23 Eylül 2024 Pazartesi

EHB: Özgürlük arayışı sürdükçe savunmanlık devam edecek

"Tehlikeli Avukatlar Günü"ne ilişkin açıklama yapan Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB), Türkiye'de avukatlık mesleğinin işlevsizleştirilmeye çalışıldığını belirtti ve ekledi: "Adalet ve özgürlük ihtiyacı devam ettiği müddetçe; hakikat arayışçılığı bitmeyecek ve savunmanlık kürsüsü boş kalmayacak."
Ezilenlerin Hukuk Bürosu(EHB), "24 Ocak Tehlikeli Avukatlar Günü"ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. 
 
EHB, 24 Ocak 1977'de Madrid'de "Atocha Katliamı" diye anılan dört işçi avukatının öldürülmesinin ardından 24 Ocak'ın "Tehlikeli Avukatlar Günü" ilan edildiği belirti. 
 
Bu yılki "24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü"nün  Türkiye'deki avukatlara ithaf ediliğini kaydeden EHB, daha önce de 2012 yılında da "Tehlike Altındaki Avukatlar Günü"nün Türkiye'ye ithaf edildiğini anımsattı. 
 
EHB, şunları da kaydetti: "2012 yılından bu yana avukatlar üzerindeki baskılar giderek arttı, geride kalan yedi yıllık süreçte mesleğe ve meslektaşlarımıza yönelik saldırılar artarak devam etti. Meslektaşımız Tahir Elçi bu süreçte katledildi, yüzlerce meslektaşımız tutuklandı, hukuk örgütlerimiz kapatıldı, meslektaşlarımız hukuka aykırı kısıtlama kararlarıyla müvekkillerini savunmaktan alıkonuldu. İşte bu nedenledir ki yedi yıl sonra yine 'Tehlikedeki Avukatlar Günü', Türkiyeli  avukatlara ithaf edildi."
 
SAVUNMANLIK KÜRSÜSÜ BOŞ KALMAYACAK
 
Avukatlığın tehlikede altında olduğunu vurgulayan EHB, "Büromuz avukatlarından Can Tombul ve pek çok meslektaşımız mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu olarak yargılanırken, pek çok meslektaşımız hakkında açılmış çok sayıda dava ve soruşturma bulunmaktadır" dedi.
 
İktidarın avukatlığı işlevsizleştirmek ve ceza yargılamalarını avukatsız sürdürmek istediğine dikkat çeken EHB, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Ezilenleri, halkları ve iktidar karşısında muhalif tüm toplumsal kesimleri, avukatlar üzerinde baskı uygulayarak savunmasız bırakmaya çalışıyor. Ancak yargının diğer unsurlarından farklı olarak avukatlar; bu siyasal baskıya karşı özgürlükçü savunmanlık pratiğinden vazgeçmiyor ve dayanışmayı büyütüyor. Evet avukatlar olarak tehlikede olabiliriz. Ama adalet ve özgürlük ihtiyacı devam ettiği müddetçe; hakikat arayışçılığı bitmeyecek ve savunmanlık kürsüsü boş kalmayacak."