dedi.

İZMİR 
DİSK Ege Bölge Temsilciliği de Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un gözaltına alınmasına ilişkin Konak SGK önünde açıklama yaptı. "Gözaltılar, baskılar bizi yıldıramaz. Hukuksuzluğa karşı boyun eğmeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamaya TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ve İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ile çok sayıda işçi katıldı.

Açıklamada konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, gözaltıların hukuksuz ve keyfi olduğunu ifade ederek, yaşanan durumun işçi sınıfı mücadelesine yönelen bir müdahale ve toplumu sindirme politikalarının uzantısı olduğuna işaret etti. Sarı, "Haksızlıkla, hukuksuzlukla DİSK'i teslim alacağını sananları uyarıyoruz. Bu yol ve yöntemlerle DİSK'i susturmaya çalışanlar çok oldu. Hepsinin akıbeti ortada ama DİSK yoluna devam ediyor. DİSK nice fırtınalardan, işçi sınıfının berrak sınıf bilincinin pusulasıyla çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir. Başkanlarımızı evlerini basıp gözaltına alarak, mesnetsiz suçlamalar yönelterek bizi teslim almayı hesap eden varsa buradan ilan ediyoruz: Tarihe bakın ve ders alın" diye konuştu. 

BATMAN
DEM Parti Batman İl Örgütü de Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, TJA aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Batman Belediye Eşbaşkanları Gülistan Sönük ve Yeşil Işık ile DBP yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Burada konuşan DEM Parti Batman İl Eşbaşkanı Mustafa Mesut Tekik, şunları belirtti: "İktidar, bir yandan el uzatıp, barış veya diyalog çağrısı yapıyor diğer yandan kayyımlar atanıyor, insanlar gözaltına alınıp tutuklanıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.  Sabahın erken saatlerinde evler basılıyor. Emniyete çağrılsa ifade verecek insanların evleri basılıp, gözaltına alınıyor. İktidar samimi ise bu tutumundan vazgeçilmeli." 

Açıklamanın ardından Gülistan Caddesi'ndeki esnaflar ziyaret edildi. 

DİYARBAKIR
DEM Parti Diyarbakır İl Örgütü, Kayapınar ilçesinde bulunan parti binası önünde gözaltılara tepki gösterdi. "Siyasi soykırım operasyonlarıyla demokrasi inşa edilemez" pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. 

Kayapınar Belediye Eşbaşkanı Berivan Gülşen Sincar, "Onlarca yıldır bu coğrafyada barışa saldırılıyor ve bu yönelimi kabul etmiyoruz" dedi. Berivan Gülşen Sincar, "Bugün sessiz kalırsak, kendisini kriz üzerinden sürdüren sistemin çözümsüzlük politikalarının kurbanları daha da çoğalacaktır. Bunu kabul etmediğimizi buradan tekrar beyan ediyoruz. Onurlu bir barış ve yaşam için omuz omuza dayanışmaya ihtiyaç var" dedi. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, savaş ortamlarında barışın inşa edilemeyeceğine dikkati çekti. Gözaltılara tepki gösteren Hatun, "Bizim kim olduğumuz bellidir. Belediye başkanlarıyız, gazeteciyiz, şairiz. Belediye eşbaşkanımızın evinin basılmasına karşıyız. Bu sizin hakkınız değildir. Mecliste Kürt meselesinin çözümü için 'beraber çözelim' diyorlar. Eğer cumhuriyetin ikinci yüzyılında çözüm bizim yok oluşumuz ise, biz bu çözümde yokuz. Biz de barışı, dilimizi, kültürümüzü istiyoruz. Ne oldu da birden yüzlerce insanı gözaltına aldınız? Basın açıklaması yapıyoruz, şuan etrafımızda yüzlerce polis var. Bir daha söylüyoruz; bizim muhatabımız polisler değildir. 8 yıldır kayyumların yarattığı yıkımı tedavi etmeye çalışıyoruz. Bu politikalardan vazgeçin. Hukuksuz uygulamaları kabul etmiyoruz. Gözaltına alınanları serbest bırakın" şeklinde konuştu.