2 Ekim 2024 Çarşamba

Devrimci Partili İşçiler: Irkçılığa karşı en geniş cepheyi oluşturmak zorundayız

Devrimci Partili İşçiler, Sakarya'daki Kürt işçilere yönelik saldırıya tepki gösterdi. Eylemde, Kürt halkıyla dayanışma ve omuz omuza mücadele çağrısı yapıldı. 

Devrimci Partili İşçiler, Sakarya'da Kürt işçilere yönelik saldırıya ilişkin Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yaptı.

Devrimci Parti üyeleri binalarının önünden eylem alanına, "Irkçılığa geçit vermeyeceğiz", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganlarıyla yürüdü.

HDP Milletvekili Musa Piroğlu'nun katılımıyla düzenlenen eylemde, "Sınıfın gücüyle ırkçılığa geçit vermeyeceğiz" yazılı pankart açıldı.

'BU SALDIRI 6-7 EYLÜL'ÜN DEVAMIDIR'
Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcu Gül Çubuk, 6-7 Eylül 1955 pogromunu hatırlattı. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca sömürgeci bir politika ile saldırılarını sürdürdüğünü kaydeden Çubuk, Sakarya'da Kürt mevsimlik işçilere yönelik saldırının bu politikanın devamı olduğunu kaydetti.

Devrimci Partili İşçilerin, sömürgeci bezirganlara karşı tavrını koymak için sokakta olduğunun altını çizen Çubuk, "Bütün Türkiyeli sosyalistler olarak bu ülkenin her yanında faşizme geçit vermeyeceğimizi ilan ediyoruz" diye konuştu.

PİROĞLU: KÜRT HAKKIYLA YAN YANA GELDİĞİMİZ HER AN İKTİDARA ÖLÜMCÜL TOKAT ATILDI
HDP Milletvekili Musa Piroğlu'da Kürt halkına karşı düşmanlık siyasetinin ilk olarak AKP-MHP-Ergenekon bloğunun var oluş nedeni olduğunu kaydetti. Piroğlu, "Kürt halkı ile Türkiye demokrasi güçlerinin ve iktidar karşıtlarının yan yana geldiği her yerde iktidara ölümcül tokatlar atılmıştır" vurgusu yaptı.

Sakarya'da kadın işçiye atılan her yumruğun Türkiyeli işçilere atıldığının altını çizen Piroğlu, İpek Er'e tecavüz eden ve ölümüne neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan'ın elini kolunu sallayarak sokakta dolaştığına dikkat çekti ve "Devlet korumasına yaslanıyorlar" diye ekledi.

İş cinayetlerini hatırlatan Piroğlu; gazeteci, yazar, öğrenci, siyasetçilerin tutuklu olduğunu fakat kadın katillerinin sokakta olduğun belirtti. Piroğlu, "Kürt kadınlarına saldıranlar arkalarında devlet koruması olduğunu biliyorlar. Biz bu iktidarı yıkmadan, iktidara karşı gelen herkesin hapishanelerde yaşamasını engelleyemeyeceğiz. Özgürlüğün ve demokrasinin gelmesinin tek yolu Türkiye ve Kürt halkının yan yana gelmesidir" diye konuştu.

KÜRT HALKIYLA DAYANIŞMA ÇAĞRISI
İktidarın savaş politikalarının yandaşları zengin ettiğinin altını çizen Piroğlu, savaşa akıtılan paranın emekçi halkların cebinden çıktığını vurguladı. "Sakarya'da yapılan saldırı bu ülkenin geleceğine, özgürlük arayışına saldırıdır" diyen Piroğlu, Türkiye emek ve demokrasi güçlerine seslenerek bu saldırıya karşı Kürt halkını ve Kürt işçilerle omuz omuza enternasyonalist demokrasi mücadelesi yürütme çağrısı yaptı.

Devrimci Partili İşçiler adına Doğan Adalı ise basın metnini okudu. Adalı, Sakarya'daki ve medyaya yansımayan pek çok şehirdeki benzer saldırıların yalnızca Mardinli Kürt işçilere değil tüm insanlığa yapıldığını söyledi. Adalı, "Sistemin ırkçı-şoven, militarist Kürt düşmanı politikaları faşizmi körüklemeye devam etmektedir" dedi. Bu durumun batıda yoğunluklu olarak Kürt işçilere ve göçmen-mülteci işçilerde yaşanıyor olsa da durdurulmadığı takdirde sınıfın ve toplumun tamamının bu saldırılarla karşı karşıya kalacağını kaydetti.

'IRKÇILIĞA KARŞI EN GENİŞ CEPHEYİ OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ' 
Adalı, ırkçılığı kınamanın ötesine geçilmesi gerektiğini vurguladı ve şu çağrıyı yaptı: "Irkçılığa karşı tüm gücümüzle mücadele etmek diğer devrimci-demokrat kurumlarla bu mücadeleyi yükseltmek ve yaygınlaştırmak zorundayız. Irkçılığa karşı, ırkçılık karşıtı en geniş cepheyi oluşturmak için güçlerimizi seferber etmek zorundayız. Irkçı-faşist iktidarın; işçilere, kadınlara, Kürtlere, gençlere saldırılarını ancak ve ancak topyekun birlikte mücadele yoluyla geri püskürtebiliriz. Tüm işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri bu mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz."