'Eğitim öğretmenlerin işidir, vakıflara devredilemez'
Esenyurt Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Muavenet Vakfı'yla imzaladığı protokole tepki gösteren Eğitim-Sen İstanbul 7 No'lu Şube, "Eğitim öğretmenlerin işidir, vakıflara, tarikatlere, cemaatlere ve derneklere devredilemez" diyerek protokolün iptal edilmesini istedi.
Eğitim-Sen İstanbul 7 No'lu Şube, Esenyurt Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yan yana gelerek Muavenet Vakfı'yla imzalanan protokolü protesto etti. "Eğitim öğretmenlerin işidir, vakıflara devredilemez" pankartı açılan eylemde "Okullarda protokol istemiyoruz", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Protokol imzalama, öğretmen ata" dövizleri taşındı. Basın açıklamasını Şube Başkanı Eren Ertin okudu.
Türkiye'de her gün eğitim alanında yeni bir sorunla karşılaştıklarını vurgulayan Ertin, eğitimin bir uzmanlık alanı olduğunu, bilimsel ve demokratik ilkelere uygun olarak verilmesi gerektiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ısrarla politik ajandasını uygulama derdinde olduğunu belirten Ertin, ÇEDES benzeri protokoller ve "değerler eğitimi" gibi adımlarla gerici, anti-demokratik yönde yol alındığını kaydetti.
Esenyurt Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 2023'te Muavenet İlim ve Kültür Vakfı'yla protokol imzaladığını ve protokol kapsamında vakıf görevlilerinin okullarda seminer, söyleşi, gezi düzenleyebileceğini, boş derslerde sınıfa girip faaliyet yürütebileceğini aktaran Ertin, "Bugün ataması yapılan-yapılmayan tüm öğretmenler lisans eğitimi, pedagojik formasyon, KPSS, mülakat gibi eşiklerden geçerek öğretmen olarak atanmakta hatta atanmamaktayken bu görevliler sözünü ettiğimiz koşulları yerine getirmeden okullara sokulmaya çalışılmakta, adeta kendilerine imtiyaz addedilmektedir" dedi.
'GÖREVLİLERİN YETERLİLİKLERİ TESPİT EDİLDİ Mİ?'
Ertin, Esenyurt Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şu soruları yöneltti:
🔹"Muavenet İlim ve Kültür Vakfı Esenyurt'ta bir sanayi sitesi içerisinde küçük bir ofisten çalışmalarını yürütmektedir. MEM protokolü imzalamadan önce vakfın fiziki yapısı ile ilgili bilgi edinmiş midir, herhangi bir inceleme yapmış mıdır?
🔹Protokolün uygulanması amacıyla okul yönetimlerine, öğretmenlere, rehber öğretmenlere ve hizmetli personele iş yükü getirmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğü bu durumla ilgili önlem almış mıdır?
🔹Okullarda görev alacak görevlilerin eğitim yeterlilikleri ile ilgili tespit çalışması yürütmüş müdür? Protokolün görevliler çizelgesinde kimi görevlilerin hem ilköğretim hem de ortaöğretim seviyesinde etkinliklere katıldığı görülmektedir. Bu kadar geniş pedagojik donanıma sahip olduklarının kararını nasıl vermiştir?
🔹Okullarda boş saatlerin vakfa bildirilmesi okul iç işleyişi ve öğretmenin çalışma hayatına müdahale niteliği taşımıyor mu?
🔹Yapılacak etkinlik sırasında gönüllük ilkesi gereği etkinliğe katılmayan öğrenciler ders işlemeye mi devam edecek, serbest mi kalacak, oluşacak disiplin sorunlarının sorumlusu öğrenciler ve öğretmenler mi olacak?
🔹Etkinliğe katılan öğrenciler dersten geri mi kalacak yoksa ayrıca bir tamamlayıcı eğitim mi alacak?
🔹Yapılan etkinliğe katılım konusunda okul yönetimi, öğretmenler, vakıf görevlileri ve akran öğrenciler tarafından psikolojik baskı olacak mı, olması baskı uygulayanlara durumunda ne tür yaptırımlar uygulanacak?
🔹Etkinlikler sırasında yaşanabilecek sorunlarda vakıf görevlilerin sorumluluğu ne olacak?"
'PROTOKOL DERHAL İPTAL EDİLMELİ'
Protokol kapsamında işlenecek konu başlıklarının laiklik ve bilimsellikten uzak olduğunu, öğrencileri geleceğe hazırlamak yerine vakıflara yeni faaliyet alanları yarattığını, mürit devşirme olanağı sunduğunu vurgulayan Ertin, şöyle devam etti: "Buradan Milli Eğitim Müdürlüğü'nü uyarıyoruz! Eğitim öğretmenlerin işidir, vakıflara, tarikatlere, cemaatlere ve derneklere devredilemez! Milli Eğitim Müdürlüğü vakıflardan yana değil öğretmenlerinden, öğrencilerinden yana olmak zorundadır. Bu açıdan protokol derhal iptal edilmelidir. Siz protokollerin ısrarındaysanız biz de okullarımızı, öğrencileri korumanın ısrarında olacağız! Okullarımızı ve öğrencilerimizi karanlığa teslim etmeyeceğiz!"