30 Eylül 2024 Pazartesi

Dersim'de 1 Eylül dolayısıyla yürüyüş ve açıklama

1 Eylül'de Dersim'de yürüyüşün ardından açıklama yapan Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri,  tüm dünyada barışın ve özgürlüklerin egemen olduğu bir özgürlüklerin dünyası için birlikte mücadele edeceklerini kaydetti. 

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne ilişkin yürüyüş düzenledi, ardından açıklama yaptı.  HDP Milletvekili Alican Önlü'nün de katılımıyla gerçekleşen yürüyüşte "Halklar savaş değil barış istiyor" yazılı pankart taşındı, yürüyüş sırasında sık sık "Savaşa hayır barış hemen şimdi" slogan atıldı, alkış ve zılgıtlar yükseldi. 

Basın metnini okuyan Dersim Baro başkanı Kenan Çetin, Ortadoğu'da yürütülen savaş politikalarına dikkat çekti. Mültecilere yönelik nefret söylemleri ve saldırıların arttığını kaydeden Çetin, "Süregelen halklara, inançlara ve haklara karşı kutuplaştırıcı ortam ve otoriterleşme toplumsal barışa zarar vermiş, Cumartesi Annelerinin, kayıp yakınlarının, insan hakları savunucularının hakikat ve adalet arayışı yasaklarla engellenmiş, Şenyaşar ve Gülistan Doku ailesinin adalet direnişi sürecinde görüldüğü gibi her alanda adalet arayışları inadına yaygınlaşmıştır. Buna karşın yargının araçsallaşması adalete olan güven duygusunu temelden sarsmıştır" dedi. 

Barış talebinin medeni ve siyasi haklarla olduğu kadar; ekonomik, sosyal ve kütürel halklarla da ilişkisinin bulunduğunu söyleyen Çetin, "Bizler; Türk, Kürt her milliyetten Türkiye halkını eşitlik, kardeşlik, özgürlük mücadelesinde Kürtler ve aleviler başta olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin haklarına hukuklarına sahip çıkmaya çağırmaktayız. Bunun için barış ve diyalog yolu açılmalı, inkâr ve ret politikası son bulmalıdır. AKP uyguladığı ekonomik siyasi politikalarla halk desteğini kaybetmektedir. Bu yüzden sınır ötesi harekâta bel bağlamaktadır. İçeride de Kaosa bel bağlamaktadır. Ailelere ölen çocuklarının kemikleri torbalarda verilmektedir" ifadelerini kullandı. 

Barışın ve demokrasinin yolunun yeni savaş tezkerelerinden değil kaos ve huzursuzluk, kutuplaşma ve korku iklimi yerine, ülkede demokrasi ve insan haklarına dayalı yeni bir tolum sözleşmesi yapılması ve ölümler yerine barışı savunmaktan geçtiğinin altını çizen Çetin, "Siyasi ve toplumsal muhalefet üzerindeki her türden baskı ortadan kaldırılarak ifade, örgütlenme hakkının önündeki engeller yok edilmelidir. Bu inançla ve kararlılıkla bu coğrafyada tüm dünyada barışın ve özgürlüklerin egemen olduğu bir özgürlüklerin dünyası için birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. 

Eylem, sloganlarla sona erdi.