25 Eylül 2024 Çarşamba

Diyarbakır ve Batman'da kaybedilen Öncü'nün hikayesi paylaşıldı

Diyarbakır'da ve Batman'da düzenlenen kayıp eyleminde 1993 yılında kaybedilen Mehmet Sıddık Öncü için adalet istendi. Eylemde, Öncü ailesinin açtığı davada AİHM'in yaşam hakkı ihlalinden Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum ettiği hatırlatıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eylemlerinin 749. haftasında Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkındaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eylemde "faili meçhul" cinayetlerde katledilen ve kaybedilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart açıldı. Kayıp yakınları bu hafta 21 Haziran 1993'de Çınar ilçesine bağlı Dikmetaş köyünde gözaltına alınan ve katledilen Mehmet Sıddık Öncü'nün faillerini sordu.

Mehmet Sıddık Öncü'nün hikayesi İHD Amed Şube üyesi, avukat Yusuf  Erdoğan tarafından okundu. Erdoğan, olay günü Mehmet Sıddık Öncü'nün Dikmetaş Köyüne baskın yapan askerler tarafından alındığını ve köylülerin gözü önünde uzun süre kendisine işkence yapıldığını, askerlerin Mehmet Sıddık Öncü'nün eşine, "eşini bir daha göremezsin" diyerek Mehmet Sıddık Öncü'yü yanlarına alıp köyden ayrıldıklarını ifade etti.

Erdoğan, şu şekilde devam etti: "Mehmet Sıddık Öncü gözaltına alındıktan bir gün sonra Diyarbakır'a sevk edilmeden önce, Çınar Sağlık Ocağı'ndan verilen rapora göre 'sağ tarafında 10-12 kaburgalarının yanında 3x5 cm ekimoz tespit edildi' denilir. Gözaltına alındıktan sonra kendisinden hiçbir haber alınamayan Mehmet Sıddık Öncü'nün ailesi; 4 Temmuz günü kendilerine yapılan bir telefonda; Mehmet Sıddık Öncü'nün cesedinin Tıp Fakültesi Morgunda olduğu söylenir. Bunun üzerinde DGM Başsavcılığına başvuruda bulunan aile ancak 8 Temmuz 1993'te cenazeyi alabilir. Kendilerine verilen otopsi raporunda, 'geçirdiği bir rahatsızlık sonucu öldüğü yazılıdır. Defin raporunda da aynı ibareler kullanılmıştır. Aile 'maktulün kalçasının iki yanında morarmalar ve yarıklar, sağ kaburgaları, bütün tırnakları, yanaktan ve çene altında morarmalar ile boyun ve bileklerinde ip izleri olduğunu…' tespit etmişlerdir.

"Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, Mehmet Sıddık Öncü katledilmesi ile ilgili soruya verdiği cevapta; 'Mehmet Sıddık Öncü'nün böbrek yetmezliğinden dolayı 4 Temmuzda rahatsızlandığını ve 5 Temmuzda yaşamını yitirdiğini' belirtir. Mehmet Sıddık Öncü'nün 1993 yılında gözaltında yaşamını yitirmesi üzerine aile iç hukuk yollarında bir sonuç elde edemeyince davayı AİHM'e götürür. Öncü ailesinin açtığı davada AİHM; yaşam hakkı ihlalinden Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum eder."

Açıklama, bir dakikalık oturma eylemiyle son buldu.

BATMAN
Batman'da da Gülistan Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde kayıpların fotoğrafları taşındı, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartı açıldı.

Basın metnini okuyan Şiray, "Bizler kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak, ülkenin gerçek bir demokratikleşme sürecine dönüşebilmesi için gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması ve faillerinin yargılanması gerektiğine inanıyoruz."

Eylem, basın metnini okunmasının ardından bir sessiz oturma eylemiyle son buldu.