23 Eylül 2024 Pazartesi

Demirtaş: Asıl iddianame o zamanki manşetlerde yazıldı

Kobanê davasının bugünkü duruşması HDP eski Eş Genel Başkanı Demirtaş, esasa ilişkin savunmasıyla devam etti. "Tetikçi" olarak tanımladığı gazetelerin manşetleri ve gazetecilerin hedef alan haberlerini mahkemeye gösteren Demirtaş, asıl iddianamanin o zamanki gazetelerde ve manşetlerde yazıldığını söyledi.

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve MYK üyelerinin yargılandığı Kobanê davası, Demirtaş'ın esasa ilişkin beyanlarıyla sürdü. Duruşmaya dava avukatları, Eş Genel Başkan Cahit Kırkazak, DEM Parti Milletvekilleri ve izleyiciler katıldı. Rehin siyasetçiler Ali Ürküt, Günay Kubilay, Bülent Parmaksız ve Nazmi Gür duruşma salonunda yer alırken, diğer tutsak siyasetçiler Kocaeli, Sincan ve Edirne Hapishanelerinden SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

'BUNLAR GAZETECİ KILIKLI TETİKÇİLER'
Öğlen arasının ardından beyanına devam eden Demirtaş, yarım bıraktığı yandaş medya eleştirilerini sürdürdü. İnsanların nasıl öldürüldüğünün hiçbir şekilde araştırılmadığını çünkü yaşananların HDP ve kendilerinin üzerine yıkılmaya çalışıldığını söyleyen Demirtaş, "Biz neyin tehdidiyi? Onların hırsızlığının, yolsuzluğunun rant düzenlerinin tehdidiyiz. Elde ettiklerini kaybetmek istemiyorlar o yüzden bize saldırıyorlar" dedi. Kobanê olaylarının yaşandığı ekim ayında AKP yandaşı medyada bir haftada kendisini ve HDP'yi hedef alan onlarca manşet onlarca köşe yazı yazıldığının altını çizen Demirtaş, "O bir hafta önemliydi. Bu yaşananların sorumluluğunu kime yıkacaklardı. İktidarda biz olsaydık sorumlusu biz olurduk. Neden can kayıpları yaşandı neden olaylar yaşandı? Bunların sorumluluğunu üstlenebilirdik. Ama iktidarın sorumluluğunu örtmek için olayları bizim üzerimize yıkmaya çalıştılar" dedi. Demirtaş, söz konusu kişilerin gazeteci kılıklı tetikçiler olduğunu vurguladı.

Bu haberlere yönelik çok sayıda tekzipte bulunduklarını ancak tekziplerin yayınlanmadığını aktaran Demirtaş, kendisini hedef alan pek çok manşeti tek tek gösterdi. Sizin iddianameniz boş, asıl iddianame o zaman gazetelerde, manşetlerde yazıldı" diyen Demirtaş, "Bu ölümlere sebep olan polisler ve panzerleri kullananlar kimdi? Neden bunlar yargılanmıyorlar? Çünkü bunların hırsızlık çarkına taş koyan HDP'dir, biziz. O yüzden bizimle uğraşıyorsunuz. Bülent Arınç, 'kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan'ı itibarsızlaştırıyorsunuz' diyor. O zaman Arınç, Apocuydu ona göre biz Öcalan'ı itibarsızlaştırıyorduk" ifadelerini kullandı.

'ERDOĞAN NAMAZ KILIYOR AMA YALAN SÖYLÜYOR'
8 yıldır kendilerini hedef alan kampanyanın sözcülüğünü doğrudan Erdoğan'ın yaptığını belirten Demirtaş, Erdoğan'ın pek çok konuşmasını hatırlattı. Demirtaş Erdoğan'ın konuşmalarında yaşamını yitirenlerin sayısına ilişkin çelişkilerine dikkat çekerek, "Bu adam müslüman, namaz kılıyor ama yalan söylüyor. Günde kırk tane yalan söylüyor. Ona göre Yani Börü 3'üncü kattan 4'üncü kattan, 5inci kattan atılmış. Olaylarda 30 kişi 40 kişi 50 kişi hayatını kaybetmiş. Bu insanlar umrunda değil kimse de sorgulamıyor. 5 Haziran'da IŞİD katilleri tarafından mitingimiz de bomba patlattılar, o arada Erdoğan telefonla aradı, telefonuna çıkmadım. En çok ona koyan da budur. Söylemiş duydum 'o kendini kim sanıyor da telefonlarıma cevap vermiyor' demiş. 22 defa Davutoğlu aradı. Cevap vermek istemedim çünkü gözümün önünde insanlar hayatını kaybetti. 'Beni aramasınlar çıkıp halktan özür dilesinler' dedim. Diyarbakır tarihinin en kalabalık mitingini yaptık, o mitinge bombayla saldırdılar. Erdoğan ne diyor buna ilişkin, 'dün Diyarbakır'da asla tasvip etmediğim bir olay oldu iki vatandaşımız hayatını kaybetti.' 5 kişi hayatını kaybetmiş 2 kişi diyor. Bir önceki gün Kobanî olaylarında benim 50 kişiyi öldürdüğümü söyleyen de budur. Bu adam ikiyüzlüdür. Bunlar siyasi islamcıdır. Alnı secdeye değiyor ama bütün bunları da yapıyor. Alnı secdeye değen, inanan bir insan neden bu yalanları atar, Allah'ı aldatmaya kalkar? Bir tek nedeni var; iktidara bulaşmak. Dün Hasan El Bena'yı okudum ya 'iktidara bulaştın mı inancını yitirirsin' diyordu. Şeyh uçmaz müritleri uçurur. Bunlar da böyle, etrafındaki şakşakçılar söylenen her yalanı alkışlıyor" ifadelerini kullandı.

