23 Eylül 2024 Pazartesi

Çocuk istismarı davasında savcı sanığı korudu, beraat istedi

Bir çocuk istismarcısı daha cezasızlıkla ödüllendirilmek isteniyor. Adana'da 5 ve 11 yaşlarındaki kız çocuklarının, 17 yaşındaki kuzenleri E.A. tarafından istismara maruz bırakılmasına ilişkin davanın duruşmasında savcı, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat istedi.

Adana'da 5 ve 11 yaşlarındaki kız çocuklarının, 17 yaşındaki kuzenleri E.A. tarafından istismara maruz bırakılmasıyla ilgili Adana Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın 4'üncü duruşması görüldü. Duruşmada mütalaa veren savcı çocukların yaşadıkları istismarı en başından beri tutarlı şekilde anlatmalarına ve çocukların anlattıklarına itibar edilebileceğine dair raporlara rağmen sanık E.A. hakkında beraat istedi. Savcı talebini, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesine dayandırdı.

4 PROFESÖR, 3 UZMAN DOKTORUN RAPORU DİKKATE ALINMADI 
Savcı mütalaasını değerlendiren avukat Sevil Aracı, konu istismar veya taciz olduğunda, yargının en çok masumiyet karinesine başvurduğunu belirterek, "Bunu her seferinde görmekten bıktık" dedi. Dosyada Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan 4 profesör, 3 uzman doktorun imzası ile verilen 6 Ocak 2021 tarihli heyet raporuna dikkat çeken Aracı, "Çocukların beyanlarına itibar edilmesine engel olabilecek, gerçeği değerlendirme ve algısını bozacak ruhsal bir hastalıklarının olmadığı, beyanlarına itibar edilebileceği bildirilmişti. Çocukların beyanlarının itibar edilebilir olduğunu kanıtlayan yedi kişilik heyet raporuna rağmen beraat istenmesini anlayamıyoruz" diye konuştu.

'İSTİSMARCILARIN, TACİZCİLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Bu rapor gözetilmeyecekse çocuklara olaydan iki yıl sonra aynı travmayı yaşatmak pahasına neden yeniden rapor istendiğini soran Aracı, "İstismar davasında nasıl deliller arıyorsunuz? İstismarcıların ceza alması için tanıklar önünde mi fiillerini gerçekleştirmeleri, suçüstü mü yakalanmaları gerekiyor? Başka hiçbir suç tipinde aklınıza gelmeyen masumiyet karinesi, kadına karşı suçlarda neden hiç aklınızdan çıkmıyor? Fikriye Özbek dosyasında o kadar tanık anlatımına, tutarlı ifadelere, delillere rağmen neden masumiyet karinesini düşünmediniz" diye sordu.

28 Mayıs gününe ertelenen duruşmayı yine kadınlar ile birlikte takip edeceklerini dile getiren Aracı, "İstismarcıların, tacizcilerin peşini bırakmayacağız" dedi.

'ÇOCUKLAR, YAŞADIKLARINI TUTARLI ŞEKİLDE ANLATMIŞTI'
Adana'da 5 yaşındaki bir çocuğun, halasının oğlu olan E.A'nın kendisine istismarda bulunduğunu anlatması üzerine 13 yaşındaki ablası da 3 yıl önce E.A. tarafından istismara maruz bırakıldığını anlattı. Anne G.D, kızının olayı anlatmasının üzerinden 7 ay geçtikten sonra şikayette bulundu. G.D, bu gecikmenin, şikayette bulunmak istemeyen eşinin kendisini oyalamasından kaynaklandığını söyledi.

14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava 16 Temmuz 2020'den beri Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. İstismara uğrayan 5 yaşındaki çocuğun ifadesine eşlik eden psikolog, çocuğun ifadesinin üçüncü bir şahsın yönlendirmesi ile oluşma ihtimalinin olmadığı yönünde fikir belirtmişti. Önceki duruşmada Balcalı Hastanesi'nden gelen yeni raporda da çocukların ifadelerine itibar edilebileceği belirtilmişti.

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMİYORUZ'
Duruşma öncesi Adana Adliyesi önünde açıklama yapan Adana Kadın Platformu, aile içerisinde gizlenen çocuk istismarı olaylarına dikkat çekip İstanbul Sözleşmesi'nin kadınları ve çocukları koruduğu hatırlatıldı. Sözleşmeden vazgeçilmesinin bu nedenle kabul edilemez olduğunu kaydeden kadınlar, "Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyor, İstanbul Sözleşmesi uygulansın talebimizden bir adım bile geri adım atmıyoruz. Tüm kadınları dayanışmaya, örgütlenmeye, mücadeleye, İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkmaya çağırıyoruz" dedi.