'AĞABEYİME BÜYÜK SAYGI DUYUYORLAR, HAKLILAR DA'
Erdoğan'ın ağabeyi için "kardeşi dağda yetişmiş" sözlerini hatırlatan Demirtaş, "Benim ağabeyim siyaset yapmak istedi, bunda ısrar etti ama buna izin vermediler. Hakkında o kadar çok dava açtılar ki 'seni burada yaşatmayacağız' dediler. Kürdistan Bölgesi'ne gitti Mahmur Kampı'nda insanlara okuma yazma eğitimleri vermeye başladı. Sonra IŞİD saldırıları olunca PKK'ye katıldı. Erdoğan diyor ki 'kardeşi dağda yetişmiş, kendisi fırsatı bulduğunda oraya kaçar.' Ne zaman fırsatı buldum? Çözüm sürecinde. Oraya gittiğimizde ağabeyimi gördüm 3 defa. Her döndüğümde birinde Beşir Atalay, birinde Sadullah Ergun 'abin nasıldı selam söyleyin' dediler. Ağabeyim Nurettin Demirtaş'a büyük saygı duyduklarını biliyorum. Haklılar da."

'ERDOĞAN'IN SÖZLERİNDEN SONRA FEZLEKELERDE ARTIŞ YAŞANDI'
Erdoğan'ın kendilerini hedef alan açıklamalarını tek tek hatırlatan Demirtaş, Erdoğan'ın o dönem yaptığı "dokunulmazlıklar kaldırılmalı" sözlerini hatırlatarak, "Kendisi yürütmenin başında nasıl oluyor da yasamaya müdahale ediyor" diye tepki gösterdi. Demirtaş, Erdoğan'ın açıklamalarından sonra kendisiyle ilgili fezlekelerde büyük artış yaşandığını gösteren görselleri mahkeme heyetine gösterdi. Demirtaş, "Verdiği talimat savcılara da verdiği talimat olduğunda savcılar da bu konuda hevesli oldukları için yaptığımız açıklamaları anında fezlekeye dönüştürdüler. Bu talimattan sonra bazı konuşmalarıma 5 yıl sonra soruşturmalar açıldı. Bu konuda Erdoğan'ın verdiği en güçlü mesaj 2 Ocak 2016 tarihli açıklamasıdır. Orada da 'aman aman parti kapatma olmasın diyor' hatırlatmasında bulundu.

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde kendisini hedef alan sözlerini ve "YSK ile konuştum bunların mağduriyet devşirmelerine izin vermeyin gidip kaydını çekip yayınlayım dedim" sözlerini hatırlatan Demirtaş, "7 Haziran'dan sonra insanları sokağa dökmüşüz, yalan! 53 kürt kardeşini öldürmüşüz, yalan! Yasin Börü'yü öldürmüşüz, yalan! Üstünden araba ile geçmişiz, yalan! YSK'ya talimat vermek görev suçu değil mi? Bu sırada ben 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyordum. Murat Bey vardı konuşa konuşa akraba olduk topu size attı ve kurtulduğu gün kurban kesecekti. İnsanın düşmanı rakibi mert olsun. Bunlardan tek bir mertlik görmedik. 7 yıldır içerideyiz hala bizden korkuyorlar. İddia ediyorum, Hüseyin Alptekin'e bu raporu tekrar hazırlatsınlar objektif bir şekilde yazarsa diyecek ki 'Demirtaş 1'di şimdi 3. O gün HDP 1'di şimdi 7' diyecek. O yüzden bu davayı bitiremiyorsunuz. Şimdi niye 'Yasin Börü, HDP ve Demirtaş katil' söylemleri yok? İstanbul seçimlerinde HDP'den beklentisi var. Ola ki aday çıkarmaya karar verdi arkadaşlarımız ve bu da onun işine yaradı göreceksiniz hiç söz etmeyecek bizden. Çünkü Türkiye'deki siyasal İslamcılar çıkarları için her türlü hileyi hurdayı yaparlar. Müslümanlar demiyorum siyasal İslamcılar. Bunların en ağababaları cemaatçilerin neler yaptıklarını gördük, halkın başına neler getirdiklerini gördük. Bazen diyorum ki çıkıp karşısına utanmıyor musun yalan söylemeye, ben ne zaman adam öldürdüm diyeceğim" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın sözlerinin kendisini sinirlendirdiğini belirten Demirtaş bugün için beyanlarına ara verdi.

DURUŞMAYA ARA VERİLMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ
Mahkeme heyeti, Gülser Yıldırım'ın adli kontrol yükümlülüğünün ihlal edildiğine ilişkin Mardin Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce bildirimde bulunulduğunu ifade ederek savcılıktan görüş istedi. Yıldırım'ın raporlu olduğu dikkate alınarak adli kontrolün ihlal edilmediğine karar verdi. Ayrıca Demirtaş'ın avukatlarının "Cuma günü açık görüşü olduğu için duruşmaya ara verilsin" talebini değerlendiren Mahkeme Heyeti, cuma günü duruşmaya ara verilmesi talebini reddetti. Duruşma yarın sabah 10.00'da Demirtaş'ın beyanları ile devam edecek.